Dr. Ahmed: Taliban cihatçıları motive edecek

Mısırlı strateji uzmanı Dr. Ahmed Sayed Ahmed, Taliban yönetimindeki Afganistan’ın, tüm cihatçı grupları motive edeceğini, moral vereceğini söyledi.

Mısır’ın Al Ahram Stratejik ve Siyasi Araştırma Merkezi’nden uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Ahmed Sayed Ahmed, Taliban yönetimindeki Afganistan tüm cihadçı grupların merkezi haline gelebileceğini belirterek, Taliban ile en fazla ilişki kurup onu kullanmak isteyen devletlerin başında ise yayılmak isteyen Türkiye’nin geldiğini söyledi.

ABD’nin Taliban ile iki yıl kadar süren görüşmelerinin ardından anlaşarak Afganistan’dan çekilmesiyle Taliban’ın iktidara gelmesinin yankıları ve olası gelişmeler ile yaşanabileceklere ilişkin değerlendirmeler devam ediyor. Al Ahram Stratejik ve Siyasi Araştırma Merkezi uzmanlarından Dr. Ahmed Sayed Ahmed, Taliban’ın iktidara gelmesinin ardından henüz tam olarak ne yapmak istediğinin net bir fotoğrafının açığa çıkmadığını belirtti.

Afganistan’daki bazı gruplar ve özellikle de sanayicilerin, ABD ve yabancıların Afganistan’dan güçlerini çekmeyi onaylamadığını; Avrupa ve Amerikalıların oradaki tutumunun da aynı olmadığını kaydeden Dr. Ahmed, “Taliban’ın, iktidarını kurmasına büyük engeller de çıkacak. Taliban kendi yönetimindeki Afganistan’ı ‘İslam cumhuriyeti’ gibi duyurmak istiyor. Bunun hazırlıklarını da yapıyor. Bunun için 12 bakanlıklı bir hükümet de kurmuş durumda. Başka kişileri ve kesimleri de kendilerine katmak istiyor, ancak savunma, iç işleri ve maliye gibi başlıca bakanlıkları kimseye vermeyi düşünmüyor. Elinde tutmak istiyor. Başlıca güçler ve bakanlıklar, Taliban’ın elinde olacak. Dünya fazla uğraşmıyor gibi görünüyor. Siyasi durumun nereye gideceği konusunda bir çabaları yok. Taliban’ın davranışları ve hareketlerine bakmak yerine (90’lı yıllardaki gibi terörist faaliyeti yürütüp yürütmediğine bakmak yerine) şimdi sadece yanlarında çalışan Afganları çekmek istiyorlar” dedi.

İSTENEN, AFAGANİSTAN’IN TEHDİT MERKEZİ OLMAMASI

Taliban’ın, Afganistan’ın ABD ve başka devletlere yönelik saldırıların yapılacağı ve planlanacağı bir ülke olmayacağına dair söz verdiğini ifade eden Dr. Ahmed, şöyle devam etti: “Şimdi üzerinde çok durulan bir konu da Taliban’ın, Amerika ve NATO’nun yanında çalışan Afganların çıkmasına yol vermesidir. Afganistan yıkılmış ve yok olmuş bir devlet şimdi. İstenen şey, Afganistan’ın Avrupa başta olmak üzere dünya ülkelerini etkileyecek bir çete merkezi olmamasıdır. Afganlı göçmenler endişesi var. 2005’te Suriyeliler nasıl Ortadoğu’dan Avrupa’ya doğru akın ettilerse şimdi de Afganistan’dan Avrupa’ya bir akış var. İran, Taliban’ı Afganistan’ın bir iktidar gücü ve siyasi hareketi olarak tanınmasını istiyor. Taliban’ın nasıl bir siyaset izlediği, yaşamı nasıl şekillendirmeye çalıştığı ile uluslararası kamuoyuna nasıl bir tutum içinde olabileceği konusunda gözleniyor.”

