G20 protestolarında Kürtler de yer alacak

7-8 Temmuz tarihlerinde Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenecek G20 Zirvesi öncesi ve esnasında yapılacak dev protestolara, ülkedeki Kürt kurumları da katılıyor.

7-8 Temmuz tarihlerinde Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenecek G20 Zirvesi öncesi ve esnasında yapılacak dev protestolara, ülkedeki Kürt kurumları da katılıyor. NAV-DEM, YXK, TJK-E, Ceni, ISKU, TATORT Kurdistan, Ciwanên Azad  ve Jinen Ciwan ên Azad’dan yapılan ortak açıklamayla, G20’de “yaşamdan ne anladığımızı göstereceğiz” mesajı verildi.

İngilizce, Almanca, Kürtçe ve Türkçe hazırlanan “Onların savaşlarına karşı, barış için örgütlen!” başlığıyla yayınlanan çağrı metninde, G20 ülkelerinin insanlık ve ekoloji yararına bir sonuca hizmet etmeyecekleri vurgulandı.

Metinde, “7 ve 8 Temmuz tarihlerinde kendi deyişleriyle dünyaya hükmedenler tekrardan bir araya geldiklerinde, yine insanlık veya ekoloji yararına bir sonuca varmayacaklar. Kapitalist modernitenin içinde bulunduğu kriz çok derin. Milliyetçilik, endüsriyalizm ve tekelcilik bütün toplumların ve kendi kendilerininin de temelini yok ediyor” denildi.

Silah satışlarının arttığı, ırkçılık, cinsiyetçilik ve şovenizmin tavan yaptığı bir ortamda olunduğuna dikkat çekilen çağrıda, Erdoğan faşizminin de bu tür zirvelerde rahatlıkla yerini alması sert bir dille eleştirildi.

Çağrı metninde, devamla şöyle dendi: “Dünyaya hükmedenler her geçen gün daha zalim yöntemlerle iktidarını sağlamlaştırırken asker ve polis yığınağı yapıyor. Savaş yapmak ve bunun için de silah satmak yine çok para kazandırıyor. G20 ülkelerinin bize kazandırdığı bu olağanüstü hâl de her geçen gün reel politikaya eklemleniyor. Yeni seçilen ABD başkanı Trump sayesinde ırkçılık, cinsiyetçilik ve şovenizm iktidara gelmiş oldu. Erdoğan hükümeti de bütün faşist baskı yöntemlerine başvurmasına ve kendi halkının direnişini bastırmasına rağmen uluslarası alanda hoşgörüyle karşılanıyor.”

‘ULUS DEVLETLER HALKLARIN SÖMÜRÜLMESİNDEN SORUMLUDURLAR’

Ulus devletlerin halkların sömürülmesinden sorumlu olduğunun vurgulandığı çağrıda, Türkiye’de AKP faşizminin uygulamalarının artık yeni başkanlık modeliyle normalleştirilmek istendiğinin altı çizildi.

Çağrıda, şu sözlere yer verildi: “Eskiden ‘gelişmekte olan’ denilen ülke hükümetlerinin bile şu an aynı masada oturuyor olması, G20‘nin oynadığı rolü bizim açımızdan hiç değiştirmedi. Sömürgeleştirilmiş bir toplumun açısından bakan bizler, ulus devletlerin hiç bir zaman halkları temsil etmediklerini iyi biliyoruz.

Ulus devletler halkların sömürülmesinden sorumludurlar. Hamburg‘da G20 zirvesi yapılacağı sıralarda geçtiğimiz yıl kendi ordusu tarafından AKP hükümetine karşı darbe yapılan NATO ülkesi Türkiye‘de olağanüstü hal devam ediyor olacak. Bu da demek oluyor ki muhalefet; tutuklamalar, işkenceler, şantaj, insan hakları ihlalleri, sansür, havuz medyası, güçler ayrılığı ilkesinin ihlali, milliyetçiliğin tırmandırılması, militarizm ve ırkçılığın yanı sıra cinsiyetçi ve ataerkil saldırılar yoluyla susturulacak. Bu olağanüstü hal başkanlık sisteminin uygulanması ile de normalleştirilecek.

