‘Hayata Dönüş’ adı altında cezaevlerinde yapılan saldırılar sırasında İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutsağın katledilmesi üzerine soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel, 10 yıl boyunca dosyada yol kat etmediği için 1 yıl hapis cezası aldı.

Demirel’in temyize götürdüğü dosya, ‘Savcının o dönemde iş yükü olduğu için görevini kötüye kullanmak veya görevi ihmal gibi bir kastı olmadığından suç oluşmamıştır’ denilip cezası bozuldu.

Türkiye genelinde yaklaşık 20 ayrı cezaevinde 19-22 Aralık 2000’de ‘Hayata Dönüş’ adı altında düzenlenen saldırılarda, 30 tutsak katledilmişti. Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutsağın katledilmesiyle ilgili Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. 

Soruşturmayı, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel yürüttü. Savcı Demirel, operasyonda bulunan askerlerin kimler olduğu belli olmasına rağmen büyük bölümünü sanık olarak dinlemedi. 10 yıllık sürecin sonunda 30 er hakkında dava açıldı, kalan rütbeli askerelere ise takipsizlik kararı verdi.

10 YILDA İLERLEME OLMADI

Soruşturmadan sonra geçen 10 yıl boyunca dosyada herhangi bir ilerleme olmadı. 10 yılın sonunda savcı hakkında Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ndeki yargılama sonunda, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 257/2. maddesi gereğince “ihmali davranışla görevi kötüye kullanmak”tan, “suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ve failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu” dikkate alınarak, 1 (bir) yıl hapis cezası verildi. Savcı Demirel hakkında verilen cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi.

ÇOK YOĞUNMUŞ, VAKTİ YOKMUŞ!

Bu kararın ardından savcı dosyayı temyize sundu ve geçen hafta Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hapis cezasını bozdu. Gerekçesinde ise 10 yıllık süre boyunca Demirel’in bakmakla yükümlü olduğu dosya sayının fazla olduğu, iş yoğunluğundan kaynaklı bir gecikmenin yaşandığı ve görevini kötüye kullandığına dair delillerin olmadığı ileri sürüldü. Buna göre Savcı Demirel, tekrar Yargıtay 5. Ceza Dairesi’inde yargılanacak ve duruşması 23 Ekim’de yapılacak.

10 YILI BİR ŞEY YAPMAYARAK BİTİRDİ

Dosyayı takip eden avukatlardan Güçlü Sevimli, 10 yıllık bir sürede soruşturma kapsamında hiçbir adım atmadığını, etkin soruşturma yürütmediğini belirterek, cevap vermeyen kurumlar hakkında işlem yapma gereği bile duymadığını söyledi. Sevimli, savcının temyize giden dosyasının yeniden görüleceği 23 Ekim’deki duruşmaya katılacaklarını kaydetti.

DELİLDEN YOKSUN BİR KARAR

“Yargıtay Ceza Dairesi de ya kendi kararında direnecek ya da temyizden çıkan kararı kabul edecek” diyen Sevimli, şunları ifade etti: “Bu şekilde son derece hukuka aykırı ve vicdana da sığmayan bir karar verildi. Ceza Genel Kurulu kararını oy çokluğu ile verdi. Genel Kurul’daki iki hakim üye muhalefet şerhi koydu ve ‘burada suç oluşmuştur’ dedi. Kararın da gerekçesine baktığımızda son derecede zorlama bir karar olduğunu görüyoruz. Delilden yoksun bir karar. Adeta savcıya beraat vermek adına kurulmuş bir karar.”

YENİ BİR HUKUKSUZLUK

Savcı hakkında mesleki dayanışma kararı verildiğini vurgulayan Sevimli, 10 yıl boyunca dosyada herhangi bir ilerleme yapılmayarak dosyadan yargılananlara beraat verme niyetinde bulunduklarını söyledi.

Yargıtay 5. Ceza Mahkemesi’nin verdiği 1 yıllık hapis cezasından ısrarlı olmasını umduğunu da sözlerine ekleyen Sevimli, bu durumun ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda yaşanan yeni bir hukuksuzluk olduğunu belirtti. Avukat Güçlü Sevimli, “Bu davayı da bu süreci de sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi.