DEM Parti Eş Genel Başkanları: Darbeye karşı direneceğiz!
Wan Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik irade gasbının darbe olduğunu belirten DEM Parti Eş Genel Başkanları, halkla beraber direneceklerini söyledi.
Wan Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik irade gasbının darbe olduğunu belirten DEM Parti Eş Genel Başkanları, halkla beraber direneceklerini söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan, partilerinin genel merkezinde düzenledikleri basın toplantısı düzenledi.
Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Wan Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik “Darbe” olarak nitelendirerek şöyle konuştu: “Bugün sabaha karşı Van Büyükşehir Belediyemiz’e kayyım atandı. Bugün günlerden 15 Şubat. 15 Şubat Sayın Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirildiği gündür. Siz değerli basın emekçileri bizi her gördüğünüzde bize şu soruyu sordunuz; Sayın Öcalan’dan beklenen açıklama acaba böylesi sembolik bir günde yani 15 Şubat'ta mı gerçekleşecek diye. Bizde hazırlıklar yetişirse olabilir ama kuvvetle muhtemel hazırlıklar yetişmeyecek sonrasına bırakılacak demiştik. İşte böyle sembolik bir günde ve Van gibi başarılı ve halkın direnişinde sembolleşen bir ilimizin büyük şehir belediyesine böyle bir günde kayyum atandı.
Biz bugüne kadar AKP’nin sarayın nasıl çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bu sembolik günlere kendisinin nasıl önem atfettiğini çok iyi biliyoruz. Buradan sizler aracılığıyla Saraya ve doğrudan Erdoğan’a soruyoruz; Siz bugün Van’a kayyım atayarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Siz bugün Van’a kayyım atayarak var olan diyalog süreci dinamitlemek mi hedefliyorsunuz? Barış sürecinin konuşulduğu ve toplumun umutlandığı bir dönemde bu diyalog sürecini darbelemeyi mi hedefliyorsunuz?”
WAN HALKI İRADESİNE SAHİP ÇIKACAKTIR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan ise şunları dile getirdi: “İçişleri Bakanı talimatıyla halkın iradesine kayyum atanıyor. Bunu kabul etmek, buna itiraz etmemek bizim defterimizde yazmaz. Bizim mücadele geleneğimiz, gaspa ve antidemokratik uygulamalara karşı mücadele eden bir gelenektir. Sandıkta yenişemeyeceksin, 14’te 14 yapacak Wan halkı, sana kayyumcu politikalarına büyük bir ders verecek.
Hiç olmamış bir suçu, yargı eliyle bir suçmuş gibi gösterip ceza vereceksin. Korsanvari bir şekilde, çetevari bir şekilde gecenin saat ikisinde gaz bombalarıyla, plastik mermilerle Wan Belediyesini basacaksın. Gazetecileri, orada iradesine sahip çıkan halkı gözaltına alacaksın, ters kelepçe vuracaksın. Emin olun, bu kötülüğü, bu düşmanlığı kimse unutmaz. Bu kötülük, bu düşmanlık yargının verdiği kumpas bir kararla örtülemez. 14’te 14 yapan onurlu Wan halkı kendi iradesine sahip çıkacaktır.
Bakın sabah akşam terör ha terör. Allah aşkına sizin huzurlarınızda Türkiye halklarına seslenmek istiyorum; sandıkta iradesini seçen halkın iradesine sahip çıkması mı terördür? Sayın Recep Tayyip Erdoğan 3 günlük yurtdışı gezisinde çözüm, demokrasi deyip nutuklar atıyordu. Tam da Türkiye’ye indiği saatlerde ayağının tozuyla kayyım atandı. Kim inanır dışarıdaki nutuklara. İnsanlar iradesi gasp edilen Wan halkının iradesine atanan kayyımlara bakarak sizin notunuzu verebilir.
Samimiyete davet ediyoruz. Amacınız nedir? Siz Kürt sorunu denilince ne anlıyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Gerçekten bir çözümden mi yanasınız bu tartışmaların bir çözüme evrilmesinden mi yanasınız yoksa bunları da gerekçe yaparak halkların iradesini gasp etmeye mi çalışıyorsunuz. Biraz net olun, mertçe cevabını verin. Biz mertçe bir kez daha çözümden barıştan demokrasiden müzakereden yanayız diyoruz. Şimdi soruyoruz; iktidara yürütme erkine siz neden yanasınız? Siz ne istiyorsunuz ve siz bu gaspçı anlayışınızı nereye kadar devam ettireceksiniz? Bir taraftan bu gaspçı çetevari yaklaşımlar diğer taraftan çözüm olmaz!
Bu yol yol değil. Bu yol sandıkta halkın iradesine çarpar. Wan’da olduğu gibi 14’te 14 olur, tabela partisi olur. Biz eş başkanımızla birlikte MYK üyelerimizle birlikte birazdan Wan’a geçeceğiz. Wan’da iradesine sahip çıkan halkımızla birlikte olacağız. Onlar gibi mücadele edeceğiz direneceğiz. Bu gaspı bu siyasi darbeyi kabul etmeyeceğiz. İktidarı bu gaspçı anlayıştan vazgeçirene kadar da mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz.”