KCK YK Eşbaşkanlığı mültecilere ırkçı saldırıyı kınadı

Mültecilere yönelik ırkçı saldırıların AKP-MHP'nin halklara karşı geliştirdiği bir tezgâh olduğunu belirten KCK YK Eşbaşkanlığı, “Herkesi Suriye halklarıyla dayanışma içerisinde bu faşist saldırılara güçlü bir şekilde karşı durmaya çağırıyoruz” dedi.

SURİYE HALKLARINA YÖNELİK IRKÇI SALDIRILAR

KCK YK Eşbaşkanlığı, Kayseri'de başlayan ve başka yerlere de yayılan ırkçı saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Faşist şef Erdoğan’ın kirli planlarını gerçekleştirmek ve iktidarını ayakta tutmak için Suriye'de olduğu gibi Türkiye’yi de halkların birbirini kırdığı bir mezbaha dönüştürme politikasını ısrarla sürdürdüğüne dikkat çeken KCK YK Eşbaşkanlığı, “Önder Apo’nun demokratik ulus paradigması halkların kardeşçe bir arada yaşama garantisidir. Halkların sevgi, barış, kardeşlik ve eşitlik içinde bir arada özgürce yaşama anlayışı olan demokratik ulus anlayışı sorunları aşmanın en doğru ve değerli yoludur” ifadelerini kullandı.

Eşbaşkanlığın “Halkımıza ve Demokratik Kamuoyuna” başlıklı açıklaması şöyle:

“Birkaç gündür Türkiye'de Suriyeli mültecilere karşı saldırılar gelişmekte, Suriyeli halklar linç edilmekte, hedeflenip vurulmakta, evleri, araçları, iş yerleri basılmakta, ateşe verilip yakılmaktadır. Devlet eliyle geliştirilen bu ırkçı, faşist saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu insanlık dışı durum bir an önce son bulmalı diyoruz. Irkçı, faşist, komplocu AKP-MHP rejiminin oyunları karşısında uyanık olunmalı, buna gelinmemelidir. Halklara karşı kin beslenemez, kötü duygular içinde olunamaz, saldırı tutumu içine girilemez. Bunun insanlıkta yeri yoktur. AKP-MHP iktidarı çok kirli oyunlar içerisindedir. Halkları birbirine kırdırtarak kirli planlarını gerçekleştirmeye çalışıyor. Kayseri'de başlayan ve başka yerlere de yayılan bu saldırılar AKP-MHP'nin halklara karşı geliştirdiği bir tezgâhtır. Bu açıdan bu çağrımızı herkese yapıyor, herkesi sağduyuya çağırıyoruz.

AKP-MHP SURİYE’Yİ MEZBAHAYA DÖNÜŞTÜRME POLİTİKASINI ISRARLA SÜRDÜRÜYOR

AKP-MHP faşist rejimi Suriye’de kaosun gelişmesinde ve derinleşmesinde belirleyici rolün sahibidir. Savaşın gelişmesine öncülük ederek milyonlarca Suriyeli insanı bilinçli ve planlı bir şekilde Türkiye’ye çekmiştir. Mülteci politikasıyla yıllardır Avrupa’ya şantaj yaparken, devşirdiği çetelerle de Kürtlere ve Suriye halklarına karşı işgal ve soykırım savaşı yürütüyor. Faşist rejim Suriye’nin kuzeyinde neo Osmanlıcı anlayışla Misak-ı Milli planını hayata geçirmeye çalışıyor. Bu amaçla soykırımcı sömürgeci rejim, yıllardır Suriye'de savaşın derinleşmesi için elinden gelen her şeyi yaptı. İnsanlık suçu işleyen vahşi, faşist çeteleri besledi, destekledi, para ve silah sahibi yaptı ve halkların üzerine saldı. Katliamlar, soykırımlar yaptı. Dinsel görünüme bürünmüş faşist, karanlık, çeteci güçleri besledi, büyüttü, yayılmacı politikalarının bir aracı haline getirdi. Çeteler yetmeyince kendisi bizzat saldırıya geçti, Rojava'nın ve Suriye'nin topraklarını işgal etti. İşgal ettiği yerlerde demografyayı değiştirdi. İnsanları katletti, yerlerinden etti, perişan hale getirdi. İşgal edilen yerlerde ölüm, işkence, tecavüz ve her türlü vahşet günlük hayatın parçası haline geldi. AKP-MHP iktidarı Suriye'yi halkların birbirini kırdığı bir mezbahaya dönüştürme politikasını ısrarla sürdürüyor. Sadece Suriye'yi değil, kirli planlarını gerçekleştirmek için Türkiye'yi de böyle bir duruma getirmek istiyor, buna çalışıyor. 

ERDOĞAN’IN ARAP HALKINI SAVUNDUĞU BÜYÜK BİR ALDATMACADIR

AKP-MHP iktidarının Suriyeli mültecilere yaklaşımı da bu kirli politika çerçevesinde olmuştur. Tayyip Erdoğan'ın ve AKP'nin Arap halkını, Suriyelileri sevdiği, savunduğu büyük bir aldatmacadır, çarpıtmadır. Bunun bir aldatmaca olduğu her gün biraz daha anlaşılmaktadır. Faşist şef Tayyip Erdoğan'ın Arap halkına yönelik zerre kadar sevgisi, olumlu duygusu yoktur. Tüm çabası Arap halkını Kürtlere düşman ettirmek, Kürt halkı ile Arap halkını birbirine kırdırmaktır. Aynı şekilde Kürt halkıyla Türk halkını ve Arap halkıyla Türkiyeli halkları birbirine kırdırtmak istiyor. Halkları birbirine kırdırtarak çökmekte olan iktidarını ayakta tutmaya çalışıyor. Dünyanın en haklı ve en meşru özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten Kürtleri öz yönetimsiz ve öz savunmasız bırakarak ömrünü uzatmak istiyor. Bu amacına ulaşmak için her şeyi pazarlık malzemesi olarak kullanıyor. Arap halkını da bu soykırımcı sömürgeci kirli zihniyetine alet etmeye çalışıyor. Türkiye'de Suriyeli halklara karşı gelişen ırkçı, faşist saldırılar AKP-MHP faşist rejiminin yürüttüğü halklar düşmanı politikanın bir sonucudur.

HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ İNŞA EDEBİLİRİZ

Biz halklar olarak bir arada yaşama gücüne ve ferasetine sahibiz. Sınırlara dokunmadan, yeni sınırlar koymadan, demografyalar değiştirilmeden halkların kardeşliği ve bir arada yaşama bilinciyle her yerde yaşamımızı yeniden inşa edebiliriz, etmeliyiz. Barış, sevgi ve kardeşlik duyguları içesinde halkların bir arada ve eşitçe yaşaması bizim en temel arzumuzdur. Bunun için çalışıyor, mücadele ediyoruz. Kürt Özgürlük Hareketi olarak böyle bir yaklaşıma sahibiz. Kürt halkı da böyle yaklaşıyor, bütün halkları kardeş olarak görüyor. Önder Apo’nun demokratik ulus paradigması halkların kardeşçe bir arada yaşama garantisidir. Halkların sevgi, barış, kardeşlik ve eşitlik içinde bir arada özgürce yaşama anlayışı olan demokratik ulus anlayışı sorunları aşmanın en doğru ve değerli yoludur.

Bir kez daha bu ırkçı, faşist saldırıları kınıyoruz. Herkesi Arap halkı başta olmak üzere tüm Suriye halklarıyla dayanışma içerisinde bu faşist saldırılara güçlü bir şekilde karşı durmaya çağırıyoruz.”