Güneş: Müfredat içerikleri politik metinlerdir

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismiyle kamuoyuna duyurulan eğitimde müfredat içeriklerinin politik metinler olduğunu belirten Eğitim- SEN Genel Sekreteri Zülküf Güneş, AKP iktidarının bu müfredatla biat eden bir toplum yaratmak istediğini belirtti.

YENİ MÜFREDAT

Eğitim- SEN Genel Sekreteri Zülküf Güneş, AKP iktidarının “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismiyle duyurduğu eğitimde müfredat değişikliğine ilişkin ANF’ye konuştu.

Güneş, öğretim programları ve müfredat içeriklerinin politik metinler olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Müfredat demek, ülkenin yetiştireceği insanın nitelikleri demektir. Bilimde, teknolojide, toplumsal yaşamda, ülkenin politik felsefesinde, yakın ve uzak hedeflerinde meydana gelen değişmelere, dünyadaki değişimlere, insan ve doğaya dair özelliklerin değişmesine paralel olarak bilimsel yöntemlerle araştırmalar yapılmalı, bu araştırmaların sonuçlarına göre kapsayıcı programlarla toplumların ihtiyacını karşılayabilmeli. Eğitim müfredatı, öğretim programları ve ders kitaplarını iktidar ilişkileri dışında, basit ve teknik bir eğitim materyalleri olarak ele almak doğru değildir.

Siyasal iktidarın müfredata, tek adam rejimini perçinlemek için “pedagojik” görünümlü bir işlev kazandırmaya çalışıldığı açıkça görülmektedir. Toplumsal dönüşüm kimi zaman açık, kimi zaman da gizli olarak burada görüldüğü gibi yeni müfredat değişiklikleri üzerinden hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Müfredat programı toplumsal ve kültürel tüm çeşitlilikleri yok sayarak tek ırk, tek din, tek cins ve doğayı yok sayan bir zihniyet ile hazırlanmıştır.”

MÜFREDAT ONAYLANMADAN DERS KİTAPLARI BASILDI

Yeni oluşturulan müfredat ile biat eden bir toplum yaratmanın hedeflendiğini ifade eden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’nin kendi siyasi ideolojisi doğrultusunda yapılandırmaya çalıştığı toplum modeli için iktidarı süresince 2005, 2013 ve 2018 yıllarında yapılan müfredat değişikliklerine bir yenisini ekledi. 2024-2025 yılından itibaren okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan müfredatın hazırlık sürecinin hiçbir aşamasında eğitimin bileşenlerinin görüşleri alınmadığı gibi yayınlanan taslak metin için göstermelik bir şekilde görüş öneriler alındığı iddia edilse de her şeyin önceden planlı olduğu çok açıktır. Henüz müfredat onaylanmadan ders kitaplarının basımının yapıldığı bilinmektedir. Toplumsal muhalefetin büyümemesi adına bu adımlar atılsa da siyasi iktidarın asıl niyetinin toplumun tüm kesimleri tarafından iyi anlaşılmalıdır. Bu sistem ile çocukları dergahlara kul, sermayeye köle olması hedeflenirken, sorgulamayan, itiraz etmeyen ve biat eden bir toplum yaratılmaya çalışılmaktadır.”

HANGİ KRİTERLERE GÖRE YAPILDIĞI BELLİ DEĞİL

Müfredatın daha önce denenmemiş olmasının da yeni sorunlara yol açacağını kaydeden Güneş, “Onaylanan programların ihtiyaç analizi ve pilot uygulaması yapılmadan, bilimsel bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmadan önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacağı açıklanmıştır. Bilimsel değerlendirme sürecinden geçirilmeden, müfredat taslaklarında yapıldığı belirtilen sadeleştirmelerin hangi bilimsel ve evrensel kriterlere göre yapıldığı belli değildir. Müfredatta yüzde 35 oranında yapıldığı ifade edilen sadeleştirmenin uluslararası eğitim değerlendirme programlarına (PISA, TİMSS vb.) ne tür olumsuz etkileri olacağı tahmin edilememektedir. Deneme uygulaması yapılmadan ve bilimsel yöntemlerle değerlendirilmeden uygulamaya geçilmesi yeni sorunları beraberinde getirecektir. Her ne kadar bakan binlerce akademisyen ve öğretmenle bu müfredatı hazırladık açıklaması yapsa da aslında bunun doğru olmadığı açıktır” diye konuştu.

Güneş, dar bir bakanlık ve saray kadrosu tarafından çerçevesi belirlenen ve oluşturulan komisyonların hazırladığı içeriklere müdahale ederek, değiştirilerek son hali verilen bu müfredat için yandaş sendikalar dışında sendikalarının görüşlerini almadıklarının vurgusunu yaptı. Eğitimin toplumsal bir olgu olarak ele alınıp, bu olguyu tanımlayan değişkenleri bütünsel bir çerçeve içinde analiz edilmesi gerektiğini kaydeden Eğitim-Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, bir müfredatın hazırlama ve uygulama sürecinde bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra, toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı eğitim programlarının oluşturulması ve anadilin esas alınması gerektiğini belirtti. Güneş son olarak, dinsel kural ve referanslara göre hazırlanması uygulamalarına derhal son verilmesi gerektiğini ifade etti.