Türk devlet destekli çetelerin Halep ve Rojava'ya yönelik saldırıları Avrupa’nın birçok kentinde protesto edildi.

LİMASOL

Kıbrıs’ın Limasol kentinde Kürt halkı ve dostları, işgalci Türk devletinin beslediği çetelerin Rojava’ya dönük saldırılarını yürüyüş ile protesto etti.

Theofilos Kürt Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kitle, Limasol Belediyesi’ne doğru yürümeye başladı.

Yürüyüş kortejinin önünde dev YPG flaması ile birlikte Önder Apo’nun posterleri, PKK, HPG flama ve bayrakları taşındı.

Sık sık “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî Berxwedana YPG”, “İsgalci TC Kürdistan’dan defol”, “Bijî Serok Apo”, “Kurdistan’a özgürlük”, “Bijî PKK”, “Bijî HPG”  sloganlarının atıldığı yürüyüşte eylemciler işgal saldırılarının boyutunu anlatan yüzlerce bildiri dağıttı.

Limasol Belediyesi’nin önünde Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşu ardından miting yapıldı.

Siyasetçi Lezgin Serhat ile Kıbrıs PYD temsilcisi Yasin Terbuş’un birer konuşma yaptığı eylemde, “Kürt halkı kendi gücünden başka hiçbir devletten medet ummayacaktır” mesajı verilerek, faşist Türk devletinin yalan ve özel savaş yöntemlerine dayalı yaptığı haberlere itibar edilmemesi, yalnızca özgür basın ve Kürt özgürlük savaşçıları ile Kürt halkının siyasi temsilcilerinin yaptıkları açıklamaların esas alınması gerektiği uyarısı yapıldı. Eylem, atılan sloganlar eşliğinde son buldu.

MALMÖ

İsveç'in güneyinde yer alan Malmö şehrinde NCDK Skåne’nin çağrısı üzerine Kürdistanlılar ve dostları bir araya gelerek Türk devleti ve çetelerinin Rojava'ya yönelik saldırıları kınandı.

Eyleme Kürtlerin yanı sıra, Filistin Dayanışma Ağı, İran Dayanışma Ağı, Rojava Komitesi ve çok sayıda sol örgüt temsilcisi katıldı.

NCDK adına yapılan konuşmada Kürt halkının ve dostlarının Türk devleti ve çetelerinin Rojava'ya yönelik saldırılarına karşı duyarlı olması istendi. Rojava Komitesi adına yapılan konuşmada ise, “Rojava'ya yönelik  saldırıları daha öncesinde DAİŞ ve türevi çetelerden  çok iyi biliyoruz. Şimdiki saldırılarla DAİŞ’in ulaşamadığı emelleri, Türk devleti ve ona bağlı çeteler yapmaya çalışıyor. Bunun için uluslararası kamuoyunu Kürtlerin mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz. Rojava'da gerçekleşen kadın devrimini sahiplenmeye ve dayanışmaya bütün halkları davet ediyoruz.

Konuşmalar ardından “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî YPJ”, “Bijî YPG”, “Bijî Serok Apo” ve “Jin Jiyan Azadî”  sloganları atıldı.    

GÖTEBORG

Türkiye'nin ve ona bağlı çetelerin Rojava'ya saldırıları artarken, Kürt halkı ve dostları İsveç'in Göteborg kentinde alanlara çıktı.

Türk devleti ve beslediği çetelerin saldırılarının arkasında uluslararası bir destek olduğuna dikkat çekilen eylemde, bunun bütün Ortadoğu'da savaşı ve belirsizliği körüklediğinin vurgulanarak, Rojava ile dayanışma çağrısı yapıldı.

Eylem, atılan sloganlar ardından sona erdi.

DARMSTADT

Almanya’nın Darmstadt kentinde Halk Meclisi ve Kadın Meclisi’nin organizesiyle onlarca Kürdistanlı ve Kürt dostu, merkez tren istasyonu önünde bir araya gelerek, Türk devletine bağlı HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) çetelerinin Suriye ve Rojava’ya yönelik saldırılarını protesto etti.

