Demokratik Modernite Akademisi’nin “Özgürlük Sanatı-Örgütlenme ve Kolektif Direniş Stratejileri” sloganıyla İsviçre’nin Basel kentinde düzenlediği konferans ikinci gününde devam etti.

Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezinde düzenlenen konferansa Avrupa, Afrika, Latin Amerika ve Asya’da çok sayıda örgüt katıldı. Kapitalist modernitenin büyüyen krizi, krizden çıkış yolları ve çözüm perspektiflerinin ele alınıp tartışıldığı konferansta, farklı kıtalardaki toplumsal hareketler arasındaki boşlukların doldurulması, ortak perspektiflerin genişletmesi ve stratejik direniş hatlarının birlikte örülmesi amaçlanıyor.

KADINLAR ÖNCÜLÜK YAPMALI

Sabah saatlerinde farklı konularda gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla başlayan konferansın öğleden sonraki bölümünde ilk olarak, Demokratik Modernite Akademisi Özgün Kadın Komitesi tarafından bir oturum gerçekleştirildi. Kürt Kadın Hareketi’nin mücadele tarihinin anlatıldığı oturumda, neden kadının özgün örgütlenmesine ve kadının öncülük misyonuna ihtiyaç duyulduğu üzerine önemli tartışmalar yürütüldü. Kadın örgütlenme metotları üzerine tartışmaların da yürütüldüğü oturumda, enternasyonal kadın mücadelesini geliştirmenin önemine değinildi. Kapitalist modernitenin ve ataerkil zihniyetin kadın şahsında toplu üzerinde yarattığı derin sorunlara değinilen oturumda, bu sisteme karşı kolektif bir mücadele ve ortak direniş alanları yaratmanın öneminin altı çizildi.

BAKUR’DAKİ YEREL BELEDİYECİLİK DENEYİMLERİ TARTIŞILDI

Kadın oturumunun ardından, “Bakur’da demokratik özerkliğin inşası- Deneyimler ve düşünceler” başlıklı bir panel düzenlendi. Van Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Bedia Özgökçe ve Kürt aktivist Tuncay Ok’un konuşmacı olarak katıldığı panelde, Kuzey Kürdistan’dan kentlerinde yerel belediyecilik deneyimleri ve Türk devletinin kayyum politikaları üzerine bir sunum yapıldı.

HAMLEYE DESTEK AÇIKLAMASI: ABDULLAH ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK

Akşam saatlerinde ise Afrika, Avrupa, Latin Amerika ve Asya’dan gelerek Basel’de Demokratik Moternite Konferansında buluşan örgütler düzenledikleri bir basın açıklamasıyla, 10 Ekim tarihinde dünyanın 74 merkezinde yapılan ortak açıklamayla startı verilen “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasına desteklerini açıkladı.

10 Ekim’de başlatılan “Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle başlatılan kapmaya hatırlatılarak başlayan açıklama da, “Bizler farklı kıta ve ülkelerden gelen insanlar olarak bu kampanyaya desteğimizi açıklıyoruz” denildi.

Açıklama da devamla şunlar ifade edildi: “Kurdistan Özgürlük Hareketinin Lideri Abdullah Öcalan, 1999 yılında düzenlenen uluslararası bir komplo sonucu yasadışı bir şekilde esir alındı. 25 yıldan beridir İmralı Adasında tutulan Abdullah Öcalan 3 yıldan beridir tecrit altında tutuluyor. 32 aydan beridir kendisinden hiçbir haber alınamıyor.

Milyonlarca Kürt, Sayın Öcalan’ı meşru temsilcileri olarak kabul edilmektedir. 2013 ve 2015 yılları arasında Kürt halkı ve Türk devleti arasındaki diyalog sürecinde Abdullah Öcalan birincil muhatap olmuştur.

FİKİRLER HAPSEDİLEMEZ!

Bu kapsamda, bugün Sayın Öcalan üzerinde İmralı’da uygulanan tecrit, Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar etmekle eş anlamlıdır. Bizler farklı kıtalarda örgütlü olan güçler Sayın Öcalan’ın Demokratik modernite paradigmasını önemli bir ilham kaynağı olarak görüyoruz.

Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğü, ekoloji ve radikal demokrasiye dayalı paradigması, küresel direniş ve kapitalist modernitenin aşılması için önemli bir çözüm perspektifidir.

Bizler farklı kıtalardan ve ülkelerden bir araya gelenler olarak, Öcalan’a özgürlük kampanyasına desteğimizi ifade ediyoruz ve diyoruz ki: Fikirler hapsedilemez! Öcalan’a hemen özgürlük!”.