HBDH Ulaş Bayraktaroğlu'nu andı: Her alanda faşizmi yıkmalıyız
Ulaş Bayraktaroğlu'nu anan HBDH, "Tıpkı Komutan Ulaş yoldaş gibi sokak, zindan, okul-üniversite, kır demeden mücadelenin her alanını faşizmi yıkacak şekilde ele almalıyız" dedi.
Ulaş Bayraktaroğlu'nu anan HBDH, "Tıpkı Komutan Ulaş yoldaş gibi sokak, zindan, okul-üniversite, kır demeden mücadelenin her alanını faşizmi yıkacak şekilde ele almalıyız" dedi.
HBDH Yürütme Komitesi, şehadetinin yıl dönümünde şehit Komutan Ulaş Bayraktaroğlu'nu andı.
Yazılı açıklama yapan HBDH, "Tarihler 9 Mayıs 2017’yi gösterdiğinde Rojava’ da, barbar DAİŞ çetelerine karşı bölge ve dünya halklarının savunmasında en önde yer alan, enternasyonal mücadelenin yiğit komutanı Ulaş Bayraktaroğlu (Mehmet Kurnaz) yoldaş ölümsüzleşti. Onu, bizlere bıraktığı şanlı kavga mirasına olan bağlılığımızla anıyoruz" dedi.
'SİPER YOLDAŞLIĞINI BÜYÜTTÜ'
Açıklamada şunlar belirtildi:
"Onun ayak izlerini, anılarını ve en önemlisi devrimci militan duruşunu mücadelenin her bir alanında görmek, yaşamak, tecrübe-deneyimlerini kendimize rehber almak biz ardılları açısından şüphesiz kıyaslanamayacak ölçüde değer taşımaktadır. Nitekim Ulaş yoldaş bir devrimcinin mücadelede harmanlandığı tüm alanlarda yer almış, öncülük etmiştir.
Lise yıllarında başladığı kavgayı üniversite döneminde ileriye taşımayı görev edinmiştir. Kah YÖK protestolarında kah anti-faşist eylemlerde en ön saflarda yerini almıştır. Düşmanın en ağır tecrit koşullarını yaratmak için oluşturduğu F tipi hapishanelere karşı mücadelesini sürdürmüştür. 1 Mayıs’larda Taksim’de cüretkar duruşu ve örgütlemedeki öncü rolüyle barikatların yıkılması noktasında tüm benliğiyle düşmana karşı koymuştur. 2013 Gezi/Haziran ayaklanmasında milyonların faşist iktidara karşı geliştirdiği şanlı direnişte oynadığı rolle sembolleşmiştir. Başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarıyla birlikte DAİŞ zulmüne karşı direnmek, savaşmak için Rojava mevzilerinin yılmaz bir neferi, öncü komutanı olmuştur. Rojava’nın DAİŞ barbarlığından kurtuluşunun sağlanmasındaki emek ve çabaları, dünya halklarına enternasyonal mücadelenin nasıl olması gerektiği noktasında önemli perspektifler sunmuştur. Yine faşist Türk devletinin Kürt halkı ve hareketini yok etmek için giriştiği saldırılara Medya Savunma Alanlarında konumlanarak karşı koymuş ve siper yoldaşlığının gelişmesinde önemli adımlar atmıştır.
Devrim ve sosyalizm mücadelesini daha kapsamlı ve örgütlü kılmak adına Kasım Atılımı sürecinin öncülüğünü üstlenmiş; Birleşik Özgürlük Güçleri ile başlatılan atılımı Devrimci Komünarlar Partisi’nin kuruluşuyla zirveye taşınmasında üstlendiği görevle atılımın kurucu önderi olmuştur.
Düşmanın kapsamlı saldırılarına daha güçlü cevap olunmasında, devrim mücadelesinin en acil ihtiyaçlarının karşılanması ve örgütlenmesinde birleşik devrim perspektifinin teorik ve pratik savunucusu olmuştur. Siper yoldaşlığının örgütlü, programlı bir harekete dönüşmesinde üzerine düşen rolü oynamış ve hareketimiz Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin kuruluşunda yer almış ve geliştirilmesinde büyük emekleri olmuştur.
Faşist Türk devleti Türkiye ve Kurdistan’da halklara kan kusturmaya devam etmektedir. Yaşanan ekonomik ve siyasi krizin faturası her zaman olduğu gibi emekçi- ezilen halk yığınlarına ödetilmeye devam etmekte, halklar ekmek dahi almanın hesabını yapmaya çalışırken egemen sınıflar ve iktidarı kendi konforlarından bir adım dahi geri atmamaktadır. Bürokraside 'Tasarruf’ paketleri adı altında sözde kısıtlamalardan bahsederken aynı zamanda milyarlık saatler ve milyonluk yemeklerle pozlar verilmekte, paramiliter güçlerini eğitmek için özel ihalelerle en pahalı gıda ürünlerinin teminini aleni bir şekilde sağlamaktadır. İktidar, en küçük hak arama mücadelesinden tutalım da örgütlü mücadeleye kadar tüm direniş odaklarına aynı faşist yöntemlerle saldırmakta; tutuklama, işkence, tecrit, kıyım-katliam ile tüm araçlarını harekete geçirmektedir. Fakat gerçek inkar edilemeyecek derecede ayyuka çıkmıştır. Hakikat bugün işçi ve emekçilerin grevlerinde, kadın ve ezilen cinsel kimliklerin erkek egemenliğine karşı başkaldırışında, gençliğin barınmadan eğitime ve geçimsizliğe karşı koyuşunda , Kürt ulusu başta olmak üzere ezilen ulusların ve inançların mücadelesinde çok net bir şekilde ortaya konmaktadır. Son olarak 1 Mayıs ve Wan direnişi hem faşist şiddeti hem de buna karşı devrimci duruşu çok net biçimde ortaya koymuştur.
'MİLİTAN DEVRİMCİ ÖNCÜLERE İHTİYAÇ VAR'
Süreç tüm bu gelişmeleri doğru ele alabilecek, inisiyatif, fedakarlık, cüretle donanmış Ulaş Bayraktaroğlu yoldaş gibi militan devrimci öncülere ihtiyaç duymaktadır. Düşmanın saldırılarını ancak öncü, önder yoldaşlarımızın bizlere açtığı yoldan ilerleyerek ve onların bizlere bıraktığı mirası doğru kavrayıp uygulayarak geri püskürtebilir, devrim mücadelesini böyle geliştirebiliriz. Tıpkı Komutan Ulaş yoldaş gibi sokak, zindan, okul-üniversite, kır demeden mücadelenin her alanını faşizmi yıkacak şekilde ele almalı, birleşik devrim perspektifine uygun hareket etmeliyiz.
Bu bilinç ve bağlılıkla Komutan Ulaş Bayraktaroğlu yoldaşı 7. ölümsüzlük yıl dönümünde saygı ve minnetle anıyoruz, onun şahsında tüm şehitlerimize, zindanlardaki yoldaşlarımıza ve halklarımıza söz veriyoruz; tıpkı öncülerimiz gibi savaşacak ve birleşik devrim savaşımızı büyüteceğiz."