Mitingde FCDK-KAWA Eşbaşkanı Mehmet Çopan bir konuşma yaptı. Çopan, 3. Dünya Savaşı'nın başladığını ve bu savaşın merkezinin Ortadoğu, özellikle Kürdistan olduğunu belirtti. Çopan, Türk devletinin Kürtleri en büyük düşman olarak gördüğünü ve Kürt halkını yok etmek için her yolu denediğini söyledi. Ortadoğu’da siyasi ilişkilerin oldukça karmaşık olduğunu ve birçok tarafın neyin dostluk, neyin düşmanlık olduğunu açıkça tanımlayamadığını ifade eden Çopan, bu durumun Kürt halkı üzerinde yoğunlaşan saldırılara zemin hazırladığını söyledi.

Rojava’daki Kürtleri savunan YPG ve YPJ güçlerinin sürekli çağrılar yaptığını belirten Çopan, Avrupa’daki Kürt halkının bu çağrılara ses vermesi gerektiğini söyledi. Çopan, YPG’nin yakın zamanda yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Avrupa’da yaşayan Kürtlerin ve dostlarının Rojava’yı savunan güçlere sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Halkın her an harekete geçmeye hazır olması gerektiğini vurguladı.

Mitingde Almanca bildiriler okunup dağıtıldı. Sarı kırmızı yeşil flamalar ve katliamlara dikkat çeken pankartlar taşıyan kitle, “Rojava’ya sahip çık” sloganı attı.

HANNOVER

Almanya Hannover'de, Rojava’ya yönelik saldırılar yürüyüş ve mitingle protesto edildi.
Bir dakikalık saygı duruşundan sonra konuşmalar yapıldı.

İşgalci Türk devletinin Rojava’daki çetelere olan desteğini derhal kesmesi için uluslararası kurumlara çağrı yapılan eylemde, Kürtler ve Kürt dostlarının sokakları terk etmemesi çağrısı yapıldı.

Ardından "Bijî Berxedana Gerîla", "Bijî Berxwedana Rojava", "Bijî Berxwedana YPG/YPJ", "Terörist Erdoğan ", "Terörist Türkiye" ve "Çocuk ve Kadın Katili Erdoğan" sloganları atılarak yürüyüşe geçildi. Yürüyüşte çok sayıda pankart ve flama taşındı.

ARNHEM

Hollanda’nın Arnhem kentindeki Willensplein’de Kürdistanlılar bir araya gelerek Rojava işgal saldırılarını kınadı. “Eylemde “Bijî Berxwedana Rojava” sloganı atıldı.

AMSTERDAM

Rojava’ya dönük işgalci Türk devletinin eliyle başlatılan saldırılar Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da da protesto edildi. Türk Konsolosluğu önünde bir araya gelen Kürdistanlılar, "Bijî Berxwedana Rojava" sloganını attı. Eylemde, saldırılara dair İngilizce basın açıklaması okundu. 

STOCKHOLM

İsveç’in başkenti Stockholm’da da Rojava’ya dönük saldırılar protesto edildi. Stockholm Amara Kadın Meclisi ve NCDK’nin çağrısıyla yapılan protesto eylemi, Sergels Torg meydanında yapıldı.

Stockholm Rojava Komitesi ve İsveçli sol örgütlerin de katılım sağladığı eylemde, “Türk devleti Rojava’dan defol”, “Kanlı ellerinizi Kürdistan’dan çekin”, “Bijî Berxwedana Rojava” ve “Jin Jiyan Azadî”sloganları atıldı.

Eylemde Amara Kadın Meclisi Üyesi Girin Kasırga konuştu. Girin Kasırga, şöyle konuştu: “Faşist Türk devleti ve gerici faşist çeteleri Rojava özerk bölgesine saldırtılarak Suriye'de kaosun ve çatışmaların yeniden derinleşmesini, Kadın Devrimi başta olmak üzere halkların bin bir bedellerle elde ettiği kazanımları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. 29 Kasım’dan bu yana başta Halep'e saldırmış ve ardından Hama ve diğer kentlere yönelmişlerdir. Eş zamanlı olarak Şehba'ya yönelik de işgal saldırısı başlatılması bunun çok kapsamlı bir konsept olduğunun göstergesidir. Faşist Türk devletinin Kürt düşmanlığı sınır tanımamaktadır.”

Eylemin sonunda Rojava için yapılacak eylemlerin bir günle sınırlı kalmaması, sürekli eylemsellik içinde olunması çağrısı yapıldı. Bu kapsamda Stockholm’da eylemselliklerin planlanacağı belirtilerek, “Başta kadınlar olmak üzere tüm Kürt halkı, Kürt dostları ve insanlıktan yana olan herkesi Rojava’yı savunmaya çağırıyoruz” denildi.

