Bağdat hükümeti, Nisan ayında Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak’a yaptığı ziyaretten sonra, Şengal Demokratik Özerk Yönetimine bağlı kurumları ve üyelerini kriminalize etme çabalarını hızlandırdı.
Şengal’de halkların birlikte yaşamasına öncülük eden, Şengal Demokratik Özerk Meclisi üyesi ve Bîrcarî Halk Meclisi Eşbaşkanı olarak tanınan Xideyir Salih (Ebu Seger), 28 Mayıs’ta Irak güçleri tarafından ‘Êzidî yurttaş hakkında verilen idam cezasına karşı çıktığı ve Irak yasalarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle gözaltına alındı.
Musul Ceza Mahkemesi, DAİŞ çetelerinin saldırılarına yanıt olarak bölgedeki Arap halkına karşı suç işlediği gerekçesiyle Êzidî Xêro Belo hakkında idam kararı vermişti.
Êzidî halkı ve Özerk Yönetim çatısı altında yaşayan bileşenler, bu karara tepki göstererek Musul Ceza Mahkemesi’nden kararını gözden geçirmesini ve DAİŞ mensuplarına da aynı cezaların verilmesini istemişti.
Ebu Seger de idam kararını, Arap ve Êzidî halkları arasında çatışma yaratma girişimi olarak nitelendirmişti.
Irak istihbarat güçleri, bu açıklamanın ardından 28 Mayıs günü Musul Mahkemesi’nin kararıyla Ebu Seger’in evine baskın düzenledi.
Köylüler ve görgü tanıkları, Ebu Seger’in evinden işkence ile gözaltına alındığını ve Musul’a götürüldüğünü ifade etti.
Musul Mahkemesi’nden bir kaynağa göre, Ebu Seger mahkemenin kararına karşı açıklama yaptığı ve Şengal Demokratik Özerk Meclisi üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Aynı kaynak, Ebu Seger’in gördüğü işkence nedeniyle Musul’da bilincini kaybettiğini bildirdi.
Ebu Seger’in mahkemeye ne zaman çıkarılacağı ve hakkında ne karar verileceği henüz bilinmiyor.
Bu girişim, Irak güçlerinin Arap halkını Êzidî halkından uzaklaştırma ve Özerk Yönetimi karalama çabaları olarak değerlendiriliyor.
Êzidî halkının dostlarından olan Ebu Seger, Arap ve Êzidî halkları arasında köprü olmayı başarmış bir isim olarak biliniyor.
Irak’ın Şengal’deki bu girişimleri, Sudani hükümetinin işgalci Türk devleti ile yaptığı anlaşmanın bir sonucu olarak görülüyor.