‘Dil üzerindeki inkar politikaları sonuçsuz kalacak’

Dilin bir toplumun kimliği olduğunu söyleyen Gülçin Namdar, inkar politikalarının sonuçsuz kalacağını belirtti.

21 Şubat Dünya Anadil Günü, bu yıl da asimilasyon politikalarının gölgesinde karşılanıyor. Asimilasyon politikaları ile yok edilmek istenen Kürtçe ve lehçeleri için birçok alanda çalışmalar yürütülse de, Kürtçe tabelalara bile tahammülsüzlük ve düşmanca saldırılar yaşanıyor. Kürt halkının 50 yılı aşkın mücadelesinin en büyük amaçlarından biri de dilini ve kültürünü korumak. Bunun için birçok alanda çalışmalar da yürütülüyor.

Gazeteci ve aynı zamanda dil çalışmalarında yer alan Gülçin Namdar, dilin önemine değindi.

DİL TOPLUM İÇİN KÜLTÜREL BİR AKTARIMDIR

Namdar, toplum için dilin önemli bir nokta olduğunu belirterek, “Bir toplumu var eden dili ve kültürüdür. Çünkü o dil milletin kendi varlığını gösteren kimliktir. Eğer dilini her alanda konuşursan, var olduğun grubu da belirlersin. Dil ayrıca toplum için kültürel bir aktarımdır. Toplum, hafıza ve kültürün devamlılığını sağlamak için ve ölümsüzleştirmek için, dilini gelecek nesile muhakkak aktarması gerekiyor. Eğer toplumun hassasiyeti bu konuda olmaz ise o zaman kimliğini kaybeder. Bir ceset nasıl ruhsuz ayakta kalamaz, hareket edemez ve bütün yetisini kaybediyorsa insan da dilini kaybedince o cesede dönüşüyor. İstediği kadar başka dilin kimliğine bürünsün, o insana ya büyük ya da küçük gelir yani tam anlamıyla oturamaz. Ben Kürt isem istediğim kadar başka bir dil ile yaşayayım sonucunda her zaman yapay kalırım” dedi. 

ÇOCUKLARIMIZLA DİLİMİZLE İLETİŞİM KURMALIYIZ

Dilin “öz” olduğunu söyleyen Namdar, basın ve yayıncılık alanında da anadilin önemli olduğunu belirtti. Namdar, “Eğer bugün dillerimizin yaşamasından ve korunmasından söz ediyorsak, o zaman önce topluma en çok yansıyan alanımızdan yani basın ve yayıncılıktan başlatmalıyız bunu. Kısmet birçok ajansta Kurmançki dilinde yayın yapılıyor ama bunu daha fazla yaymalıyız. Her eve, her alana dilimizi yaymalıyız. Dilimizin unutulmasına izin vermemeliyiz. Kendimiz olabilmek için, özümüze dönüşmek için dilimizi konuşmalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız. Dil önemlidir ve devamlılığı için her türlü mücadele verilmelidir. Dünya Anadil Günü de bu netice üzerinde ilan edilmiştir. Verilen bir mücadele var ve kazanılan bir sonuç var. Biz Kürtler de inanıyoruz ki yüzyıldır dil üzerinde süre gelen inkar politikası sonuçsuz kalacak ve dilimiz her alanda konuşulacak. Tabii öncelikle ilk sorumluluk da ailelerindir. Çocuklarımız anadillerini öğretmeliyiz ve kendi anadilimizle iletişim halinde olmalıyız. Başka bir millet gelip bizim yerimize dilimizi öğrenmeyecek ya da mücadelesini vermeyecek. Bu konunun tek sorumlusu, tek muhattabı biziz ve hiçbir bahaneye sığınamayız” ifadelerine yer verdi. 

Namdar son olarak, “Bugün yeni jenerasyon dilini bilmiyorsa bu bizim hatamız, büyüklerimizin hatası. Elbet asimilasyon vardır, inkar etmiyoruz ve etkisi de maalesef çok fazla fakat Kürtçeyi bilmemek, öğrenmemek bizim eksikliğimiz. Bugün kimse evimizde başka bir dili dayatmıyor, sokaklarda, toplu taşımalarda başka dil dayatılmıyor ama biz hala kendimizle yabancılaşmakta ısrarcıyız. Yani çok fazla geç olmadan dilimizi her alanda yeşertelim ve yaygınlaştıralım. Kürtçenin de resmi dil olacağı umuduyla, anadil bayramı tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.