MANNHEIM

Almanya’nın Mannheim kentinde ten istasyonu önünde bir araya gelen onlarca Kürdistanlı ve dostları, Rojava’ya yönelik HTŞ ve Türk destekli çetelerin saldırılarını protesto etti. Etkinlikte Rojava bayrakları ve büyük pankartlar açıldı, YPG ve YPJ’nin seferberlik çağrısına destek mesajı verildi.

Mitingde siyasetçi Faysal Sarıyıldız da bir konuşma yaparak dikkatleri Rojava üzerindeki saldırılara çekti. Sarıyıldız, “Nasıl ki Kobanê, Şengal, Maxmur ve tüm Rojava’da DAİŞ halkın fedai çocukları tarafından bitirildiyse, bugün de bu fedai gençler Türk çetelerinin saldırılarını durduracak” dedi.

KÖLN

Türk devleti ve çetelerinin Şehpa, Halep ve Rojava’ya dönük işgal saldırıları Almanya’nın Köln kentinde yapılan kitlesel basın açıklaması ile protesto edildi. Köln Demokratik Toplum Merkezi’nin organize ettiği eyleme, Kürtlerin dostları sol kurumlar da destek verdi. Dom Kilisesi önünde yapılan kitlesel basın açıklamasına katılan Kurdistanlılar ve dostları, ellerinde YPG, YPJ ve HRE bayraklarıyla sık sık “Bijî Berxwedana Rojava” sloganları attı. 

Halep ve Rojava’ya yönelik saldırılar ve katliamlara karşı Almanca hazırlanan açıklama okundu. Ardından KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt bir konuşma yaptı. Zübeyde Zümrüt,  Türk devletinin uzun süredir Rojava’daki kazanımları ortadan kaldırmak için bir arayış içinde olduğunu hatırlatarak, “Bunun için uluslararası diplomasiyi devreye soktu ve çeşitli pazarlıklar yürüttü. Rojava’da kurulan sistem, sadece bölge için değil, tüm dünya için bir örnek teşkil etti. Çünkü bu sistem demokratik bir yapıya dayanıyor ve tüm bireylerin kendilerini özgürce ifade edebildiği bir düzen sunuyor. Kadın, gençlik ve toplum merkezli bir yaklaşımı esas alan bu model, özgür ve eşit bir toplum inşa etmeyi amaçlıyor. Türk devleti ise bu sistemin genişlemesi durumunda işgalci ve baskıcı yöntemlerin sonunun geleceğini iyi biliyor ve bu nedenle Rojava’ya düşmanlık besliyor” dedi.

Zübeyde Zümrüt, Türk devletiyle işbirliği yapan ve Rojava’da bir oldu bittiye zemin hazırlamaya çalışan diğer devletlere de şöyle seslendi: “Bu katliamın parçası olmayın. Kürt halkının geliştirdiği bu sistem, insanlığa hizmet eden bir sistemdir ve onun korunması, tüm dünya halklarının sorumluluğudur. Türk devleti ve desteklediği gruplar, halkların elde ettiği kazanımları yok etmeye çalışsa da şunu unutmamalıdırlar; Rojava’da atılan temel, insanlığın değerlerini temsil eden bir temeldir ve bu halkın iradesi asla teslim alınamaz. Buradan, dünya halklarına, inanç kurumlarına, kadınlara ve gençlere çağrıda bulunuyoruz; bu insanlık devrimine sahip çıkalım. Kürt halkı, Kobanê’yi savunurken gösterdiği seferberlik ruhuyla bugün de Rojava’nın kazanımlarını korumalıdır. Rojava’nın düşmesi, sadece Kürt halkının değil, tüm insanlığı 100 yıl geriye götürecektir. Bu nedenle birlik ve dayanışma içinde, her yerde Rojava’ya sahip çıkmalıyız.”

PYD NRW temsilcisi Bavê Heqî ise Rojava Devrimi’nin başından bu yana, Türk devletinin dünyanın dört bir yanından topladığı grupları eğiterek, Rojava halkı başta olmak üzere Suriye haklarına karşı kullandığın söyledi.  Bavê Heqî, Türk devletinin bugün de bu gruplarla kendi çıkarlarına hizmet edecek bir sistem kurmanın derdinde olduğunu söyledi.

