Ekonomik gidişata ‘dur’ denilmeli

KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, emekçilerin reva görülen bu ücretlere önümüzdeki süreçte karşı çıkacaklarını belirterek, “Kötü gidişata ‘dur’ diyecek iradeyi ortaya koyacaktır” dedi.

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, reva görülen asgari ücretin, yoksulluk sınırının neredeyse üçte biri kadar olduğunu söyledi. 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkan Şükran Kablan Yeşil, ANF’ye konuştu.

GERÇEK ENFLASYON PERDELENİYOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamları ile gerçek enflasyon rakamları arasındaki uçuruma dikkat çeken Şükran Kablan Yeşil, iktidarın yıllardır enflasyonu perdeleme ve düşük gösterme çabasında olduğunu söyledi. Böylece çalışan milyonların ücretini düşük tuttuğunu kaydeden KESK Eşbaşkanı, “Halkın çarşıda, pazarda, mutfakta karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, gelirimizin yüzde 85'ini sadece gıda, kira ve ulaşıma harcamak zorunda bırakıyor. Üstelik bu kalemlere yaptığımız harcamaları da en asgari düzeye indirmek durumundayız. Dolayısıyla açlık sınırının yarısı kadar bir tutarla yaşam savaşı veren emeklilerin, ezici çoğunluğu açlık sınırı altındaki asgari ücrete mahkum edilen işçilerin, maaşı açlık sınırına yaklaşan kamu emekçilerinin ve dar gelirli milyonlarca yurttaşın yaşadığı gerçek enflasyonda gıda, kira ve ulaştırmada yaşanan zamların payı çok daha fazladır” dedi. 

HALKIN ALIM GÜCÜ ERİDİ

Temel tüketim ihtiyaçları başta olmak üzere art arda gelen orantısız zamlara işaret eden Eşbaşkan Kablan, şöyle devam etti: “Bir yıl önce 1.5 lira olan 200 gram beyaz ekmeğin fiyatı, bugün yüzde 166 artışla 4 liraya çıkmıştır. Bir yıl önce 35 lira olan beyaz peynirin kilosu yüzde 143 artışla bugün 85 liraya, 1 yıl önce 17 lira olan tavuk etinin kilogram fiyatı yüzde 165 artışla bugün 45 liraya varmıştır. TÜİK verilerinde kira artışı da gerçekliğin çok çok altında gösterilmektedir. TÜİK'e göre yüzde 22.8 olarak gösterilen kira artışı, gerçekte son bir yılda ortalama yüzde 150 yani 2,5 kat artış gösterdi. Bu koşullar ve bu enflasyon altında Ocak’ta ve geçtiğimiz günlerde asgari ücrette yapılan zammı, ilk andan başlayarak kuşa çevirmiştir.” 

YAŞAM KOŞULLARI KÖTÜLEŞİYOR

Türk-İş’e göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin 400 liraya, yoksulluk sınırının ise 20 bin 500 liraya ulaştığının altını çizen Kablan, şunları ifade etti: “Mevcut yüksek enflasyon karşısında asgari ücretlinin 5 aylık kaybı, bin 500 lirayı aşmıştır. Buna rağmen son yapılan zam bin 246 lira, yani bir asgari ücretlinin 5 aylık kaybını bile karşılamamaktadır. Geçmiş aylardaki kayıpları karşılamayan, alım gücündeki erimeyi durdurmayan bir zam, asgari ücretliyi enflasyon karşısında ezdirmektir ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirmektir. Belirlenen asgari ücret, açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının ise neredeyse üçte biri kadardır.”

MÜCADELE YÜKSELTİLECEK

KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, önümüzdeki süreçte işçilerin, reva görülen bu ücretlere karşı çıkacaklarını söyleyerek, şunları ekledi: “Elbette iktidarın bu sermayeden yana emekçi düşmanı politikaları bir yerde son bulacaktır. Yüksek enflasyon karşısında derinleşen ekonomik krizle daha fazla yoksulluk ve sefalet ücretlerine mahkum edilen bu ülkedeki milyonlarca asgari ücretli, emekli, işçi, kendi geleceklerine sahip çıkmak, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenceli bir çalışma hayatı mücadelesini yükseltecek. Bu olumsuz ve kötü gidişata ‘dur’ diyecek iradeyi ortaya koyacaktır. Önümüzdeki günlerde bu anlamda işçilerin, emekçilerin birlikte örgütleyeceği eylem ve etkinliklerin gerçekleşeceği gün gibi ortadadır.”