Bakırhan: Kürtler hazır, siz de hazırsanız buyurun İmralı’ya!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen kongrede barışın ancak diyalog ve müzakere ile olacağını belirterek, Kürtlerin hazır olduğunu kaydetti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi'nin "Vejînek Ciwan (Genç Diriliş)" şiarlı 1. Olağan Kongresi, Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesindeki Geterler Düğün Salonu'nda binlerce gencin katılımıyla gerçekleşti. Kongrede, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecridin yol açtığı öfke ve tepki ön plandaydı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve birçok milletvekilinin yanı sıra kentteki sivil toplum örgütlerinden birçok ismin katıldığı kongre, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Binlerce genç, "Şehîd namirin" sloganıyla bir araya geldi.

Kongrede konuşan Tuncer Bakırhan, gençlerin mücadelesinin, Kürt halkının özgürlük mücadelesi olduğunu ifade ederek, "Siz bizlerin umudusunuz. Sizinle başımız diktir. Sizin büyük direnişiniz umutlarımızı büyütüyor. Direnişin ruhu kaybolmamıştır. Gençler, asimilasyona, işsizliğe, onursuzluğa karşı direniyor. Bu kongrenin Gençlik Meclisi'mizin büyümesine vesile olacağını umuyoruz” dedi.

Bakırhan, gençlerin mücadelesini birçok örnek isimle özdeşleştirerek, yaşamlarını yitirenlerin mücadelesini gençlerin mücadelesi olarak nitelendirdi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı ayrıca, gençlerin mücadelesinin sadece bir halkın değil, tüm ezilenlerin, yoksulların, kadınların mücadelesi olduğuna dikkat çekti.

"Dünyanın neresinde bir gençlik mücadelesi varsa sistemler en başta gençlere yöneliyor" diyen Bakırhan, gençliğin umut olduğunu ve sömürüye karşı duran bir dağ olduğunu belirtti.  

Bakırhan, gençliğin mücadelesinin, adaletsizliğe ve sömürüye karşı durmanın bir simgesi olduğunu vurguladı.

Devletin gençlerden korktuğuna işaret eden Bakırhan, "Bu sistem 'gelecektir' diyor ama asla gençleri bir gelecek olarak görmüyor. Gençleri bir korku bariyeri olarak görüyor. Gençler 'gelecekse' gençlerin hayal çekmesi ve piknik yapmasından örgüt üyeliği çıkaran bu sistemin bu yaklaşımını nereye koyacağız?" şeklinde konuştu.

VATAN, MİLLET, SAKARYA DİYENLER…

İşgalci Türk devletinin saldırıları nedeniyle yaşanan çatışmalara değinen Bakırhan, “'Vatan' diyorlar, 'Sakarya' diyorlar, 'millet' diyorlar. Ama kendi çocukları, kendi gençleri ne Zap’ta ne de başka bir yerde bu çatışmaların içerisinde değil. Yaşamını yitirenler, emekçilerin, yoksulların çocuklarıdır. Evinde sobası yanmayanların ve kombisini yoksulluktan dolayı açmayanların çocuklarıdır” diye konuştu.  

ÇÖZÜM İÇİN HAZIRSANIZ, BUYURUN İMRALI’YA!

Siyasi atmosferi değerlendiren Bakırhan, barışın ancak diyalog ve müzakere ile sağlanabileceğini ifade ederek, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi için ellerinden gelen sorumluluğu üstlenmeye hazır olduklarını belirtti.