Şehpa ve Halep’te yüzbinlerce sivil halkı koruyan Efrîn Kurtuluş Güçleri’ne (HRE) teşekkür eden Bavê Heqî, şunları söyledi: “HRE, YPG ve YPJ başta olmak üzere tüm savunma güçlerine selam olsun. Halkımız, onların gösterdiği direnişe ve fedakarlığa çok şey borçlu. Demokratik Suriye Güçlerine de selam olsun. Onlar sadece Rojava Kurdistan’ın değil, bütün halkımızın gurur ve onur kaynağıdır. Bu mücadele destek olmak için tüm halkımıza çağrımızdır. Herkes, elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Yediden yetmişe herkes bu onurlu direnişe katkı sunmalıdır. Türk devleti hala Misak-i Milli hayallerinden vazgeçmiş değil. Halep’ten Musul’a kadar uzanan, tüm Kurdistan’ı içine alacak bir rüyanın peşinde. Bu yüzden Rojava’da halkın büyük emekler ve ağır bedellerle kurduğu sistemi yıkmaya çalışıyor. Bunun için uzun süredir çetelerini İdlib’de toplamış durumda ve Ortadoğu ile Suriye’deki karışıklıktan yararlanmaya çalışıyor. Ancak halkımızın iradesi, bu hayalleri boşa çıkaracak güce sahiptir. Bu mücadele de herkesin dayanışma ruhuyla hareket etmesi, Rojava’nın kazanımlarını korumak ve geleceği güvence altına almak için hayati öneme sahiptir.”

STUTTGART

Türk devlet destekli çetelerin Halep ve Rojava'ya yönelik saldırıları Almanya’nın Stuttgart kentinde protesto edildi. Lautenschlagerstaße‘de bir araya Kürdistanlılar ve dostları Rotebühlplatz’a kadar yürüyerek burada açıklama yaptı.

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüşe Stuttgart Demokratik Güç Birliği bileşenleri, Alman gruplar ve çok sayıda kişi katıldı.

Alman polisi atılan sloganları gerekçe göstererek, zaman zaman yürüyüş kortejinin önünü keserek engellemeye çalıştı. Ancak kitle yürüyüşe devam etti.

YPJ/YPG flamaları, Rojava’daki işgal saldırılarına yönelik pankartların da taşındığı yürüyüş boyunca kitle sık sık Almanca ve Kürtçe “ Terörist Erdoğan” , “ Bji Berxwedane Rojava” , “ Yaşasın Halkların Dayanışması” sloganlarıyla Rojava Devrimi selamladı.

Rotebühlplatz’a kadar slogan eşliğinde devam eden yürüyüşün ardından Demokratik Kitle Örgütleri temsilcileri meydanda açıklama yaptı. Rojava PYD Temsilcisi Abdîn Reşîd, Rojava halkının ve güçlerinin direnişini selamlayarak katılımcılara teşekkür etti. Kürtlere yönelik soykırım saldırılarına dikkat çeken Reşîd, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi.

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına yapılan açıklamada ise Türk Devleti’nin DAİŞ çeteleri ile ilişkisine dikkat çekilerek, Rojava’ya yönelik saldırıların arkasında Türk devleti olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Soykırımcı Türk devleti ve çetelerinin Rojava’ya işgal saldırılarına karşı Kobanê ruhuyla sahiplenmeye ve her yerde ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Sivil halkın ve yerleşim bölgelerinin hedeflendiği kuşatılarak işgal etme hedefli olan saldırılarla Rojava Devrimi’nin tüm kazanımları hedeflenerek yenilgiye uğratılmak istenmektedir.  İşgalci Türk devleti ve barbar çetelerin hedefi başta Kürt halkı olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halkların özgür ve demokratik ortak yaşamıdır. Bölge halkının kendi iradesiyle kendisini yönetmesi engellenmek istenmektedir. Dünyanın gözü önünde süren bu saldırı uluslararası güçlerin onayı ile gerçekleşmektedir. Suriye'nin tümünü etkileyecek bu saldırı dalgası yenilgiye uğrayan DAİŞ’in yapamadığını tamamlama amacı gütmektedir. “