MERKEL’İN HER OYLAMA ÖNCESİNDE ERDOĞAN’A VERDİĞİ DESTEĞE İŞARET EDİLDİ

Medya üzerinden AKP Türkiyesi’yle sorun yaşıyormuş gibi görünen Almanya Başbakanı Angela Merkel’in kirli politikalarına değinilen çağrıda, Merkel’in 2015 seçimleri öncesinde olduğu gibi referandum öncesinde de Ankara’ya gittiği hatırlatıldı.

Almanya’nın silah satışlarına ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkenin ekonomisine müdahale ederek verdiği zararlara işaret edilen çağrıda, Merkel’in AKP’nin ayakta kalmasına dair rolüne ilişkin şunlar belirtildi: “Kapitalist Batı devletleri, ki kendilerini gururla insan hakları savunucusu olarak lanse ederler, AKP rejiminin yanıbaşında yer alıyorlar. Başkanlık sistemi Erdoğan‘ın tek adam diktatörlüğünün resmiyete kavuşturulmasını sağlayacak. Aynen 2015 yılında genel seçimlerden önce Erdoğan‘a olan desteğinin ifadesi olarak gerçekleşen ziyareti gibi, Merkel bir kaç hafta evvel, referandum öncesi, Türkiye‘yi ziyaret etti. Bu sayede Türk ve Alman devletleri arasındaki iş birliğine de bir vurgu yapmış oldu.

Hamburg‘un bu seneki G20 zirvesine ev sahipliği yapması bir tesadüf değil. Federal Alman Cumhuriyeti Avrupa‘da ve uluslararası siyasette liderlik rolü oynuyor. Alman ordusu dünyanın her yanında savaş halinde. Almanya‘nın uyguladığı kemer sıkma politikaları Yunanistan gibi ülkelerin ekonomilerini mahvederken onları kendine mahkum ediyor. Aynı zamanda Almanya‘nın önde gelen silah üreticileri Heckler & Koch, Krauss-Ma ei ve Rheinmetall gibi şirketler savaştan kırılan ülkelerde fabrikalar inşa ediyor.”

‘YAŞAMDAN NE ANLADIĞIMIZI GÖSTERECEĞİZ’

Devlet ve iktidar olmadan yaşamın mümkün olduğunun altı çizilen metinde, G20 Zirvesi’ne karşı zirve öncesinde ve esnasında düzenlenecek büyük protesto etkinliklerine katılım çağrısı yapıldı.

Çağrı metninde, son olarak şu sözlere yer verildi : “Hamburg‘daki G20 Zirvesi 2001 Cenevre‘den beri bir Avrupa şehrinde gerçekleşecek olan ilk zirve. Oradaki protesto gösterilerinde 21 yaşındaki Carlo Giuliani polis tarafından vurularak öldürülmüştü.

Hamburg‘un G20 zirvesi için seçilmiş olması iki farklı politik mesaj içeriyor. Bir yandan Almanya kendi liderlik rolünü güçlendirip ağırlığını ortaya koyuyor. Diğer yandan da iktidarının egemenliğini teste tabi tutarak buna karşı direnişi ölçüyor. Baskılara ve kapitalist modernitenin hegemonyasına karşı yalnızca tek bir yanıt verilebilir: örgtülenmek ve her gün sisteme karşı savaşmak. Ataerke, devlete, iktidara ve şiddete dayanan sisteme karşı çıkıyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğine, özyönetime, özgür yaşama ve demokratik konfederalizme dayanan bir sistem öneriyoruz. Devlet ve iktidar olmadan daha iyi bir yaşam mümkün. Aşağıdan yukarıya doğru bir demokrasi, ekoloji ve toplumsal cinsiyet eşitliği Rojava‘dan çoktan başlatıldı. Bu direnişimizi savunmak, büyütmek ve „yeni“yi inşa etmek elimizde. Trumplar, Erdoğanlar, Merkeller ve diğerleri Hamburg‘a geldiklerinde, onlara ne düşündüğümüzü ve ‘yaşam’dan ne anladığımızı gçstereceğiz.”

Çağrı metnini imzalayan kurumlar: Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezleri (NAV-DEM), Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Ceni Kürt Kadın Barış Bürosu, Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK/JYK), Kürt Enformasyon Bürosu (ISKU), TATORT Kurdistan, Ciwanên Azad ve Jinen Ciwan ên Azad.

7-8 Temmuz’da yapılacak G20 Zirvesi öncesindeki en büyük protesto gösterisi 2 Temmuz Pazar günü yapılacak.