Bakırhan, Türkiye'deki siyasi partilere samimi olma çağrısında bulunarak, şunları ifade etti: “Buyurun, hodri meydan! Bugün Diyarbakır’dan Türkiye halklarına, Türkiye’deki iktidara devlet aklına sesleniyoruz; bir daha bir genç yaşamını yitirmesin. Var mısınız? Varsanız buyurun Kürtler hazırdır. Varsanız -buyurun biraz önce gençlerin yaptığı sinevizyonda da çok net bir mesaj verildi- buyurun İmralı’ya, buyurun Sayın Öcalan’a. 2015 yılında Türk ve Kürt gençleri yaşamını yitirmesin diye, Kürtler eşit yurttaşlar olsun diye, bu topraklarda kardeşçe birlikte yaşayalım diye bir irade ortaya çıktı. Hadi buyurun hodri meydan; tekrar sizi diyaloga müzakereye Kürt sorunun demokratik çözümüne davet ediyoruz. Bu konuda DEM Partiye, vekillerimize, değerli halkımızın üzerine düşen sorumluluğumuzu da layıkıyla yerine getireceğiz.”

SAMİMİ DEĞİLLER

Ancak “bunların samimi olmadığını” kaydeden Bakırhan, şöyle devam etti: “Bunlar yaşamını yitirenler için timsah gözyaşları döküyorlar. Bir gün sonra unutuyorlar. Bunlar, insanlar yaşamını yitirmesin diye hiç bir çaba ve sorumluluk altına girmiyorlar. Varsa teklik, Türklük, asimilasyon, yok sayma politikalarının arkasında duruyorlar. Çözüm böyle olmaz. Bu topraklarda barış böyle gelmez. Bu topraklarda gençler böyle özgürce, insanca, kardeşçe bir arada yaşayamaz. Çünkü siz bir halkı yok sayıyorsunuz. Bir halkın dilini yok sayıyorsunuz. Bir halkın kültürünü yok sayıyorsunuz. Bir halkın gençlerinin çocuklarının seçilmiş iradesinin Meclis'e ‘hûn bi xêr hatin (hoşgeldiniz)' demesini bilinmeyen bir dil olarak tanımlıyorsunuz. Peki, siz bu zihniyette, bu yok sayan anlayışta, bu inkarcı anlayışta neyin gözyaşını döküyorsunuz?”

Mart ayındaki yerel seçimlere de dikkat çeken Bakırhan, “Önümüzdeki dönem bir yerel seçim var. Kürtler hem siyasette hem de yerel yönetimlerde temsil edilsinler istiyoruz. Genç aklıyla, genç enerjisiyle, genç inancıyla eminim ki hem siyasete hem de yerel yönetime güçlü katılan bir gençlik aynı zamanda iyi bir hizmet, doğru bir hizmet, halkçı toplumcu bir hizmet yürüteceğimizin de teminatıdır. Siz değerli genç arkadaşlarımızı yapılacak yerel seçimlerde aday olmaya yer almaya, gençliği temsil etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, gençleri uyuşturucuya karşı mücadele etmeye çağırarak, “Gençliğin yolu mültecilik olmamalı, kendi topraklarında ve kültüründe var olmalıdır dedi.

'TECRİT GENÇLERİN ÖNCÜLÜĞÜNDE KIRILIR'

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise, “Bu salonun ruhu 24 yaşında başladı, 24 yaşında sürüyor ve 24 yaşında devam edecek. Faşist iktidar, gençlik, devrimci ruhundan korkuyor. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ‘Bütün dünya da gelse bu gençlere diz çöktüremez’ diyor. Bu ruh, mücadele ve direniş amacına ulaşırsa Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit gençlerin öncülüğünde kırılır, fiziki özgürlüğü sağlanır. Bugün cezaevlerinde açlık grevi var. Bu yükü özgürlük tutsaklarının omuzuna bırakmayıp, kendi omuzlarımıza alarak mücadeleyi sonuca ulaştıracağımıza dair söz veriyor musunuz?” diye sordu.

Gençler ise, alkış ve sloganlarla Bayındır’a yanıt verdi. 

Devamında Bayındır, şöyle dedi: “Umudumuz o dur ki bu kongrede alınacak kararlarla Kurdistan gençliği öncülüğünde bu mücadele amacına ulaşır. Biz size güveniyoruz, annelerimiz size güveniyor, halk size güveniyor başarılar.”