DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan yaptığı yazılı açıklamada hasta tutsakların durumuna dikkat çekti ve cezaevlerinin insani koşullara kavuşturulmasını istedi.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “Türkiye cezaevleri ölüm, işkence ve siyasi mahpuslara uygulanan ayrımcı/düşman infaz hukukuyla her geçen gün daha fazla anılan merkezler haline gelmektedir. Hasta mahpusların cezaevlerinde yaşamlarını idame ettiremeyecek durumda olmaları ve acilen tedavi edilmeleri gerekirken ilgili kurumların toplumsal, ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmemesinden dolayı her yıl onlarca hasta mahpus yaşamını yitirmektedir. İnsan Hakları Derneğinin (İHD) verilerine göre cezaevlerinde 2022 yılında en az 72, 2023 yılında ise en az 42 mahpus yaşamını yitirmiştir.”
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Siyasi mahpuslara dönük cezaevlerindeki baskı ve hak ihlallerinin dozunun artması, ağız içi arama uygulaması, kelepçeyle muayeneye gitmeyi reddedenlerin tedaviye erişim haklarının kısıtlanması, ATK’nin taraflı raporları ve tahliyeye hak kazanan hasta mahpusların infazlarının yakılması sebebiyle cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam etmektedir.
Bugün de maalesef Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde geçirdiği beyin kanaması sonrasında beyin ölümü gerçekleşen 27 yıllık mahpus Ergin Akdoğan’ın yaşamını yitirdiği haberini aldık. Ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Akdoğan, beyin kanaması geçirdiği için hükümlü bulunduğu Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevinden Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesine sevk edilmiş ve dokuz günlük tedavi sürecinin ardından yaşamını yitirmiştir. Hastaneye sevk sürecinde hem cezaevi idaresi hem kolluk kuvvetleri tarafından birçok zorluk çıkarılmış, ailenin hastanede mahpusu görmesi dahi uzun süre engellenerek insan onuruyla bağdaşmayan bir tutum sergilenmiştir. Beyin ölümünün gerçekleşmesi ve partimizin çağrılarına rağmen Akdoğan hakkında tahliye kararı verilmemiştir. Akdoğan özelinde yaşananlar Türkiye infaz rejiminin siyasi mahpuslara düşmanca davranan bir canavara dönüştüğünün acı bir örneğidir. Siyasi iktidar, insan vicdanını yaralayan ve yurttaşlık haklarını yok sayan bu ölüm politikalarından derhal vazgeçmelidir.
DEM Parti olarak, insan yaşamını önceliyor ve insan yaşamına değer veren bir anlayış için mücadele ediyoruz. Cezaevlerinin insani koşullara kavuşması ve hasta tutsakların sağlığa erişim haklarının ve tahliyelerinin sağlanması amacıyla partimizin TBMM’de dile getirdiği taleplerin hayata geçmesi için yürüttüğümüz mücadeleyi kararlılıkla büyüteceğiz.”