GELİŞMELER HER YERİ ETKİLEYECEK

Afganistan’daki gelişmelerin, komşu ülkeler başta olmak üzere Suriye ve Ortadoğu ülkelerinin hepsini etkileyeceğini vurgulayan Dr. Ahmed, şu noktalara dikkat çekti: “Suriye’de özellikle İran’ın yanında savaşan çok sayıda Afgan’ın Afganistan’a dönmek istediği söyleniyor. Çünkü Taliban ‘İslam Cumhuriyeti’ kuracağını açıkladı ve Suriye’deki üyelerinin geri dönebileceğini söyledi. Taliban’ın 1995’ten 2001’e kadar olan süreçte iktidar tecrübesi var. Şu anda oluşan büyük endişeler de o tecrübeden kaynaklanıyor. Özellikle o tecrübenin ve Taliban’ın şimdi kurmak istediği iktidarın etkisi, özellikle Çin, Rusya, İran ve Orta Asya ülkeleri (Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan) ile sınır ülkelerine büyük etkisi olacaktır.”

RUSYA VE ÇİN PRAGMATİST YAKLAŞIYOR

Çin ve Rusya’nın da diğer devletler gibi Taliban üzerine hesapları olduğunu belirten Dr. Ahmed, Rusya’nın Taliban’la ilişki kurmaya, kullanmaya, kendi tarafına çekmeye çalıştığını söyledi. Çin’in de aynı şeyi yapmak istediğini vurgulayan Dr. Ahmed, “Çin biraz daha duyarlı yaklaşıyor. Çin’in Afganistan’a ilişkin bir takım kaygıları var. Özellikle Elvori halkının yaşadığı Çin Chan bölgesi için kaygıları var. Çünkü o halktan birçok kişi daha önce Afganistan’daydı. Afganistan’dan sınırda gidiş gelişler var. Binlerce Elvori Suriye’de savaşa dahil oldular, Taliban’la ilişkileri çok güçlü. Bunlar Çin’de endişe oluşturuyor. Aynı şekilde ticaret yolu için de kaygılar var. Çünkü Çin’in yol projesi var. Afganistan’daki yeni durum o projeyi ve yolu da etkileyecek. Afganistan özellikle araçlar için kullanılan Lityum bakımından çok zengin. Hem Rusya hem de Çin ekonomik çıkarları için Taliban’la ilişki içinde” şeklinde konuştu.

PAKİSTAN BÜYÜK ROL OYNAYABİLİR

Taliban ile Pakistan arasındaki ilişkileri de değerlendiren Dr. Ahmed, şunları ifade etti: “Pakistan, Taliban’la güçlü ilişkilere sahip. Zaten Taliban, Pakistan’da kuruldu. Pakistan’ın eli çok uzundur, Afganistan genelinde ve Taliban içinde görüş ve hakimiyeti var. Pakistan’da onlarca, binlerce Taliban üyesi yaşamış. Pakistan her zaman Taliban için tüm dünyada ilişkilerini oluşturmada ve gücünü yaymada bir kapı rolünü oynamıştır. Taliban’la ilişkileri yüzünden Pakistan’a defalarca baskı uygulandı. Onun için Pakistan, Taliban ve Amerika’yla ilişkilerinden dolayı Afganistan’da büyük rol oynayabilir.” dedi.

İRAN İÇİN İLİŞKİ VE ÇELİŞKİ BİRARADA

İran’ın Taliban’la ilişkilerinin olmasının önemli olduğunu, ancak bu ilişkilerin hangi düzeyde olduğunun bilinmediğini ifade eden Dr. Ahmed, şöyle izah etti: “İran son dönemlerde ABD’ye karşı kullanması için Taliban’a silah verdi. İran, Taliban’ın Amerika’ya karşı provokasyon yürütmesini istedi, ancak İran ile Taliban arasında kanlı bir yıl olduğu unutulmamalı. Taliban, 1998’de İran’ın Mezar-ı Şerif konsolosluğuna saldırdı ve bütün İran diplomatlarını orada öldürdü. İran da 2001’de Taliban hükümetinin yıkılması için çabaladı. Amerika’yla ortaklık bile yaptı. İran’ın Afganistan’daki Şiileri desteklediğini de bilmek gerek. İran onlardan çok sayıda kişiyi de Fatimiyun Tugayı adı altında eğitti ve Suriye’ye kaydırarak rejimin yanında savaştırdı. Binlerce Şii Afgan göçmen de İran’ın yanındadır. İran bunları yerleştirmiş ve üzerinde çok çalışıyor. Bu da İran’ın Afganistan’daki desteği olmasını sağlayacaktır. Her ne kadar görüntü net olmasa da İran’ın da Afganistan’ın işlerine karışmasını sağlayacaktır. Taliban, Sünnidir, İran ise Şii. Dolayısıyla fikri ve ideolojik anlaşma olması zordur. Ancak siyasi çıkarlar için geçici anlaşmalar olabilir.”

