DEM Parti mülteci çocuklara saldırıları kınadı

DEM Parti Çocuk Komisyonu ile Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Suriyeli mülteci çocuklara yapılan saldırıları lanetledi.

Yazılı bir açıklama yapan DEM Parti’nin Çocuk Komisyonu ile Göçmen ve Mülteciler Komisyonu, “Suriyeli mültecilere yönelik günlerdir devam eden ve giderek artan linç, saldırı ve şiddet olayları bir pogroma dönüşme riski taşımakta ve Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmaktadır. Gerçekleşen bu saldırılar neticesinde dün Antalya’nın Serik ilçesinde işçileştirilen Suriyeli çocuk Ahmet Handan El Naif iş çıkışı ırkçı bir grubun saldırısına uğramış ve maalesef yaşamını yitirmiştir. Mültecilere ve mülteci çocuklara yönelik gelişen şiddet sarmalı, münferit olmaktan ziyade planlı ve programlı hale gelmiştir” dedi. 

 Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:

“Emperyalist-kapitalist sistemin neden olduğu büyük yıkımın ortaya çıkardığı öfkenin sermayeye yönelmesini engellemek için ırkçı, faşist ve sağ popülist politikalar tüm dünyada göçmen düşmanlığının önünü açmıştır. Toplumda şiddeti ve nefreti yaygınlaştıran ve Avrupa ile ilişkilerinde mültecileri bir ‘koz’ haline getiren AKP ve ortakları da şüphesiz ki bu saldırıların açık veya gizli düzenleyicisi, destekleyicisi ve yegâne failidir. 

Cenevre Sözleşmesinin bir tarafı olan Türkiye hem bu sözleşmeye göre hem de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine göre mültecilerin güven içerisinde yaşamasını sağlamakla yükümlüdür. Ancak günlerdir açık bir şekilde sürdürülen şiddet olaylarının önüne geçilmemesi, etkin müdahalede bulunulmaması ve güvenlik tedbirlerinin alınmamasıyla olaylara göz yumulmaktadır. Suriyeli mültecilerin hanelerine girip onları darp eden, ev ve işyerlerini yakıp yıkan şahıslara yönelik derhal gerekli yaptırımlar uygulanmalı, bu kişiler cezasız bırakılmamalıdır. 

 

Toplumun en alt tabakasına itilen, hor görülüp aşağılanan, sömürülen mültecilere ve işçileştirilen mülteci çocuklara yapılan saldırıları lanetliyoruz! İktidarın Suriye’ye dönük son günlerdeki söylemlerinin ve politikalarının da son yaşananlarla bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Tüm kamuoyunu, çocuklara ve özellikle de mülteci çocuklara yönelik her türlü nefret diline ve şiddet olayına karşı yaşam hakkını ve birlikte yaşamı savunmaya çağırıyoruz.”