Ege Bölgesi'ndeki tutsaklara yönelik işkence ve ihlaller arttı

ÖHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, Ege Bölgesi'ndeki cezaevlerinde de izolasyon, tecrit, işkence ve kötü muamelenin 2024 yılında arttığına dikkat çekti.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, Ege Bölgesi cezaevlerinde 2024 yılında yaşanan hak ihlalleri raporunu açıklamak için Bayraklı'da bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya birçok avukat katıldı. Avukatlar, rapor için İzmir Kadın Kapalı, İzmir 1, 2, 3 ve 4 Nolu T Tipi Kapalı, İzmir 1 ve 2 Nolu F Tipi Kapalı, İzmir Yüksek Güvenlikli, Menemen T ve R Tipi Kapalı, Ödemiş T Tipi Kapalı, Manisa T Tipi Kapalı, Akhisar T Tipi Kapalı, Bodrum S Tipi Kapalı, Balıkesir L Tipi Kapalı ve Burhaniye T Tipi Kapalı cezaevlerini ziyaret etti.

ÖHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Eylem Zengin, cezaevlerinde insan hakları ihlallerinin yerleşik ve sistematik bir hale geldiğini belirtti. Cezaevlerinde uzun bir süredir tecrit, işkence, kötü muamele, sürgün, disiplin cezaları, ağır hasta mahpusların infaz erteleme taleplerinin reddedilmesi gibi uygulamaların olduğunu kaydeden Eylem Zengin, hasta tutsakların ceza infaz sistemi içerisinde en yakıcı ve önemli sorunlardan birini oluşturduğunu söyledi.

Eylem Zengin, şunları kaydetti:

"Hapishanelerde sağlığa erişim hakkının engellenmesi, tekli ring araçları ile hastaneye götürülme, çift kelepçe, kelepçeli muayene ve ağız içi arama dayatması, hastane sevklerinin geç yapılması ya da yapılmaması, hapishanede çalışan sağlık personel sayılarının yetersiz olması yaşam hakkı ihlallerine yol açabilmektedir. Ağır hasta mahpuslar, tüm başvurulara rağmen, başvuru süreçleri sürüncemede bırakılarak ve tıp etiğine uygun olmayan, bilimsel ölçütlerden yoksun adli tıp kurumu raporları gerekçe gösterilerek tahliye edilmemekte, yaşam hakları ihlal edilmektedir."

Cezaevindeki tutsaklara para yatıran ailelere, vasilere, avukatlara ve yakınlarına yargısal baskıların sürdüğünü de belirten Eylem Zengin, inşa edilen yeni tip cezaevlerinde ise izolasyonun daha şiddetli uygulandığını ifade etti. Bununla tutsakların güven hissi, dayanışma, paylaşım gibi haklardan yoksun bırakıldığını dile getiren Eylem Zengin, "İnsanın ruh ve beden sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratacağının bilimsel olarak ortaya konulmuş olması, sosyo-kültürel yapı ve gelenekle çelişki oluşturması, insan haklarına açıkça aykırılık taşıyan bu hapishane modellerinin yapımının durdurulması ve mevcut hapishanelerin kapatılması bir zorunluluktur. Nitekim yakın zamanda bölgede açılan İzmir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi ve Bodrum S Tipi Hapishanesinde söz konusu hak ihlalleri sıklıkla yaşanmaktadır" dedi.

İMRALI TECRİDİNE TEPKİ

İmralı'da Önder Apo, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş üzerindeki tecride tepki gösteren Eylem Zengin, "Hapishanelere bağımsız kurullarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta bağımsız meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılarak, hapishanelerin incelemeye açılması sağlanmalıdır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında; hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yaraşır muamele yapılması, mahpuslara yönelik hak ihlallerinin ortadan kaldırılması hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesine ilişkin çalışmalarımız, ihlaller son bulana dek devam edecek olup sorunların ortadan kalkması için her düzlemde çözüm arayışımızı sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.