Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırması için Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, 994. hafta eylemlerinde, 14 Nisan 1995 tarihinde Amed’in Silvan ilçesine bağlı Eşme köyünde gözaltında kaybedilen 33 yaşındaki Ali İhsan Dağlı’nın akıbetini sordu.

Bu haftaki açıklamayı okuyan insan hakları savunucusu Sevil Turgut, Dağlı’nın gözaltında kaybedilme hikâyesini anlatarak, "33 yaşındaki 3 çocuk babası Ali İhsan Dağlı, Amed’ın Silvan ilçesine bağlı Eşme köyünde yaşıyordu. 14 Nisan 1995 tarihinde Eşme köyünün de içinde olduğu beş köye askeri bir operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında elinden yaralanan Ali İhsan Dağlı ve yedi kişi gözaltına alındı" dedi.

Sevil Turgut, "Ali İhsan Dağlı’nın gözaltına alındığı reddedildi, onun operasyon esnasında kaçtığı söylendi. (...) 11 Ekim 1995 tarihinde Evrensel gazetesi ilk sayfasında Ali İhsan Dağlı’nın gözleri bağlı, eli sargılı ve giysileri kanlı bir fotoğrafını 'İşte Kayıp' manşeti ile yayımlandı" dedi.

'MUTLAKA HESABINI SORACAK VE BİZ KAZANACAĞIZ'

Açıklamanın ardından söz alan 12 Eylül 1994 yılında Ankara'da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, Galatasaray Meydanı’na konulan keyfi yasağa tepki gösterdi, "Resimlerini tuttuğumuz insanlarımız bizim onurumuz ve gururumuz. Onların kimlerin  nerede kaybettiğini de çok iyi biliyoruz. Bu hesap bir gün sorulacaktır. Biz faillerini ortaya çıkarıp, yargılanıncaya kadar vazgeçmeyeceğiz! Bu hesabı soracağız ve sonunda biz kazanacağız" dedi.