Rojava Devrimi ile dayanışma çağrısının yapıldığı açıklama şöyle devam etti: “Çetelerin yaptığı saldırının arkasında duran Türk devletidir. Katliam ve soykırım ve halkların birbirine kırdırılması hedeflenmektedir. Türk devleti Suriye'de demokratik bir çözümün gelişmesini önlemek için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Rojava'yı işgal ederek kadın devrimini ortadan kaldırmak istemektedirler.  Bu nedenle Türk devletinin soykırım saldırılarına karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de halkın iradesi üzerinde şekillenen Özerk Yönetimle dayanışmayı büyütmek temel görevimizdir. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının iradesini temsil eden Özerk Yönetimle dayanışmak için herkesi aktif olarak seferber olmaya çağırıyoruz. Halkımız bulunduğu her yerde Rojava devrimini ve kazanımlarını savunmak için harekete geçmelidir. Avrupa’da yaşayan halkımızı, halkları soykırımcı Türk devletinin terör saldırıları karşısında Kobanê ruhuyla alanlara akmaya, Kuzey ve Doğu Suriye halklarıyla dayanışmaya, Rojava Devrimi’nin kazanımlarını korumaya, diktatör Erdoğan’ın kanlı yüzünü her yerde teşhir etmeye, an itibarıyla sokaklara çıkarak eylemler ve protestolarla tepkiyi büyütmeye çağırıyoruz.”

BELLINZONA

İsviçre’nin Ticino kantonuna bağlı Bellinzona şehrinde,  Halep ve çevresi başta olmak üzere Rojava’da Kürtler ve sivil halka yönelik işgalci Türk devleti destekli çeteler ve Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) başlattığı saldırılar kınandı.  

Bellinzona istasyonu önünde yapılan eyleme çok sayıda kişi katıldı. “Defend Rojava, dagirkeriyê nehêle” pankartın açıldığı eylemde sık sık, “Yaşasın Rojava direnişi”, “Bijî YPG”, ve “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.

Eylemde Kürtçe açıklama yapan Ticino Kürt Toplum Merkezi (Dem-Kurd Ticino) Eş sözcüsü Serhat Baltacı, Türk devleti ve desteklediği grupların Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını kınadı. “Rojava'ya yönelik  saldırıları daha öncesinde DAİŞ ve türevi çetelerden  çok iyi biliyoruz. Şimdiki saldırılarla DAİŞ’in ulaşamadığı emelleri, Türk devleti ve ona bağlı çeteler yapmaya çalışıyor” diyen Baltacı, Kürtleri ve dostlarını faşizme karşı ortak mücadeleye çağırdı. 

Daha sonra Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ), İtalyanca açıklama yaptı. TCŞ adına açıklama yapan Hêvîdar Dîlok, Kürdistan’ın tüm topraklarını savunacaklarına dikkat çekerek Devrimci Gençlik Hareketi olarak işgal saldırılarına karşı olacaklarına vurgu yaptı. 

Eylem “Bijî YPG” sloganıyla sona erdi. 

SAARBRÜCKEN

Almanya’nın Saarbrücken kentinde de Kürdistanlılar alanlara çıktı. Saldırılara dair birçok pankartın yanı sıra sarı kırmızı yeşil flamalar taşıyan kitle, “Rojava yalnız değildir” sloganı atarak dayanışmasını ifade etti. Eylemde çok sayıda bildiri dağıtıldı.

FRANKFURT

Almanya’nın Frankfurt kentinde Rojava’ya dönük işgal ve soykırım saldırıları protesto edildi. Frankfurt merkezi tren istasyonu önünde bir araya gelen yüzlerce Kürdistanlı ve dost örgütler, Hauptwache meydanına doğru yürüyüşe geçti. Hauptwache meydanında bir açıklama yapan eylem bileşenleri, uluslararası kamuoyuna seslenerek saldırıların durdurulması için duyarlılık çağrısında bulundu.

FREIBURG

Almanya'nın Freiburg kentinde, Rojava’ya yönelik HTŞ ve Türk destekli grupların saldırılarını protesto etmek için yürüyüş ve miting gerçekleştirildi. Freiburg Halk Meclisi’nin organize ettiği etkinliğe onlarca Kürdistanlı katıldı.

Mitingde, Rojava halkının direnişi selamlanarak, bölgenin savunulmasına yönelik dayanışma mesajları verildi. “Bijî Berxwedana Rojava” sloganıyla son bulan etkinlikte, katılımcılar Rojava’yı savunmaya ve destek olmaya devam edeceklerini vurguladı.

DÜSSELDORF

Almanya'nın Düsseldorf kentinde düzenlenen miting ile Türk devletinin Rojava’ya saldırıları protesto edildi.

