Altundağ: Okul değil fabrikada gibi çalıştırılıyoruz

Taban maaş ve güvenceli çalışma haklarının ÖMK’ye alınması için direnişte olan öğretmenlerden Sümeyye Altundağ, “Patron tarafından ticarethane gibi işletilen bu okullarda fabrikada gibi çalıştırılıyoruz” dedi.

ÖĞRETMENLERİN MÜCADELESİ

Patronlar tarafından dayatılan kölece çalışma koşullarına karşı Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası öncülüğünde ayağa kalkan öğretmenlerin, birçok kentte başlattıkları eğitim nöbetleri 17 gündür kararlılıkla devam ediyor. Kamudaki meslektaşları gibi taban maaş ve özlük hakları için direnen Özel Sektör Öğretmenleri, patronların isteğiyle iki defa Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan (ÖMK) çıkarılan taban maaş haklarını tekrar alana kadar mücadeleden vazgeçmemeye kararlı. Bu kentlerden İstanbul’da Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde direnen öğretmenlerden Sümeyye Altundağ, ANF’ye konuştu.

‘BIRAKIN YIPRANMA PAYINI, HAFTADA 40 SAAT SEFALET ÜCRETİNE ÇALIŞIYORUZ’

Özel Okullar Derneği (TÖZOK) önünde eğitim nöbeti tutarken işkenceyle gözaltına alınan öğretmenlerden 30 yaşındaki Sümeyye Altundağ, devlet okullarında kadro açılmadığı ve atanamadığı için mecburen 5 senedir özel sektörde öğretmenlik yaptığını anlattı. Rehabilitasyon Merkezi’nde özel gereksinimli bireylere çalıştığını belirten Sümeyye Altundağ, “Devlet destekli olan bu merkezler patron tarafından işletiliyor. Çok zor koşullarda çalışıyoruz ama asgari ücret veya asgari ücretin 3 bin üzerinde ücret alıyoruz. Aslında bu meslek çok yıpratıcı olduğu için kamudaki meslektaşlarımız yüzde 25 yıpranma payı da alıyor ama biz bırakın yıpranma payı almayı, haftada 40 saat derse giriyoruz, yaz ve ara tatillerimiz yok, sadece iki hafta yıllık iznimiz var, o da çoğu zaman patron tarafından gasp ediliyor, bir de sefalet ücretine çalışıyoruz” dedi.

‘O KADAR YIPRATICI Kİ ÖĞRETMENLER SİNİR KRİZİ GEÇİRİYOR’

Rehabilitasyon Merkezi’nde özel gereksinimli çocuklarla çalıştığına ve sürekli şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Sümeyye Altundağ, şöyle konuştu: “Derste çocuktan dayak yiyorsun, sana küfür ediyor, suratına tükürüyor. Günde 8 seans ve her bir seans 40 dakika olmak üzere her günün böyle geçiyor. O kadar yıpratıcı ki derse giren öğretmenler sinir krizi geçiriyor. Özel gereksinimli çocuklarla çalışırken normalde daha az seansa girmemiz gerekiyor ama öyle bir şansın yok. İş bittikten sonra sen de bitkin olduğun için evde kimseyle iletişim kuracak halin de kalmıyor. Ben bekarım ama evli olan arkadaşlarımız çocuklarına bile vakit ayıramıyor. Orada biriktirdiğin öfkeyi dışa vuramadığın için dışarıdaki sosyal hayatta sinirli ve agresif oluyorsun. Zaten verilen maaşla geçinemiyorsun, sadece karın tokluğuna çalışıyorsun. Tek başına ev tutamıyorsun. Kiralar çok yüksek olduğu için ya ailenin evinde ya da biriyle yaşıyorsun. Kira dışında faturaların da oluyor. Durum vahim bizim açımızdan.

Okullar zaten eğitim alanı olmaktan çıkıp ticarileştiği için tamamen patronun bir ticarethaneyi işletmesi gibi, fabrikada çalışan eleman gibi çalışıyorsun. Yani onlar nasıl bir sömürü mekanizması içindeyse biz de okullarda aynı mekanizma içindeyiz. Çocukları bant sisteminden geçirir gibi derse alıp geçiriyoruz. Böyle bir hız ve sistem var. Ne verim alabiliyoruz, ne mutluyuz ne de geçinebiliyoruz.”

‘PATRONLAR ÖĞRENCİLER ÜZERİNDEN KÂR EDİYOR AMA DENETİM YOK’

Çalıştığı sektörde denetim de yapılmadığı için yasa dışı olaylara da tanık olduklarını anlatan Sümeyye Altundağ, patronların öğrenciler üzerinden çok paralar kazanıp kâr ettiğine, bu şikayet edilse bile müfettişin bunu görmezden geldiğine dikkat çekti. TÖZOK önünde yaptıkları eylem sonucunda sendikanın TÖZOK yetkilileriyle görüştüğünü belirten Sümeyye Altundağ, TÖZOK’un çok vergi vermek zorunda kaldığını belirterek topu devlete attığını belirtti.

TABAN MAAŞ HAKKIMIZ ÖMK’YE GİRENE KADAR DİRENECEĞİZ

Kamudaki meslektaşlarıyla denk maaş almak istediklerini ve bu hakkı alana kadar da vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Sümeyye Altındağ, şunları kaydetti: “Kamudaki meslektaşlarımızla denk maaş almak istiyoruz. Güvenceli çalışmak istiyoruz. Şimdi 1 senelik sözleşmelerle çalışıyoruz. 1 sene sonra çalışacak mıyız belli değil. Kaldı ki sendikalı olduktan sonra çok daha fazla işten atılmalar yaşanıyor ya da sözleşmeler yenilenmiyor. Biz bu güvencesizliğe son verilmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı olan Yusuf Tekin’in Milli Eğitim müsteşarlığı döneminde 2014’te bu hakkımız kaldırıldı. Bu hakkımızın tekrar geri verilmesini istiyoruz. ÖMK bu ay sonuna kadar yasalaşacak, mecliste oylanacak. Taban maaş hakkımızın içinde olmadığını öğrendik. Ama bizim direnişlerimiz sonucunda önceki aylarda iki defa eklenip bir şekilde patronların ricasıyla çıkarıldığını da öğrendik. O yüzden biz direnişimizi meslek kanununa girene kadar sürdüreceğiz. Meslek kanuna girmese dahi direnişlerimiz devam edecek.”