Amed, Wan, İzmir, Adana ve Mersin ve İstanbul'da, “Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında başlatılan Adalet Nöbeti eylemleri  sürüyor.

ADANA

Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AATUHAY-DER) tarafından  başlatılan Adalet Nöbeti, 31'inci gününde. AATUHAY-DER binasında süren eyleme çok sayıda kişi katıldı. Eylemcilerden Hacı Cihangir, İmralı tecridinin sadece İmralı'da değil Türkiye ve Ortadoğu'ya sirayet ettiğini belirterek, barışın anahtarının İmralı'da olduğunu kaydetti.

İZMİR

İzmir’de Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE TUHAY-DER) öncülüğünde tutsak yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ege Bölge Temsilciliği'nde süren nöbete katılanlar, "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlükler giydi.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi üyeleri eylemdeki tutsak yakınlarını ziyaret etti. DAD İzmir Şube yöneticilerinden Zeynel Bozkurt, “İnancımız gereği darda, zarda, zorda olan insanların yanında olmak istiyoruz. Annelerin bu haklı talebinin yanında olduğumuzu belirtiyoruz" dedi.

Bozkurt, "Annelerin de çocuklarını desteklemeleri en büyük haklarıdır. Kürt sorunu demokratik yollarla bir an önce çözülmelidir. Çözüm ise Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridin ve zindanlarda uygulanan tecridin kaldırılmasına bağlıdır" diye konuştu.

WAN

Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti eylemi 30’uncu gününde devam etti. DEM Parti Wan milletvekilleri Gülderen Varlı ve Gülcan Kaçmaz Sayyiğit'in de aralarında olduğu çok sayıda kişi tutsak yakınlarını ziyaret etti.

DEM Partili Sayyiğit, "Bilindiği üzere Sayın Öcalan ve tüm tutsaklar üzerindeki tecrit kaldırılsın diye tüm cezaevlerinde açlık grevleri başlatıldı. Burada da onlara destek olmak için annelerimiz nöbetteler. Bu direnişi selamlıyoruz. Yüzyıllardır Kürtler üzerinde bir baskı ve asimilasyon politikası var. Kürtlerin kanı üzerinde kendilerini ayakta tutuyorlar. Bizi yok etmek için kültürümüzü, dilimizi, değerlerimizi yok etmeye çalışıyorlar. Yıllardır bu zulme karşı direniyoruz.  Bundan böyle de direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Eylemde sık sık “Bijî berxwedana zindanan” sloganı atıldı.

AMED

Amed'de DEM Parti Rêzan (Bağlar) İlçe Örgütü binasındaki Adalet Nöbeti eylemi sürüyor. Eyleme katılan tutsak yakınları, üzerinde "Tecrit insanlık suçudur" yazılı beyaz önlükler giydi. Eyleme bugün çok sayıda kişi destek verdi. Mersin ile Colemêrg'ten Barış Anneleri, Rosa Kadın Derneği, DEM Parti Yenişehir İlçe Örgütü ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Amed İl Örgütü yöneticileri eylemcileri ziyaret etti.

Barış Anneleri, slogan ve zılgıtlarla karşılandı. Anneler, eylemdekilere gül verdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösteren Barış Anneleri, "Özgürlük istiyoruz. Önderimiz ve çocuklarımız üzerindeki tecrit kaldırılana dek eylemlerimiz sona ermeyecek ve mücadeleye devam edeceğiz" mesajı verdi.

Kürtçe türkülerin söylendiği eylem, "Bijî berxwedana zindanan" ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganlarıyla devam etti.

MERSİN

Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) öncülüğündeki eylem 31'inci gününde. Mersin’de bulunan Çukurova TUAY-DER binasında gerçekleştirilen eylemde sık sık “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan" sloganları atıldı.

Nöbette konuşan Hasan Ehim, Abdullah Öcalan’dan aylardır haber alınamadığına işaret ederek, taleplerinin özgürlük olduğunu vurguladı. 

İSTANBUL

İSTANBUL 

İstanbul’da tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti DEM Parti Esenler İlçe Örgütü binasında devam etti. 

Adalet Nöbeti’ni Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) üyeleri ve Asrın Hukuk Bürosu avukatları Raziye Öztürk, Rezan Sarıca ve Cengiz Yürekli ziyaret etti. 

Adalet Nöbeti tutan tutsak yakını Zeynep Çalıhan,  Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması gerektiğini belirterek, bu duruma sessiz kalmanın çözüm olmadığını söyledi. Çalıhan, vicdan sahibi olan herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.

“Çocuklarımız cezaevinde şehit olursa ne yapacağız?” diye soran Çalıhan, demokratik kitle örgütlerine ve uluslararası hukuk örgütlerine çağrıda bulunarak, şunları kaydetti: “Yakınlarımız tecrit için açlık grevine girmiş. Biz bu tecridi kabul etmiyoruz. Herkesi de bu greve bekliyoruz.  Bütün dünya halklarının bu greve sahip çıkması gerekir. Herkes burada olmalı. İmralı’ya gidip Sayın Öcalan’la diyalog kurmaları gerekiyor.  Sayın Öcalan’ın bu konuda bir sözü var ‘Bana bir hafta verin ben bu sorunu çözeyim’ ama buna yanaşmıyorlar.”

Asrın Hukuk Bürosu avukatı Raziye Öztürk de, İmralı Cezaevi’nde insanlık dışı bir uygulamanın olduğunu söyledi. Bu durumun sadece İmralı Cezaevi ile sınırlı olmadığını belirten Öztürk, tecridin bütün cezaevlerine yansıdığını kaydetti. Öztürk, “Biz Sayın Öcalan ve orada ki müvekillerimizden hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak bir durumla karşı karşıyayız. Annelerimiz bu duruma ses olmak istedi. Biz onlara teşekkür ediyoruz. Tabii sadece burayla sınırlı olmamalı. Her yerde bu tecride ses çıkarılmalı. Biz hukukçular olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu açlık grevi 2019’da yapıldı. Bu mücadeleden biz sonuç aldık. Sayın Öcalan sadece Kürt halkı için değil Ortadoğu halkları için bir şanstır, biz bu şansın değerlendirilmesini istiyoruz. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep ediyoruz” dedi.