CENEVRE

Türk devletine bağlı çetelerin Rojava’ya saldırısı İsviçre’nin Cenevre kentinde protesto edildi. Mont-Blanch postanesi önünde toplanan Kürdistanlılar, burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

CDK-S ve YJK-S’nin hazırladığı bildiriyi Ramazan Kızılkurt okudu. İşgalci Türk devletinin desteklediği çetelerin Kürt halkına karşı katliam yaptığına vurgu yapılan açıklamada mücadeleyi yükseltme çağrısında bulunuldu.

Cenevre Kürt Halk Meclisi adına konuşan Nurettin Turgut, Şehba, Til Rifet ve Halep’te yaşayan halkların katliamla karşı karşıya olduğuna işaret ederek, “Bulunduğumuz her alanda bu ahlaksızca saldırıya karşı sesimizi yükselteceğiz. Dün DAİŞ nasıl yenildiyse bugün de işgalci Türk devletinin çeteleri yenilecek. Onurlu her Kürt bu saldırılar karşısında sessiz kalmamalıdır” dedi.

Son olarak Fransızca hazırlanan bildiriyi Antina Marin okudu. Eylem “Bijî Berxwedana Rojava” sloganıyla sona erdi.

LOZAN

İsviçre'nin Lozan kentinde aralarında İsviçreli siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin yer aldığı kitle, merkez tren istasyonu önünde bir araya geldi.  

Lozan Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-Lozan) adına Hayrettin Öztekin CDK-S ve YJK-S’nin işgal saldırılarına karşı hazırladığı ortak basın metnini okudu. Öztekin, başta İsviçre olmak üzere demokratik kitle örgütlerine çağrıda bulunarak, "İsviçre hükümetini, siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçmeye çağırıyoruz. Türk devletini terörist gruplara verdiği aktif destekten dolayı kamuoyu önünde kınıyoruz. Tüm sivil toplum örgütlerine sivilleri ve demokratik değerleri koruyan Kürt güçlerini destekleme çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası insan hakları örgütlerinin soykırımı ve insani felaketi önlemek için müdahale etmesini talep ediyoruz. İsviçre'deki Heyva Sor aracılığıyla yerinden edilmiş ve tehdit altındaki sivillere acil insani yardım sağlanmasını istiyoruz. İsviçre ile Türkiye arasındaki serbest ticaret anlaşmasını sonlandırın, çünkü bu anlaşma dolaylı olarak Türkiye'nin desteklediği terör faaliyetlerini körüklüyor” dedi.

Ardından POP (İşçi Partisi) Başkanı Julien Schwab, insanlığa ve toplumlara en büyük zulmü ve suçu işleyen paramiliter grupların Suriye topraklarının bir kısmını işgal ettiğini söyledi. Julien Schwab, bazıları El Kaide ve DAİŞ gibi terör örgütleriyle doğrudan bağlantılı olan bu grupların Türkiye tarafından da desteklendiğine vurgu yaparak, “Öncelikle Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu, ABD tarafından desteklendiğini ve Erdoğan başkanlığındaki otoriter bir rejim tarafından yönetildiğini hatırlayalım. Bu durum Türkiye nüfusunun büyük bir kısmına, özellikle de Kürt nüfusuna zulmetmektedir. Halep bölgesindeki grupların son saldırıları, dünyanın Irak'ta, Lübnan'da, Filistin'de ve Kürdistan'da pek çok savaşın yaraladığı bu bölgesinde yeni bir felakettir. Kürt askeri birliklerinin DAİŞ'e karşı en ön safta yer alarak dünya halklarının müttefiki olduğunu da hatırlayalım. Türk devletinin desteklediği çok sayıda milis ve terörist, Kürtler başta olmak üzere orada bulunan sivil halka saldırıyor. Sivil halka karşı bir kez daha terör, şiddet ve tecavüz rejimleri kurmayı amaçlayan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Demokrasiyi ve adaleti savunmaya çalışan Kürt güçlerine destek çağrısında bulunuyoruz." 

Eyleme katılan Yeşiller Partisi Lozan Grup Başkanı Ilias Panchard, Türk devletinin terörist ve cihatçı gruplarla ilişki kurmaya ve desteklemeye devam ettiğini söyledi. DAİŞ'in ilerleyişine karşı tek kalenin Kürtler olduğunu aktaran Ilias Panchard, İsviçre Federal Konseyine ve Başkanlığını yürüten Ignazio Cassis'e seslenerek, "Türkiye ile her türlü ticari antlaşma sona erdirilmeli ve Suriye'ye acil insani yardım seferberliği başlatılmalıdır” dedi.

