Açlık grevleri: Ege cezaevlerindeki ihlallere karşı acil önlemler alınmalı
Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu, Ege bölgesindeki cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin alarm verici bir rapor açıkladı.
Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu, Ege bölgesindeki cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin alarm verici bir rapor açıkladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), ve Çağdaş Hukukçular Derneği'nin (ÇHD) İzmir Şubesi, hapishaneler komisyonları ile Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği’nin (EGE-TUHAYDER) yer aldığı koordinasyon, grevdeki tutsakların temel tıbbi haklarının ihlal edildiğini belirterek acil önlemlerin alınmasını talep etti.
ÖHD İzmir Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan ÖHD İzmir Şube Eşbaşkanı Şükran Öztürk, Türkiye genelinde ağırlaşan infaz koşullarına dikkat çekti.
Raporda, İmralı Cezaevi'nde tutsak edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki tecridin sona ermesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü talebiyle 27 Kasım 2023'te başlayan açlık grevinin Ege bölgesindeki cezaevlerinde üç ayı aştığı ifade edildi.
Açlık Grevleri İzleme Heyeti'nin raporuna göre, hapishane idareleri tıbbi haklara uygun bir şekilde hareket etmiyor ve mahpusların disiplin cezalarıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Öztürk, hapishanelerde yapılan görüşmeler sonucu elde edilen bilgilere dayanarak, mahpusların tıbbi haklarının ihlal edildiğini vurguladı.
Sağlık kontrollerinin yapılmadığını, hekim gözetiminde gerçekleşmeyen açlık grevlerinin mahpusların sağlıklı takibini zorlaştırdığını ifade eden Öztürk, hapishane idarelerinin mahpusların tıbbi hakları konusunda yeterince bilinçli olmadığını söyledi.
Açlık grevinde bulunan mahpuslara gerekli vitaminlerin yeterli miktarda verilmediğine dikkat çeken rapor, özellikle B1 vitamini eksikliği konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca, tutsaklara verilen cezaların, izleme koordinasyonlarının gözlemlerine göre, hapishanelerdeki durumu daha da ağırlaştırdığı ve mahpusların sosyal etkinliklerden mahrum edilerek tecrit edildiği belirtildi.
Raporda, hapishane idaresinin mahpuslara disiplin cezaları uygulamasının açlık grevindeki mahpuslara yönelik işkence ve kötü muamele anlamına geldiği vurgulandı.
Öztürk, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Türkiye Anayasası'nda yer alan işkence yasağına dikkat çekti ve bu uygulamaların insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.
Son olarak, raporda, yaşanan eksikliklerin giderilmesi için alınması gereken acil önlemler sıralandı. Bu önlemler arasında mahpusların hekim gözetiminde tutulması, gerekli vitamin ve besinlerin düzenli olarak verilmesi, hapishane idaresinin disiplin cezalarından vazgeçmesi ve infaz koşullarının iyileştirilmesi bulunuyor. İHD, ÖHD, ÇHD ve TTB'nin içinde bulunduğu Bağımsız İzleme Heyetleri'nin hapishanelere girişinin kabul edilmesi ve tecridin kaldırılması da talepler arasında yer alıyor.