Minbic Avukatlar Birliği Üyesi Ömer Barkal, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşullarını ve fiziki özgürlüğüne yönelik geliştirilen mücadeleyi ANF’ye değerlendirdi. Ömer Barkal, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sadece bireysel bir özgürlük olmadığını halkın istem ve umutlarını ortaya çıkaran bir özgürlük talebi olduğunun altını çizdi. ,
Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği siyasi anlayış, ortaya koyduğu felsefenin barış ve çözüm için alternatif bir bakış açısı olduğunu belirten Ömer Barkal, “Onun için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü konusunda ısrarcı olmamamız gerekiyor. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için avukatlar hukuki taraflara yoğunlaşmış durumdalar. Hepimiz biliyoruz sorunların çözümsüzlüğü halklar üzerinde çok etki yapıyor. Özellikle Ortadoğu’da Kürt ve Filistin sorunu bütün halkları etkiliyor. Ki burası aynı zamanda bütün inançların merkezidir. Oradaki halklar sorunların çözümünden etkilenmektedir. Çünkü çözümü içinde yaşadıkları baskı ve adaletsizliklerden kurtuluş olarak görüyorlar.
2013 yılında sonra Kuzey ve Doğu Suriye bölgesi Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesine dayalı demokratik ulus projesini esas alarak, Demokratik Özerk yönetim anlayışı ile sorunları çözme yoluna gitti. Bölgeyi kontrol etmeye çalışan ülkelerden farklı bir şekilde Önderliğin düşünce ve felsefesinin etkisi ile Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri adaletsizlik ve keyfi yönetimlerden kurtarılmıştır” diye konuştu.
HER YERDE EYLEMLER YAPILMALI
Ömer Barkal, Abdullah Öcalan’ın Türk devleti tarafından ağır tecrit altında tutulduğunu belirterek, şunları söyledi: “Türk devleti, Önder Apo’nun fikirlerinin yayılmasını önlemek için tecrit ve disiplin cezaları adı altında baskı ve zulüm uyguluyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan insanlar Önder Apo’nun fikirleri sayesinde baskı rejimlerinden kurtuldular. Önderliğin düşüncelerinin kurtuluşun tek anahtarı olduğu ve sorunların çözümü için ihtiyaç olduğu gerçekliğini kabul etmişler. Eylemler ve etkinlikler organize edilerek Önder Apo’ya yönelik tecrit kırılmaya çalışılmakta ve özgürlüğü için çalışmalar yapılmaktadır. Önderliğin fiziki özgürlüğü sağlanana dek bunlar sürecek. Ortadoğu ve Kuzey ve Doğu Suriye halkları başta olmak üzere tüm halklar ayağa kalkmalıdır. Uluslararası elçiliklerin önünde eylem ve etkinlikler yapılmalıdır. İmza kampanyaları dahil her tür eylem ve etkinlikler devam etmelidir.”