Ensemble à Gauche (Solda Birlik) Partisi adına ise Pierre Patelli Rojava devrimiyle yaratılan Demokratik Konfederal Sistemin yanında olduklarını söyledi. Pierre Patelli kalıcı bir barış için mutlak temelde Demokratik Konfederal Sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek: "Ekololojik, Kadın özgürlükçü ve demomratik temelde varlığını sürdüren Rojava Devrimi'ne sahip çıkmaya devam edeceğiz." diye konuştu. 

YJK-S adına Hatice Kandal'ın açıklaması sonrası eylem sloganlarla sana erdi. 

VİYANA

İşgalci Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki halklara yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Civaka Azad bileşenleri ve Defend Kürdistan öncülüğünde farklı örgütlerin katılımı ile de geniş katılımlı bir miting ve yürüyüş düzenlendi.
Viyana’nın en işlek caddelerinden biri olan Stephansplatz’tan başlayıp Parlamento’ya kadar devam eden yürüyüşte konuşmalar yapıldı. Rojava’daki işgal saldırılarının bölgedeki halkların yaşamını tehdit ettiğine işaret eden konuşmacılar, “Kürt halkı her zaman ayakta kalacak ve direnişe devam edecektir” diyerek, Rojava direnişinin gücüne ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin kararlılığına dikkat çekti. Bölgedeki halkların birliği ve dayanışmasının önemine de vurgu yapılan eylemde, sık sık “Bijî Berxwedana Rojava” ve “Bijî Serok Apo“ sloganları atıldı.

BERLİN

Almanya’nın başkenti Berlin’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar protesto edildi. Dest Dan Kadın Meclisi ve Özgür Kurdistanlılar Meclisi’nin (Nav Berlin) düzenlediği protesto mitingine Kurdistanlılar ve dostları katılım sağladı. Kurdistan şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından TJK-E, YJK-E, Xwendekarên Berlin, Êzidî Kadın Meclisi Berlin’in açıklamaları okundu.

Bir konuşma yapan Sol Parti (Die Linke) Eşbaşkanı Jan Van Aken, “Türk faşizmi, İslamcı müttefikleriyle birlikte Suriye'deki Kürtlere saldırıyor; Kürtleri Halep ve başka yerlere sürmeye çalışıyor. Biz, Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokrasi projelerini korumak zorundayız ve her zaman sizin yanınızda duruyoruz. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok. Demokrasi projelerimizi korumak zorundayız. Tek bir bölgede değil tüm bölgelerde demokrasiyle yönetilen, kadın haklarının ve insan haklarının güvence altında olduğu, ırkçılık ve düşmanlığın reddedildiği bir bölge yaratmalıyız. Türkiye'nin kabul etmediği bu bölge, böyle bir model olmalıdır. Bu amaçla birleşmeliyiz” dedi.

Başta Almanya olmak üzere AB devletlerinin Türk devletine ve Erdoğan’a silah tedarik etmemesi gerektiğini vurgulayan Aken, “Bu silahlar, Türkiye'de, Suriye'de ve Irak'ta Kürtlere saldırılar için kullanılmaktadır. Yıllar önce Erdoğan’a silah satışının durdurulması gerektiğini dile getirmiştim. Bu, çok açık bir talep. Şimdi bu konuda daha kararlı adımlar atmalıyız” diye konuştu.

MARSİLYA

Türk devlet destekli çetelerin Halep ve Rojava'ya yönelik saldırıları Fransa’nın Marsilya kentinde düzenlenen bir mitingle protesto edildi.
Canabierre meydanında bir araya gelen Kürtler, YPG/YPJ bayrakları ve “Kürdistan’ı sahiplen, koru” pankartı taşıyarak sık sık “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî Berxwedana YPG”, “İsgalci TC Kürdistan’dan defol”, “Bijî Serok Apo”, “Kurdistan’a özgürlük”, “Bijî PKK”, “Bijî HPG” sloganları attı.
Miting Siyasetçi Fethi Serhat’ın konuşmasıyla devam etti. Serhat, “Bizler Kobanê ruhunu yeniden diriltip ulusal bilinçle seferberlik ruhu ile Rojava’yı sahiplenelim. Gözünüz, aklınız Kürt hareketinde olsun. Kürt halkı kendi gücünden başka hiçbir devletten medet ummayacaktır. Birçok kirli ve yalan haber paylaşıyorlar. Özgür Basın’ın yayınlarından başka hiçbir habere inanmayın. Her an, her dakika eylemselliğe hazır olmalıyız. Bizler kendi öz gücümüze ve Önder Apo’nun fikir ve felsefesini esas alarak örgütlü bir şekilde halkımıza sahip çıkacağız. Bu temelde bugün buradan cumartesi günü büyük yürüyüşe herkese katılım çağrısı yaparak mitingi burada sonlandırıyoruz” şeklinde konuştu.

