Şîrîn Mihemed doğduğu coğrafyanın güzelliklerini, acılarını ve hakikatini tüm içtenliğiyle yansıtan bir gazeteci ve sanatçı. Hem sesiyle hem de kalemiyle toplumun duygularına tercüman olan Şîrîn Mihemed hakikati cesurca ortaya koyarak toplumu bilinçlendiriyor, bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarıyor.

Şîrîn Mihemed (23) Qamişlolu. Nûjinha Kadın Haber Ajansı’nın muhabiri Şîrîn Mihemed ayrıca Hukuk Fakültesi’nde de öğrenci. Gazetecilik kimliğinin yanı sıra, çocuk yaşlardayken keşfettiği sesiyle sanata da yatkın bir kadın. Önceliğini okul hayatına ve gazeteciliğe veren Şîrîn Mihemed, sanat hayatına Mart 2024’te atılıyor.

Gazeteci ve sanatçı Şîrîn Mihemed ile hem gazeteciliğini hem de sanat hayatını konuştuk.

SANATLI BİR ORTAMDA BÜYÜDÜ

Şîrîn Mihemed, ailesinin sanatsal yönüne dikkat çekerek “Ailem, müzik ve müzik aletleriyle haşır neşirdi. Sanatlı yaşamı seviyorlar. Sanatı seven bir aile ile yaşamak, sanata olan merakımı arttırdı. Sanatla yetişen bir kişiliğe sahip olduğumu söyleyebilirim. Daha küçük yaşlarda sesimin güzel olduğunu keşfettim. Yaşım daha küçüktü. Şarkı söylemekten ziyade okul hayatıma ağırlık vermem gerektiğini düşünüyordum. Küçük çaplı çabalarım oluyordu fakat önceliğimi müziğe vermemiştim. Mart 2024 yılında müzikle bütünleşme kararı aldım. Küçük bir adımdı fakat okul hayatımda bir yere kadar ulaşmıştım. Artık müziğe olan sevgimi pratiğe geçirebilirdim” dedi.

SANATLA KÜLTÜREL SOYKIRIMA KARŞI MÜCADELE EDİYOR

Ailesi ve çevresinin beğenisinin de sanat hayatına atılmasında teşvik edici olduğunu dile getiren Şîrîn Mihemed, sanatın önemine şu sözlerle değindi: “Müzik, halkların kültürünün korunması ve gelecek nesle aktarılması için önemli bir araç olurken insanın ufkunu da açan niteliğe sahip. Toplumsallığının gelişmesinde önemli bir rolü var. Toplumlar, müzik aracılığıyla kültürlerini, dillerini, kimliklerini tanıtabilir, varlıklarını koruyabilir. Ayrıca insanlar da müzikleriyle tanınıyor, vermek istediği mesajı müzik aracılığıyla iletebiliyor. Müzikle duygu ve düşüncelerini topluma aktarabilir ve toplumun duygularına hitap edebilirsin. En önemlisi de müzikle halkların geçmişini, bugününü ve kısacası hakikatlerini dünyaya duyurabilirsin.”

Halk müziğinde daha güçlü olduğunu kaydeden Şîrîn Mihemed, “Sesimi en iyi kullanabildiğim müzik türü, halk müziği. Eski şarkıları yeniden canlandırmak ve yeni neslin odağı haline getirmeye çaba harcıyorum. Eski parçalarda halkların özellikle Kürt halkının tarihini yakından kavrayabiliriz. Böylece halkların tarihi, kültürü nesilden nesle aktarılmış olacak. Şarkıcılar sesiyle aydınlar kalemiyle devrim yaratabilir. Her bir sanatçı sesini iyi kullanabildiği şarkı parçalarını ve müzik türlerini seçer. Rojava Devrimi’ni anlatan şarkıları da seslendirmeye, devrimin ruhunu, hakikatini ve kazanımlarını dile getiren şarkılara da ağırlık verdim. Ayrıca her bir tonda parça seslendirmenin de önemli bir adım olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

