Yüksel: Kürt halkıyla Türk halkının bir araya gelmesinden rahatsız oluyorlar!

Kent uzlaşısı kriminalize edilerek hukuksuzca tutuklanan Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel’in eşi Mehtap Yüksel, “Bu, demokrasiye vurulmuş bir darbe. Resmen Kürt halkıyla Türk halkının bir araya gelmesinden rahatsız oluyorlar” dedi.

CEMALETTİN YÜKSEL

Kartal Belediye Başkanı Cemalettin Yüksel, 31 Mart yerel seçimleri için CHP ile DEM Parti’nin batı illerinde oluşturduğu kent uzlaşısı stratejisinin HDK üzerinden kriminalize edilerek tutuklanan 10 siyasetçiden biri. Yıllarca sendikal mücadele içinde yer alan ve demokratik siyaset alanında tanınan Yüksel, diğer 9 belediye meclisi üyesi ve yöneticileri gibi, henüz gözaltındayken yandaş gazetecilerin manşetlerinde hedef gösterildi, 14 Şubat’ta çıkarıldığı Çağlayan Adliyesi’nde ise masumiyet karinesi çiğnenerek hukuksuz bir biçimde tutuklandı. Eşi Cemalettin’i 10 gündür tutulduğu Silivri 9 Nolu Hapishanesi’nde ziyaret eden Mehtap Yüksel ANF’ye konuştu.

‘TOPLUMSAL MUHALEFETE VERİLEN GÖZDAĞI’

Eşinin haksız ve hukuksuz bir biçiminde gözaltına alınıp tutuklandığını vurgulayan Mehtap Yüksel, kent uzlaşısı adı altındaki operasyonun tamamen toplumsal muhalefete gözdağı vermeye yönelik bir yargı kumpası olduğunu söyledi. Eşi Cemalettin’in yıllarca sendikacılık yaptığını anlatan Yüksel, “Eşim PTT’de devlet memurluğu yaptı, KESK’in yönetim kurulunda yer aldı, Haber-Sen’in Genel Başkanlığını yaptı, HDP'de parti meclisi üyesiydi. O açıdan bilinen biri. Şimdi çıkarıldığı Çağlayan Adliyesi’ndeki mahkemede ‘Şunu nereden tanıyorsun? Neden bu kişi seni aradı?’ gibi sorular sorulmuş. Eşimin sendikacı ve siyasetçi olarak aranması gayet olağan ve normaldir. Mesela ben sizinle konuşurken sizin adli sicilinizi sormuyorum, yargılanıp yargılanmadığınızı da sormuyorum. Zaten böyle de bir hakkım yok. Selamlaşırsınız o kadar. Herkes herkesi arayabilir. Eşim yıllarca demokratik alanda mücadele etmiş bir kişi. Bu bir suçlama unsuru olarak gösterilemez” diye konuştu.

‘SEÇİLİRKEN OLMAYAN SUÇ SEÇİLDİKTEN SONRA MI SUÇ OLUYOR?’

Eşinin sonuç itibariyle seçilirken adli sicil kayıtlarını verdiğini hatırlatan Yüksel, “Seçilirken olmayan suç seçimden sonra mı bir anda ortaya çıktı” diye tepki gösterdi. Bu hukuksuzluğun sadece eşine değil tutuklanan diğer 9 kişiye de yapıldığını vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti: “Biz aileler olarak bu haksızlığın ve hukuksuzluğun bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Bu tutuklama resmen halkın iradesine yapılmış bir darbedir. Sonuçta halkın oylarıyla kazanmış insanları siz hukuksuz bir biçimde hapsediyorsunuz. Daha henüz savcı yüzü görmeden resmen gazetelerde boy boy fotoğraflarını koyup şemalandırarak hedef gösteriyorlar, bu şekilde fişliyorlar. Bu kabul edilemez. Bu hukuksuz tutuklamalarla demokratik toplumsal mücadele verenler itibarsızlaştırılmak isteniyor, dayanışma ve beraberlik kriminalize edilmeye çalışılarak kazanamadıkları belediyeleri gasp etmek istiyorlar. Resmen Kürt halkının Türk halkıyla bir araya gelmesinden rahatsız oluyorlar.”

‘BU HUKUKSUZLUK BİR AN ÖNCE SONLANDIRILSIN!’

Bütün bu hukuksuzluğa karşı Silivri 9 Nolu Hapishanesi’nde tutulan eşinin ve beraberinde tutuklananların moralinin yüksek olduğunu kaydeden Yüksel, “Cemalettin üç kişilik bir hücrede tutuluyor. Onun da, beraber kaldığı arkadaşlarının da morali gayet iyi. Dosyaları üzerinde kısıtlama kararı olduğu için iddianamenin hazırlanmasını bekliyorlar. Onlar da, biz de bu hukuksuzluğun son bulmasını istiyor ve bekliyoruz. İnsanları böyle sebepsiz içeride tutmak bir hak ihlalidir. Bir taraftan bir süreçten bahsediliyor, diğer taraftan insanlar hukuksuz bir biçimde tutuklanıyor. Ne yapılmak istendiğini gerçekten anlamıyorum. Bu, demokrasiye vurulmuş bir darbe” diye konuştu.