Akdeniz humması hastası olan Demhat, hastalığın neden olduğu ataklar nedeniyle sık sık ciddi rahatsızlıklar yaşıyor. Cezaevi koşullarının yarattığı stres ve sıkıntılar nedeniyle hastalığı giderek ağırlaşan Demhat’ın, kas ve eklem ağrıları artmaya başladı. Yine aşırı stresten kaynaklı olarak sürekli kalp spazmları yaşayan Demhat, boynunda, belinde hareketsizlikten kaynaklı birçok fıtığın oluştuğu bundan dolayı ve sürekli atak geçirdiği belirtiliyor
‘CEZAEVİ KOŞULLARINDA KALACAK BİR HASTA TUTSAK DEĞİL’
Seyfettin Demhat’ın kardeşi Şengül Martı, ağır hastalıklarına rağmen abisinin 9 yıldır Van Yüksek Güvenlikli Kapali Cezaevi’nde tutulduğunu söyledi. Abisinin FMF hastalığının ilerlediğini ve tüm vücudunun tamamen iltihaplandığını söyleyen Martı, “Böbrekleri iflas etmesin diye kullandığı ilaç doktor tarafından “artık sana yaramıyor, yetmiyor” demesine rağmen sadece bu ilaçla tedavisi devam ediyor. Yapılan iğneler vücuduna ters etki yaptı, vücudu alerji oldu, kan değerlerine iyi gelmedi. Abim kesinlikle cezaevi koşullarında kalacak bir hasta tutsak değil. Ama ne yazık ki cezaevi stresle dolu, yeterli beslenme yok, düzenli uyku yok, temiz hava yok. Düzelmesi ve toparlanabilmesi için bunların olması şart. Ama cezaevi yönetimi doktora, burada kalabilir raporu vermesini talep edip, o işkenceye, ağır tecride maruz bırakıyor” dedi.
‘AÇLIK GREVLERİNE HERKES DESTEK VERSİN’
Kürt Halk Önderi için cezaevlerinde yapılan açlık grevlerine de değinen Martı, şöyle konuştu: “Cezaevlerinde arkadaşların başlattığı açlık grevleri ile dışarda yapılan Adalet Nöbeti’ne herkesin sahip çıkması ve destek vermesini istiyoruz. Çünkü bu mücadele haklı bir mücadeledir. Tutsak arkadaşlarımızın hepsi birer rehine konumunda. Tabi bu haklı mücadeleyi sadece tutsaklarımıza mal etmemeliyiz, onları yalnız bırakmamalıyız. Halk olarak birlik olmalıyız. Halk olarak desteğimizi esirgememiz lazım. Bu eylemlerimizle tüm dünyaya ses getirmeliyiz. Başta önderlik olmak üzere tüm tutsaklarımızın bir an önce bırakılmasını talep ediyorum. Abim ve onun gibi çok ağır hasta olanlar var. Bu bir insanlık suçu, ötesi. Tüm insani yönlere kapalı bir devlet yönetimine sesleniyoruz; yeter artık.”