2019 YILINDA BASIN ÇALIŞMALARINA DAHİL OLDU

İşgalci Türk devletinin 2019 yılında Serêkaniye’yi işgal etmesiyle basın çalışmalarına dahil olma kararı alan Şîrîn Mihemed, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Basın çalışmalarında yetkinleştikçe mesleğimi daha çok sevmeye başladım. Bir gün bir gazeteci olacağım aklıma gelmezdi. İşin içine girdikçe kavradım. Basın çalışmalarıyla, kendimi ve toplumun sosyolojisini tanıma fırsatına sahip oldum.

ROJAVA DEVRİMİ’YLE KENDİSİNİ TANIDI

Rojava Devrimi sayesinde bugünlere ulaşabildik. Rojava Devrimi’yle Kürt Tarihini, toplumunu tanıdım. Ezilen, asimilasyon ve soykırımdan geçirilen bir halkın hakikatini kavradım. Rojava Devrimi’nin emeğini unutamayız. Bende Rojava Devrimi’nin bir çocuğuyum, Rojava Devrimi’yle büyüdüm. Bu nedenle daha büyük adımlar atmamız gerekiyor. Kürt halkı, birçok zorlu süreçten geçti. Ezildi, asimilasyona uğradı, katliamlara maruz kaldı. Yeni nesillerin yani bizlerin de böylesi evreleri yaşamaması için büyük adımlar atmamız gerekiyor. Sesimizle, kalemimizle kimin elinden ne geliyorsa Rojava Devrimi’ni geliştirmeli ve korumalı, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeli. Böylece Kürt halkının dünyadaki sesi olabiliriz.”

TOPLUMUN SESİ OLMAYI GÖREV BİLİYOR

Hem sesiyle hem de kalemiyle Rojava Devrimi’ne hizmet etmenin temel amacı olduğunu vurgulayan Şîrîn Mihemed, “Kuzey ve Doğu Suriye halklarının sesiyiz. Omuzlarındaki yükü hafifletmenin yol ve yöntemini, sanat ve basın çalışmalarıyla azaltabileceğimi düşündüm. Sesimle, halkımın, kadınların hakikatini dünyaya duyururken kalemimle sesi oluyorum. Kadınların acılarını, kazanımlarını, mücadelelerini, hikayelerini ve elde ettikleri zaferlerini haberlerim aracılığıyla dünya halklarına taşırıyorum.  Bir gazeteci olarak sadece Kürt kadınlarının değil Süryani, Ermeni, Türkmen, Asuri, Arap kadınlarında sesi olmak için mücadele ediyorum. Bir kadın olarak, kadınların mücadelesini, kazanımlarını, hikayelerini yazmak, tarihe mal etmekten daha gurur verici bir durum olamaz. Basın, toplumun aynası, dilidir. Dolayısıyla kadın ve toplumun mücadelesini yansıtmak, kaleme almak görevimizdir. Rojava Devrimi’yle sanatçı, gazeteci, yazar, aydın olduk. Bugünlere Rojava Devrimi uğruna canını feda eden şehitlere borçluyuz. Şehitler sayesinde bugün halklar kendi dillerinde şarkı söylüyor, yazıyor ve okuyor” dedi.

KADINLARIN ELİYLE KADIN TARİHİ YAZILMALI

Şîrîn Mihemed, kadınlara seslenerek konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Yüreği özgürlük için atan kadınlar, yeteneklerinden geri kalmamalı. Sanatla, ekonomiyle, siyasetle, yazarlıkla… elinden ne geliyorsa toplumda rolünü oynamalı. Bu bağlamda kadınlar emeğiyle, sesiyle, kalemiyle, çabalarıyla kendi kadın tarihini yazmalı ki başkaları kadın tarihini, tarihe yanlış not geçmesin.”