EN TEHLİKELİ OYNAYAN İSE TÜRKİYE’DİR

“Türkiye’nin rol oynamak istemesi konusu üzerinde durulmalıdır” diyen Dr. Ahmed, Türkiye’nin, Orta Asya ve Kafkasya’da da hegemonyasını kabul ettirmek istediğini söyledi. Türkiye’nin Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Afganistan’da hakimiyet kurmak istediğini belirten Dr. Ahmed, “Bu da Türkiye ile Taliban arasında pragmatik ilişkilerin olmasını sağlayacaktır. Türkiye her zaman çelişkiler üzerinde oynamak istiyor. Türkiye’nin Taliban’la ilişki kurmak istediğini, aynı zamanda NATO üyesi olduğunu görmek lazım. Türkiye, Afganistan’da rol oynamak istediği konusunda NATO’yu ikna etmeye çalışıyor. NATO’nun desteği ile Kabil Havalimanı’nı işletmek istiyor. Bunu açıkça da söylüyor. Türkiye, Özbekistan’a da el atıyor. Ermenistan ve Karabağ savaşında da rol oynadı. Şimdi de Taliban hareketini ve Afganistan’daki durumu kullanmak istiyor. İktidarını bölgede daha büyütmek istiyor. Suriye’nin kuzeyi ve Irak’ın kuzeyindeki işgalini genişletmek için de Taliban ve Afganistan’daki durumu kullanma konusunda kararlı” dedi.

Türkiye ve Katar’ın, Taliban’la ilişkilerinin, üç kişi arasındaki ilişki gibi olduğunu, bu ilişkilerin birçok yöntemle devam ettiğini vurgulayan Dr. Ahmed, “Bilindiği gibi Türkiye ile Katar arasında bir koalisyon ve anlaşma var. Bu eksen, Suriye ve Libya’da olduğu gibi bölgedeki tüm çelişkilere katıldı. Katar’ın bazı hesap ve istekleri var. Katar, Taliban gibi ‘siyasi İslam grupları’ arasında rol oynamak istiyor. Bunu ülkelere kabul ettirmeyi sağlamak istiyor. Ancak bölgedeki durum ile Katar-Suudi Arabistan-Mısır vb. ülkelerin uzlaşması, Türkiye-Katar’ın İran’la ilişkilerini eskisi gibi yürütmeyecektir. Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerin Katar üzerinde etkisi olacaktır. Eskisi gibi Türkiye ve İran’la ilişkileri yürümeyecektir” diye konuştu.

MESAJLAR YUMUŞAK AMA TALİBAN ESKİSİ GİBİ

Taliban ne kadar kendini farklı göstermeye çalışsa da fikir ve ideolojik olarak eski Taliban olduğunun altını önemle çizen Dr. Ahmed şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdi konuşmalarında taktiksel olarak kadın, özgürlük, okuma, kara çarşaf giyme konularında bir yumuşama gösteriyor. Ancak bu konuşmaların hepsi tüm ülkelerin Taliban’la diyalog geliştirmesine yeterli değildir. Taliban bir yumuşama göstermek istiyor. Ancak bu yumuşamaların yanında kanun dışında darbe de olduğunu bilinmelidir. Terörün bir kez daha Afganistan’a dönme kaygısı var. Bunun tüm dünyaya olumsuz etkisi olacaktır. Özellikle DAİŞ ve El Kaide gibi her yerde kolları olan tüm cihadist hareketler ve terör örgütleri, Taliban’la ilişkilerini kullanmak isteyecektir. Taliban örneği, tüm radikal gruplar için güç olacaktır. Taliban her ne kadar Afganistan’ın terör merkezi olmayacağını diğer ülkelere saldırıların olmayacağını söylese de bu Taliban’ın Batılı ülkelere karşı yumuşama çerçevesini gösteriyor. Ancak El Kaide’nin dünyadaki tüm kollarıyla ilişkileri var. Taliban ile bölgedeki radikal terörist gruplar arasında ilişkiler var. Bu da bu örgütlerin bir kez daha kendini canlandıracağını gösteriyor. Kendilerini eğiteceğini, birbirleri üzerinde hüküm kurmaya çalışacağını; bunun Ortadoğu ve Avrupa için olumsuz etkileri olacağı biliniyor.”