Cumartesi günkü yürüyüş, saat 13.00’da Canabierre meydanında başlayacak.

MARIGNANE

Marsilya'nın Marignane bönliyesinde gençlik hareketi öncülüğünde Rojava’ya saldırıları protesto etmek amacıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi. 

Marignane meydanından Belediye kavşağına kadar yürüyen kitle, sık sık "Bijî Berxwedana Rojava", "Vivle YPG" ve "Liberté pour Ocalan" sloganları attı.

Yürüyüş bitiminde Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından KCD-F adına Kamil Botan bir konuşma yaptı. Botan konuşmasında Rojava’ya yönelik saldırılara değinerek, TC devleti ve işbirlikçi çetelerinin Kürt halkını katliamdan geçirmek istediğini fakat Kürtlerin mücadelesinin buna izin vermeyeceğini belirtti.

Tevgera Ciwanên Şoreşger adına ise Mehmed Cûdî bir konuşma yaptı. Cûdî de son dönemde artan saldırılara değinerek Kürt gençlerinin asla bu saldırılara boyun eğmeyeceğini ve bulunduğu her yerde eylem halinde olacağını vurguladı. Eylem "Ciwan Fedaiyên Rêber Apo Ne" sloganıyla son buldu.

BADEN

İsviçre’nin Aargau Kantonuna bağlı Baden kentinde Rojava ile Dayanışma Komitesinin öncülüğünde yapılmak istenilen eyleme kanton polisi izin vermedi. Yoğun yağmura rağmen ve polisin sorun çıkarmasına karşı dağılmayan kitle, “Bijî Berxwedana Rojava” sloganıyla polisin tavrını protesto etti. 

Yoğun yağan yağmur altında bir konuşma yapan CDK-S Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya kanton polisinin tavrını kınayarak, “Biz Rojava için binlerce şehit verdik. Biz Rojava’yı öyle kolay kolay vermeyiz. 2014 yılında Kobanê de nasıl DAİŞ’i yenilgiye uğrattılarsa bugün de HTŞ çetelerini YPJ’li kadınlar tarihin çöp sepetine atacaklardır. Biz sonuna kadar Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Rojava bütün değerlerimizin bileşkesidir. Sonu ne olursa olsun Rojava’yı kimseye vermeyeceğiz. Halkımız her an hazır olmalıdır. Bu alçakça saldırı bitene kadar bütün İsviçre’de eylemlerimiz devam edecek. Hafta sonu yapacağımız eyleme güçlü katılalım” dedi.

Almanca hazırlanan bildiri okunduktan sonra bir süre slogan atan eylemciler, Rojava ile Dayanışma Komitesi öncülüğünde yürüyüş yaptı.

SOLOTHURN

İsviçre’deki Rojava ile dayanışma eylemlerinin bir başka adresi de Solothurn kenti oldu. merkez tren istasyonunda bir araya gelen Kürdistanlılar, sloganlarla saldırıları protesto etti. Solothurn Halk Meclisi adına yapılan açıklamada Şehba, Til Rifet ve Halep’te yaşananların bir soykırım olduğu belirtilerek mücadele çağrısı yapıldı.

Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) adına yapılan açıklamada ise, “Bu savaşın kazananı direnen halklar olacaktır. Ortadoğu’daki savaş emperyalistlerin çıkarına, halkların zararınadır. Suriye’de süren savaş bütün bölge halklarının zararınadır. Bu mücadelenin yükü genç kadın ve erkeklerin omuzlarındadır. Bütün gençleri bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz” denildi. 

Yoğun yağmura rağmen bir süre “Bijî Berxwedana Rojava” sloganı atan eylemciler, saldırılara karşı sürekli olarak alanlarda olacaklarını belirterek eylemlerini sonlandırdı.