Avusturyalı partilerden İmralı tecridine tepki
FEYKOM'un soruları üzerine açıklama yapan Avusturyalı partiler, İmralı tecridinin hukuksuzluğuna dikkat çekti.
FEYKOM'un soruları üzerine açıklama yapan Avusturyalı partiler, İmralı tecridinin hukuksuzluğuna dikkat çekti.
Avusturya Kürt Toplumu Federasyonu (FEYKOM), 29 Eylül 2024 tarihinde yapılacak Avusturya Ulusal Konsey seçimleri için partilere sorular yöneltti.
FEYKOM'un aday partilere yönelttiği sorular arasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü, Kürt kimliğine dönük saldırılar, iltica kanunu gibi başlıklar da yer aldı.
Sorulara Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ), Avusturya Yeşiller Partisi (Die Grünen), Yeni Avusturya ve Liberal Forum (Neos), Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) ve Sol Parti (LINKS) yanıt verirken, muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) yanıt vermedi.
Partilerin yanıtlarında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin hukuksuz olduğu ve sona erdirilmesi konusunda ortak görüş öne çıktı.
Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarının tüm siyasi mahkumlarda olduğu gibi uluslararası hukuka uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtirken, Yeşiller Nelson Mandela kuralları olarak adlandırılan kuralların uygulanması için mücadele ettiklerini, mahkumlara insan onuruna yakışır şekilde muamele edilmesi gerektiğini ve CPT'nin ziyaretlerini desteklediklerini vurguladı.
Liberal Parti (NEOS) Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten haberdar olduğunu, aynı zamanda bir süre önce 69 Nobel ödüllü ismin Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kampanyası kapsamında imzaladıkları mektuba dikkat çekti. NEOS( Liberal Parti), Türkiye'de yargının siyasi amaçlar için araçsallaştırıldığının farkında olduklarını ve bu konuyu hem Viyana'da hem de Belçika'da gündeme getireceklerini belirtti. Sol Parti (LINKS) hiçbir mahkumun insanlık dışı koşullarda tutulmaması gerektiğini ve bunun için mücadele ettiğini belirtirken, Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) tecridin bir insan hakları ihlali olduğunu ve herkesin buna karşı çıkması gerektiğini, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'de barış ve demokratikleşme için önemli bir rol oynayabileceğini ve bu rolü oynayabilmesi için gerekli koşulların yaratılması gerektiğini belirtti.
SPÖ, Türkiye ve İran’daki insan hakları ihlallerini sert bir şekilde eleştirirken, özellikle Kürt siyasetçilere verilen cezaların kaldırılması çağrısında bulundu. NEOS, halkların kendi kaderini tayin hakkını desteklediğini vurgularken, Yeşiller, Kürtlerin kültürel ve siyasi özerkliğini savunarak, bölgedeki demokratik yapının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. KPÖ, Türkiye’nin Kürt bölgelerine yönelik askeri saldırılarını kınarken, Avusturya'nın bu konuda arabulucu olabileceğini kaydetti. LINKS ise Kürtlerin ulusal baskıya karşı mücadelesini destekleyerek, her türlü baskıya karşı durduğunu belirtti.
Partiler, Türk kökenli faşist hareketlerin, özellikle Ülkü Ocakları’nın Avusturya’daki varlığına da karşı olduklarını vurguladı.
KÜRT MÜLTECİLERE YAKLAŞIM
Partiler, Kürt mültecilerin korunması konusunda farklı yaklaşımlar sergiliyor. NEOS, kurallara uygun koruma talebinde bulunan kişilere bu hakkın hızla ve doğru şekilde tanınması gerektiğini belirtiyor. SPÖ, Avusturya'da yasal olarak bulunan herkesin meşru haklarını savunduğunu ve yurt dışındaki çatışmaların Avusturya'ya taşınmasına karşı çıktığını ifade ediyor. LINKS, Kürt mülteciler için koşulsuz koruma gerektiğini ve şiddet veya zulüm riski taşıyan ülkelerden yapılan her türlü sınırdışı işlemine karşı olduğunu belirtiyor. Yeşiller, insan haklarının müzakere edilemez olduğunu vurgulayarak, Kürt mültecilerin başvurularının adil ve hızlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. KPÖ ise siyasi zulme uğrayan herkesin korunması gerektiğini savunuyor ve Türkiye’ye yapılacak sınır dışı işlemlerine karşı net bir tutum sergiliyor.