Alman meclis raporu: Kürt dernekleri fişlenmemeli

Alman Federal Meclis’in Bilimsel Hizmetler Dairesi, Kürtlere ait derneklere ait bilgilerin istihbarat ve emniyet müdürlüğüyle paylaşılmasını hukuka uygun bulmadı.

Federal İdare Dairesi, Almanya’da bulunan Kürt derneklerinin üye ve yöneticilerine ait bilgileri 1994 yılından bu yana iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Örgütü ve Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıyor. Yasal olarak hiçbir dayanağı olmayan bu uygulama, 1994’te dönemin Kohl hükümetinin çıkartılan bir kararnameye dayandırılıyor.

Geçtiğimiz Mayıs ayında Kürtlerin kriminalize edilmesine yol açan bu uygulamanın kaldırılması için konuya meclise taşıyan Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut, Olof Scholz’un başbakanlığındaki yeni federal hükümete Kürt derneklere ait bilgilerin otomatik olarak istihbarat ve emniyetle paylaşılması ile izlenmesine izin veren kararnameyi sormuştu. Ancak İçişleri Bakanlığı söz konusu kararnameyi bulamadığını açıklamasına rağmen uygulamanın sürecini bildirmişti.

Bunun üzerine parlamenter Akbulut, Federal Meclis’in Bilimsel Hizmetler Dairesi’ne başvurarak, Kürt derneklerinin 28 yıldır maruz kaldığı bu uygulamanın hukuka uygun olup olmadığını sordu. Parlamenterlere ve hükümete bilimsel/hukuksal konularda danışmanlık görevi bulunan Bilimsel Hizmetler Dairesi ise konuya ilişkin bir rapor hazırladı.

‘BİLGİLER OTOMATİK OLARAK VERİLEMEZ’

Kürt derneklerine ait verilerin otomatik olarak istihbarata ve güvenlik birimlerine iletilemeyeceğini bildiren daire, kararnamelerin yalnızca idarenin iç hukuku olduğunu ve bundan dolayı da devlet kurumlarını yetkilendirmenin esasını oluşturamayacağını ifade etti. Bilimsel Hizmetler Dairesi devamla bütün Kürt derneklerine ait bilgilerin toptan istihbarat ve emniyetle paylaşılmasının hukuka uygun olmadığını rapor etti.

Raporda devamla bir Kürt derneğinin “şüpheli durumlara” girdiğinin tespit edilmesi halinde söz konusu bilgilerin istihbarata verilebileceğini, bilgilerin Emniyet Müdürlüğü’ne iletilmesi için şüphenin de yeterli olmadığına vurgu yapıldı. Bilimsel Hizmetler Dairesi hukuk dışı bulduğu bu uygulamadan dolayı Federal İdare Dairesi’ni eleştirdi.

BİLGİLER HANGİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNE VERİLDİ?

Federal parlamenter Gökay Akbulut ise Kürtlere ait derneklerin güvenlik birimleri tarafından fişlenip izlenilmesinin kabul edilemez olduğunu ve derhal bu uygulamaya son verilmesini talep etti. Bilimsel Hizmetler Dairesi’nin raporuna dikkat çeken Akbulut, dairenin talebi doğrultusunda İçişleri Bakanlığı yeni bir yasal düzenleme yapana kadar Kürtlere ait derneklere ilişkin veri toplamayı askıya alması gerektiğini ifade etti.

Scholz hükümetinin çoğunluğunu yabancı üyelerinin oluşturduğu derneklere ait bilgilerin yabancı istihbarat servisleriyle paylaşıldığını itiraf etmişti. Bu konuya da dikkat çeken Akbulut, Türk istihbaratı MİT’in de bu istihbarat örgütleri arasında olup olmadığını açıklanması gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu: “Şayet bu bilgiler Türk istihbaratıyla paylaşılmışsa Kürt derneklerinin üyeleri uyarılmalı.”

GÖÇMEN DERNEKLERİNE AYRIMCILIK

Almanya’da 1966’da çıkartılan "dernekler yasası" gereği ülkede yabancı üyelerin ağırlıkta olduğu derneklere ilişkin bilgiler merkezi Köln’de olan Federal İdare Dairesi’ne aktarılıyor. Yasa gereği söz konusu derneklerin yönetim kurulu üyelerinin isim ve adres bilgileri ile tüzüklerini Federal İdare Dairesi’ne göndermesi gerekiyor. Şu ana kadar yaklaşık 15 bin derneğin bilgileri bu daireye aktarıldı.

Bir nevi göçmenlere ait bütün kuruluşların fişlenmesi anlamına gelen bu yöntem, Alman üyelerinin çoğunlukta olduğu dernekler için uygulanmıyor. Muhalefet partilerinden Sol Parti, “Göçmenlerin ötekileştirilmesine son verilsin” diyerek 2020’de Federal Meclis’e verdiği bir öneriyle yasanın değiştirilmesini talep etti. Ancak hem hükümet hem de diğer muhalefet partilerinin oylarıyla Sol Parti’nin bu talebi reddedildi.