Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Amed Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (Çukurova TUAY-DER), Wan TUHAY-DER ve Akdeniz TUAY-DER’in başlattığı Adalet Nöbeti sürüyor.

AMED

Amed Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği’nin (TUAY-DER), “Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için zindanlara ses olalım” şiarıyla başlattığı Adalet Nöbeti’nin 4’üncü günü Özgür Kadın Hareketi (Tevgerâ Jinen Azad-TJA) öncülüğünde devam etti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Rêzan ilçe binasında gerçekleştirilen nöbeti, ikinci grup devraldı. Nöbete, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), TUAY-DER, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Farqîn’den (Silvan) gelen tutuklu yakınları, katılımcı olarak katılırken, eylemi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekilleri Adalet Kaya ve Ceylan Akça ziyaret etti. “Ji dayîken lehengan, hezar silav li zindanan. Em ê bi hêza xwa tecrîdê bişkînin û jiyana azad ava bikin” pankartının açıldığı nöbette, katılımcılar Kürtçe ve Türkçe, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlük giydi.

Burada açıklama yapan TJA aktivisti Tülin Aydas, Abdullah Öcalan ve cezaevleri üzerindeki tecride dikkat çekerek, bu tecridin bütün Kürtlere uygulandığını belirtti. Mücadelelerinin başarıya ulaşması için nöbete katıldıklarını belirten Tülin Aydas, “Tecridin kalkmasını istiyoruz” dedi.  

HEDEP Milletvekili Ceylan Akça ise "Tecrit dediğimiz şey sadece İmralı’yı saran kötülük değildir. Tecrit Başur’u ihanet çizgisine getiren anlayıştır. Tecrit savaştır ve bu tecridi devam ettirmek için bizim boğazımızdan kesiyorlar. Barış için muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu söylüyoruz. 33 aydır Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. Bu ülkede bazılarına hukuk var, bazılarına yok. Kürdün hakkının gasp edilmesine seyirci kalan herkes, o koşullu hukuktan payını alıyor. Eğer 20 yıl önce bu adaletsizliğe sesini çıkartmış olsalardı, onlar da bu zulümde buluşmuş olmazlardı” dedi.
Kürtlere, “Hak ettiğiniz tek yol ölümdür” dendiğini ifade eden Ceylan Akça, “Biz, ‘3’üncü bir yol var’ diyoruz. Direnişi, muhalefeti büyütmek ve bu kötülüğe ‘dur’ deme yolu. Tecridi kaldırın. Barışın önündeki bütün engelleri kaldırın. Abdullah Öcalan, Kürt siyaseti ve biz kadınlar, bütün yapılması gerekenleri yapmaya hazırız. Tutsaklar, bu adil yaşam için her şeylerini ortaya koymaya hazır. Cezaevindeki arkadaşlarımız bizim onurumuzdur. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Bu tecrit kalkana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Nöbette tutsak yakınları alkış ve zılgıtlarla Kürtçe stran seslendirdi.

MERSİN

Çukurova TUAY-DER binasında başlatılan Adalet Nöbeti eylemi, 4’üncü gününe girdi. Eyleme bugün Barış Anneleri başta olmak üzere birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Mersin Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER) Sözcüsü Mehmet Hazar, Türkiye’de faşizm koşullarının sürdüğüne dikkat çekerek, Adalet Nöbeti’ne katılım çağrısında bulundu.

Barış Annelerinden Heybet Kalkan ise Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul etmediklerini belirterek, “Abdullah Öcalan üzerinde tecrit devam ettikçe biz de tecritte olacağız, cezaevinde olacağız. Biz barış istiyoruz, kan istemiyoruz. 34 aydır Önderlik üzerinde bir tecrit var. Avukatlarına izin verilmiyor. Durumunu bilmiyoruz. Biz avukatlarının ve ailesinin kendisi ile görüşmesini talep ediyoruz. Zulümler, tutuklamalar yeter artık. Kürtler kendilerini tanısınlar. İnsanım diyen herkesin bize katılmasını talep ediyoruz. Zindanlarda, zulüm olmasın. Direnmek yaşamaktır” diye konuştu.

ADANA

Adana Akdeniz TUAY-DER binasındaki Adalet Nöbeti eylemine, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, TJA aktivistleri, DBP, HEDEP ve HDP yöneticilerinin yanı sıra birçok kişi katıldı. Erbaneler eşliğinde kilamlarla başlayan nöbette Barış Anneleri, tecridin bir an önce son bulması için tüm kesimlerin ses çıkarması gerektiğini dile getirdi.

Nöbette yer alan HDP Adana İl Yöneticisi Ahmet Akdoğan, İmralı tecridinin tüm toplumu etkilediğini belirterek, "Tecrit kalkarsa tüm toplum ve cezaevindeki tutsaklar nefes alacak. Çünkü tecrit kalkmadığı sürece hiçbir halk, Kürt halkı ve dostları özgür olmayacak. Yani Sayın Abdullah Öcalan'dan uzun süredir haber alınamıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Onun için bizim de burada isteğimiz tüm halkların burada nöbette olan arkadaşların yanında olmasını istiyoruz" dedi.

WAN

Wan TUHAY-DER’in başlattığı Adalet Nöbeti de 3’üncü gününde devam ediyor. DBP Wan il binasında yapılan Adalet Nöbeti’ne, Barış Anneleri, HEDEP, DBP ve ÖHD Wan şubesi üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi ziyaretlerinde bulundu.

ÖHD Wan Şubesi Eşbaşkanı Mehtap Işık, “Açlık grevlerinin sonuç alınana kadar devam edeceği görülüyor. Tutsaklar yaşamını yitirmeden ve sağlıklarını kaybetmeden bizler de harekete geçmeliyiz. Bizim sırtımıza ne yük düşüyorsa ailelerimizle bu yükü omuzlayıp beraber mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Çocuğu için nöbete katılan İsmet Yakut,  “Bizler avukatlarının, ailesinin ve vasisin gidip Abdullah Öcalan ile görüşmesini talep ediyoruz. Cezaevinde çocuklarımızın, arkadaşlarımızın bu yöndeki talepleri yerine getirilmediği sürece onlar cezaevlerinde, bizler de dışarda eylemlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Barış Annesi Asya Özlü ise, "Kürt halkı üzerinde yürütülen bu baskı ve zulüm son bulsun diye mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Barışın, özgürlüğün ve adaletin anahtarı Sayın Abdullah Öcalan’ın elindedir.  Biz Öcalan’ın serbest bırakılmasını talep ediyoruz, serbest bırakıldığı zaman bütün dünyaya barışı getirecektir” diye belirtti.