Demirtaş: Abdullah Öcalan devrede olursa sorun çözülür

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın devrede olması gerektiğini söyleyen Selahattin Demirtaş, Türk devletinin soykırımcı saldırılarına dikkat çekti.

Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen Kobanê Davası'nın duruşması Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın savunmasıyla devam etti. Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan Demirtaş, iddianamede yer almayan ve davada konuşulmayanlara değineceğini söyledi.

Demirtaş, demokratik özerkliği hep savunduklarını belirterek, "Ayrıca devlete beğendirmek zorunda da değiliz. Biz halka konuşuruz, devlete konuşmayız” dedi.

Demirtaş, şunları da söyledi:

"Anadolu coğrafyasını tek dil ile yönetemezsiniz. Şu anda tek adam ile yönetemezsiniz. Tek millet ile yönetemezsiniz, arza çıkar. Kimseye kabul ettiremezsiniz.

Neden Türkiye için en uygun model Demokratik Özerkliktir? Yerelin ihtiyacı her zaman farklı, açılır, hızlıdır. Dünyamız, taleplerimiz dünyasıdır. Bu talepler de sürekli değişir. O yüzden dünyada bütün ülkeler yerel yönetim modellerini uygulamak zorundadır. Oysa en çok ihtiyaç duyan coğrafya burasıdır. Herkesi demokratik ilkeler çerçevesinde yönetime dahil etmektir. Herkes ‘bu devlet, bayrak benim’ diyebilsin diye.

'ABDULLAH ÖCALAN DEVREDE OLMALI'

Hiçbir zaman bunu zorbalık ile dayatmadık. Eğer hükümet olsaydık; referanduma götürürdük. Kürtler olarak teklif sunuyoruz, yüzyıllık Kürt sorununu gelin bitirelim. Abdullah Öcalan devrede olmalı. Kiminle savaşıyorsan onunla barışırsın. İki kere iki dört. PKK’ye savaşı yürütüyorsun gidip ETA ile müzakere yürüteceksin. Böyle olur mu?

Demokratik Özerklik uzlaşma ile olur. Rıza üzerine inşa edilir. Sadece ikna ile olur. Abdullah Öcalan’ın yapmaya çalıştığı buydu. Siyaset ve müzakere ile. Silahın özerklik ile alakası yoktur."

SOYKIRIMCI SALDIRILARI HATIRLATTI

"Sokağa çıkma yasakları" dönemindeki soykırımcı saldırıları hatırlatan ve operasyonları yürüten Adem Hududi ve diğer pek çok Türk komutanın ismini tek tek okuyan Demirtaş, bu komutanların tümünün darbeden dolayı tutuklandığını söyledi.

Katledilen çocukların fotoğraflarını mahkeme heyetine gösteren Demirtaş, “Bunları kim yaptı? Bakın anneler çocuklarını günlerce soğutucuda tuttu. Cenazesi bozulmasın diye. Burası Gazze değil, Şırnak'ın ilçesi" dedi.

Demirtaş, şöyle devam etti:

"Tek tek evlere girerek, altınları paraları çaldılar. Kadınların makyaj malzemeleri ile, çamaşırları ile neler yaptılar, bunları anlatmak dahi istemiyorum. Af Örgütü, İnsan Hakları Derneği, Diyarbakır Barosu ve pek çok kurumun raporları buradadır. Okumak isterseniz duruyor. Evlere, yaralılara, cenazelere yapılanlar tek tek hepsi yer alıyor. Ancak biz bu raporları okuyarak, öğrenmedik. Biz bunları yaşadık. Vergi ödediğimiz devlet gelip şehirlerimiz yıktı, bizi öldürdü. Sen on iki şehri kasabayı nasıl kökünden silersin?

Silvan’da Figen Yüksekdağ'ı öldüreceklerdi. Olayların büyümesi için bu provokasyon yapacaklardı. Ancak biz bunu engelledik ve Yüksekdağ'ı oradan çıkardık.

Netanyahu ile aranızda ne fark var? Kanlı cenaze fotoları, parçalanmış cenaze fotoları, sokakta bırakılan cenaze fotoğrafı…Taybet Ana 7 gün sokakta kaldı. Çürümeye terk edildi yaşlı bir kadının cenazesi.

Zulme uğruyoruz. Ama onurlu ve gururluyuz, teslim de olmayacağız.”

Duruşma yarın devam edecek.