AP Kürt Konferansı: Rojava Ortadoğu’daki ilk kadın devrimidir

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen Kürt konferansında kadın mücadelelerinin ele alındığı bir panelde, Rojava’daki devrimin Ortadoğu’daki ilk kadın devrimi olduğuna vurgu yapıldı.

Konferansın gün içindeki dördüncü Londra Middlesex Üniversitesi’nden Shilan Fuad Hussain yönetti. 

“Özgürlüğü Yaşamak - Kadın Perspektifleri” ana başlığı altındaki oturumda geniş bir pencereden kadın mücadeleleri üzerine sunumlar yapıldı.  


“Feminist Dış Politika: Çelişkiler ve Seçenekler” başlıklı bir sunum yapan Alman Küresel Alan Çalışmaları Enstitüsü Dastan Jasim, İran ve Doğu Kurdistan’da başlayan Jin Jiyan Azadî isyanına dikkat çekerek, Kurdistan’da zaten bu sloganın çoktandır kullanıldığını ifade etti.  

Dastan Jasim, karmaşık bir jeopolitik ortamdan bahsettikten sonra kadınların siyasette yer alması, siyasi hedeflerinin çok önemli olduğunu söyledi.  

“Kadın Devrimi ve Orta Doğu” başlıklı sunum yapan Paris Üniversitesi’nden Soheila Shahriari, İran, Türkiye, Suriye, Irak ve Lübnan’da feminist mücadelelerin geçmişine ışık tutarken, eksik kalan yanlarına da dikkat çekti. Bu hareketlerin kentsel alanlar ve özellikle başkentlerle sınırlı kaldığını belirten Soheila Shahriar, milliyetçi ve aşırı milliyetçi hareketlerle içiçe geçen feminist hareketlere de işaret etti.  

Soheila Shahriar, ‘’Ortadoğu’daki ilk kadın devriminin Rojava’daki toplumsal cinsiyet devrim olduğunu söylenebilir’’ derken, savaş zeminine rağmen Rojava’nın çok çeşitli sosyal faaliyetlere alan açtığını kaydetti.  


         


        

ROJAVA DEVRİMİNİN EN DİKKAT ÇEKİCİ YÖNÜ 

‘’Bu devrimin en dikkat çekici yönün sürekli ve sarsılmaz olması değil, zaman içinde pekişmesi ve güçlenmesidir’’ diyen Soheila Shahriar, dünyanın başka yerlerinde kadın haklarında gerileme yaşanırken, Rojava’da güçlendiğini vurguladı. Kürt feminist hareketinin görmezden gelindiği eleştirisinde bulunan Soheila Shahriar, ‘’Her türlü medya platformlarında bunu görüyoruz. Kürt feminist hareketinin sloganı çarpıtılıyor, dar bir zemine oturtuluyor ve doğasından kopartılıyor’’ dedi.

Soheila Shahriar Kürt kadın hareketinin dünyada en etkili feminist hareketlerden biri olduğunu ancak bunun görmezden geldiğini ifade etti. Soheila Shahriar, Jin jiyan azadi sloganının Kürt alanlarının dışında özünden çarpıtıldığını söyledi. Özgürleşme hareketi çok katmanlı bir hareket olduğunu belirten Soheila Shahriar, otoriter rejimlerin uzantısı muhalefet gruplarına karşı da mücadelenin önemine vurgu yaptı.  

TECRİT AYNI ZAMANDA KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE YÖNELİKTİR 

“Jin, Jiyan, Azadî: Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmine Çağrı” başlıklı sunumda bulunan Jineoloji Merkezi Brüksel’den Elif Kaya, Jin jiyan azadî’nin bir sloganın ötesinde geniş bir temele dayandığını ifade ederek, bu sloganın bir toplum olarak mücadele sürdürülürse kazanımın mümkün olduğuna işaret ettiğini belirtti. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile kadın özgürlük mücadelesi arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, tecridin aynı zamanda kadın özgürlük yönelik olduğunu kaydeden Eli Kaya, ‘’Bu nedenle sayın Abdullah Öcalan’ın özgürleşmesi son derece önemlidir’’ dedi.  

Elif Kaya, Türk devletinin kadın özgürlük hareketi ve kadın haklarına yönelik saldırılarına da değinirken, Paris’ten Süleymaniye’ye katledilen kadın temsilcileri hatırlattı. Ancak bu baskıların kadın özgürlük mücadelesini engelleyemeyeceğini söyleyen Elif Kaya, kadınların direnmeye devam edeceğini sözlerine ekledi. Elif Kaya dünyanın farklı yerlerinde başlayan kadın hareketlerinden örnekler verirken, kadınların 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapma iddiasında olduğunu kaydetti.  

Alman Sol Parti’den AP parlamenteri Özlem Alev Demirel, “Kadınlar ve Politika: Savaşa Karşı Birlikte Mücadele” başlıklı sunumu ile panelin son konuşmacısı oldu. Savaşa karşı birleşmenin son derece önemli olduğunu belirten Özlem Alev Demirel, savaşa karşı ancak birlikte mücadelenin başarılı olabileceğini vurguladı.  

Eşitlik ve barış konularında kadınların belirleyici role sahip olduğunu dile getiren Özlem Alev Demirel, ‘’Barış istiyorsak, adalet, eşitlik istiyorsak, kadınların kendi geleceklerini tayin hakkını tanınması gerekiyor’’ dedi. 

Özlem Alev Demirel, Barış hareketine ihtiyaç olduğunu ve bunun güçlü olması gerektiğini ifade ederken, ‘’Bir hareketin güçlü olması için de kadın hareketine ihtiyaç vardır’’ şeklinde konuştu.