‘Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılması gerekli’

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları, çalışanların tamamına yakınını ilgilendiren asgari ücreti belirleyecek; fakat açıklanan yüzde 19.89’a olan güven, kurumun açıkladığı enflasyondan da aşağı bir seviyede.

TÜİK, enflasyon oranını yüzde 19.89 olarak açıklarken ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) ise yıllık enflasyon için yüzde 49.87 dedi. TÜİK’in verileri uzun zamandır tartışılıyor fakat bu son açıklanan rakamlar tüm işçi ve memurları etkileyecek asgari ücreti, yani taban ücreti belirlemede kıstas alınacak.

Açıklanan enflasyon oranlarını partilere sorduk.

 ANF’ye konuşan isimlerin ortak görüşü TÜİK’in gerçekleri yansıtmadığı.

TÜİK SERMAYEDEN YANA AÇIKLAMA YAPIYOR

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, ENAG’ın ve TÜİK’in farklı açıklamalarını hatırlatarak şunları söyledi: “Bu tabloya baktığımızda TÜİK’in sermaye tarafında durarak veri yayınladığı söylenebilir, dolayısıyla bu rakam işçi ve emekçilerin baz alacağı bir şey olmaz. TÜİK neden böyle yapıyor, çünkü önümüzde milyonlarca çalışanı ilgilendiren bir asgari ücret görüşmesi var.  Bu rakamlarla asgari ücreti belli bir çıtanın altına itmeye çalışıyorlar ama pazarda ya da mutfaktaki enflasyon yüzde 50’leri bile geçmiş durumda. Bu bir manipülasyondur, işçi ve emekçiler bu rakamlara göre değil, kendi talepleri ve gerçek enflasyon ile ortaya çıkmalı. Yüzde 19 çok ciddi bir ücret kabı olur. Mesela döviz kurunda da ciddi oynamalar var sadece bir gecede dolar 40 kuruş arttı. Bu 40 kuruş, 300 dolar olan asgari ücreti ilk kez bu rakamın da altına düşürdü. İşçiler bir gecede 13 dolar kaybetti. Bunun bir telafisi olmak zorunda. O da şu ki, gerçek enflasyon rakamları ile asgari ücret tespit komisyonu ve hükümet üzerinde baskı kurmak. Emek Partisi olarak tüm Türkiye’de buna dair mitingler hazırlıyoruz. İşçi ve emekçilerin meydanlara çıkması lazım çünkü seçimi bekleyecek derman yok.”

EK ZAM TALEBİ ŞART

Öte yandan Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) olduğunu da hatırlatan Akdeniz, “Kamuda TİS yapıldı fakat bu ücretler kısa sürede hem enflasyon hem de dövize bağlı olarak eridi. Bazı fabrikalar işçi tutamıyor ve ek zamlar yapıyor ama çok cüzi rakamlarda. İşçi ve emekçilerin TİS yapılsa dahi bu eriyen ücretlere karşı ek zam taleplerini gündeme getirmesi lazım. Önümüzde metal ve cam olmak üzere özel sektörde de TİS’ler olacak ve çok kritik öneme sahip. Bunlarda da enflasyon ve döviz dikkate alınmalıdır. Bir yandan enflasyon ve dövizdeki yükselme karşında eriyen ücretlere yönelik insanca yaşayacak bir düzey, diğer yandan asgari ücretten verginin kaldırılması ile hayat pahalılığının durması taleplerinin mücadelede birleşmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

YURTTAŞIN SOFRASINDAN ÇALIYORLAR

HDP Amed Milletvekili ve Ekonomiden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Garo Paylan ise açıklanan enflasyon ve asgari ücretin belirlenmesi hakkında şunları dile getirdi: “Temel ihtiyaçlar olan gıda, kira, elektrik ve doğalgaza zam yağarken enflasyonun yüzde 19.89 olarak açıklanıyor ama kimse inanmıyor. Halkın enflasyonu yüzde 50’lerde ki zaten bunu düşük açıklayarak başta memurlara ve işçilere düşük zam yapma niyetindeler. Aslında yurttaşın sofrasından çalıyorlar. Asgari ücretin enflasyonun çok da üzerinde artacağını düşünmüyorum. Bu koşullarda yani kira enflasyonu yüzde 100’lere, gıda ise yüzde 50’lere dayanmışken buraların baz alınması gerekiyor. Asgari ücretin zararının karşılanması için en az yüzde 50 zam yapılması şart.”

GERÇEKTEN KARA BİR KIŞ GELİYOR

SYKP Eşbaşkanı Cavit Uğur ise TÜİK’in açıklamalarının bilgi anlamında güvenli olmadığına değinerek, Saray rejiminin kendi iktidarını ayakta tutmak için toplumsal bir manipülasyon yaptığını ifade ediyor: “Gerek TÜİK’in gerekse de başka kamu kurumlarının açıklamaları güvensizdir. Kaldı ki açıklanan rakamlara rağmen tüm çalışanların ücretlerinin reel enflasyon karşısında eridiği bir gerçek. Bir taraftan enflasyon artıyor, diğer taraftan işsizlik. Bu artık kısır döngüye girmiş bir durum. Bu durum hem kapitalist iktisadın iç kriziyle hem de iktidar bloğunun başta savaş ekonomisi olmak üzere yandaş sermayeye ayırmış olduğu paylar nedeniyle daha da derinleşiyor.”

Geçen yıl ile bu yıl arasında temel ihtiyaç fiyatlarına yapılan zamların 2 kattan fazla olduğunu belirten Uğur, halkı kara bir kışın beklediğini de sözlerine ekliyor: “Gerçek enflasyon yüzde 19.87 falan değil. Bu rakamın gerek asgari ücret için gerekse de çalışanlara daha az zam vermek üzerine yapılmış bir açıklama olduğunu biliyoruz. Süründürülebilir bir ekonomi ile karşı karşıya değiliz. Gerçekten kara bir kış geliyor; zira geçen yıl kömürün tonu 950 lira iken şimdi 2 bin TL’nin üzerinde, doğalgaza yapılan zamlar da hakeza öyle. Tüm bu baskı cenderesinde Türkiye toplumu kendisini çaresiz hissediyor, bu açıdan hem partimiz SYKP gerekse de bileşeni olduğumuz HDP’nin umutsuzluğa düşmüş herkese gerçek bir gelecek sunması gayreti var.”