'Beyaz tülbent karanlıkların panzehri olacak'

1 Mayıs'ta, açlık grevinde olan 7 bin kişiyi özgürlük mücadelesinin göstergesi olan 7 bin beyaz tülbentle temsil edecek olan HDP, herkesi Bakırköy Pazar alanına davet etti.

1 Mayıs Emekçiler Günü bu yıl İstanbul’da, Bakırköy Pazar alanında kutlanacak. Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Mayıs Emekçiler Günü kapsamında, tecride karşı açlık grevlerinde olan DTK eşbaşkanı Leyla Güven ve 7 bin siyasi tutsağın iradesine sahip çıkmak adına Kürtler için barışı temsil eden beyaz tülbentlerle ‘beyaz tülbendini tak da gel’ şiarıyla alanda olacaklarını söyledi.

HDP, İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, beyaz tülbentlerle alanda olmalarının nedenine ilişkin şunları anlattı: "Beyaz tülbent sadece Kürdün anasının başına taktığı beyaz tülbent değil, beyaz tülbent bu ülkedeki barışın yolunu da açacak, bu ülkede kardeşliğin yolunu açacak bir simgedir. Bu simgeyi iyi değerlendirmek gerekiyor. Bugün Gebze Cezaevi önünde polisler tarafından aşağılanan, tacize uğrayan annelerimiz bir şeyi işaret ediyor; evlatlarımız ölmesin.

Onların evlatları ölmediğinde diğer halkların evlatları da ölmeyecek. Onların çocukları ölmediğinde birileri ölen askerler üzerinden kendi iktidarlarını büyütme yollarını arayamayacak. Linç ortamları yaratamayacaklar. Aslında bütün bu kötülüğün panzehri beyaz tülbenttir. Bütün kara olanların, karanlıkların panzehri olacaktır. 1 Mayıs’ta biz bu panzehri oluşturmak zorundayız."

'1 MAYIS HDP İÇİN ANLAMLIDIR'

"Bu ülkenin en fazla ihtiyacı olan başlıklarından biri de siyasal olanın toplumsallaştırılabilmesidir" diyen Çiçek 31 Mart yerel seçimlerde HDP'nin oynadığı kilit rolü hatırlattı. Yerel seçimlerden hemen sonra 1 Mayıs Emekçiler Günü’nün HDP için çok anlamlı olduğuna dikkat çeken Çiçek, "Hem demokratik siyasetin, hem de Kürt sorunun demokratik çözümünün Türkiye’deki toplumsal problemlerin en başat problemi olması itibari ile emek hareketinin, emek mücadelesinin bir yönden de halkların ezilen kimliklerin özgürlük mücadelesinin en anlamlı buluşma zeminlerinden biri olarak 1 Mayıs’ı gündemimize aldık" diye konuştu.

ÖCALAN'A YAKLAŞIM KÜRTLERE YAKLAŞIMDIR

Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinde geldiği aşama itibarıyla kendini sisteme haklı talepleri ile dayattığını herkesin görmesi gerektiğini belirten Çiçek, Kürt mücadelesi denildiğinde ilk akla gelen isim olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın üzerindeki mutlak tecridin olduğuna dikkat çekti. Öcalan'ın Kürt sorununda en demokratik aktördür olduğunu söyleyen Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: "Ona yaklaşımının Kürt halkına yaklaşımınla eşitlendiği göstermemiz gereken günlerden geçiyoruz.

Mutlak tecrit ve bununla birlikte Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevlerini görünür kılmamız gerekiyor. Bu yüzden biz 1 Mayıs’ı ciddi anlamda değerlendirmek istiyoruz. Birleşik mücadele hattı aslında bütün eylemlerden fazla korunması gereken bir mücadeledir. Özgürlük mücadelesi ile emekçilerin mücadelesi bir araya geldiğinde bütün zorlukları aşacağımızı gördük."

'BEYAZ TÜLBENT ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ DEMEKTİR'

1 Mayıs sloganları hakkında da bilgi veren Çiçek, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Kürt sorununda adil demokratik yaklaşım sergilenmediği sürece demokrasinin bir ayağı sakat kalacaktır. Bu sakat yürüyüş egemenlere, zalimlere yarayacaktır. İstanbul’da 1 Mayıs’a giderken beyaz tülbent bizim için barış demek, beyaz tülbent bizim için özgürlük mücadelesi demek. Beyaz tülbent aslında bizim için eşitlik, adalet demek. Biz eşitlik ve adaleti beyaz tülbent şahsında somutlaştırmaya çalışıyoruz."

İstanbul'da yaşayan emekçileri, Kürtleri Bakırköy Pazar alanına davet eden Çiçek, mücadeleyi diriltme çağrısında bulundu.