GÜNCELLENİYOR

Kobanê Davası: Tutsaklar katılmadı, duruşmaya ara verildi

Kobanê Davası’nın karar duruşmasına tutsak siyasetçilerden 16'sı katılmadı. Duruşma, ilk beyanların ardından saat 14.30'a ertelendi.

KOBANÊ DAVASI

18’i tutsak 108 siyasetçi hakkındaki Kobanê Davası'nın karar duruşması başladı. Duruşma salonunda avukatlara ayrılan sıralar tamamen doldu.

Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evraklar okundu. Tutsak siyasetçiler Alp Altınörs ve İsmail Şengül duruşmaya katıldı. Ali Ürküt, Günay Kubilay, Nazmi Gür, Bülent Parmaksız, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Aynur Aşan, Ayşe Yağcı, Ayla Akat Ata, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş duruşmaya katılmadı.

İlk olarak beyanda bulunan Avukat Sevda Çelik Özbingöl, "Bugüne kadar dosyada yargılanan bütün arkadaşlarımız adına bir kaç açıklamayı yapmak zorunda hissediyoruz” dedi. Bu sırada mahkeme başkanı müdahale ederek, duruşmanın seyrine dair söz verildiğini belirtti. Özbingöl, “Bu duruşmada müvekkillerimiz burada değil. Hem burada olmayışları hem de bugün verilecek ya da verilmeyecek karara dair söylenecek sözlerimiz olacak. Müvekkillerimiz tutuklu yargılanıyorlar bizi dinleme konusunda basın ve nezaket bekliyorum. Bunu talep etme hakkına sahibiz” dedi.

 Yargılama sürecinde hukuka aykırı bir sürecin ilerletildiğine dikkat çeken Çelik Özbingöl, "Yargılamanın en başında beri CMK ilkelerini yok sayan, silahların eşitliği ve tüm ceza yargılama ilkeleri ihlal edilmiş ve edilmektedir. Mahkeme tüm aşamalarda retçi bir tutum sergiledi. Savunmaya süre sınırlaması getirilerek ağır bir ihlal silsilesine tanık olduk. Maddi gerçeğe ancak adil bir yargılama ile ulaşabilir. Savunma hakkı insan hakkı olmakla birlikte ulusal ve uluslararası hukukta da güvenceye alınmış bir haktır” diye konuştu.

SÜRE TALEBİ REDDEDİLDİ

Avukat Faik Özgür Erol, eksik evrakların incelenmesi için bugün esasa dair karar verilmemesini ve müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Erol, “Maktullerin gerçek faillerinin kimler olduğunu emniyet de iddia makamı da yapmadı. Bunu biz yaptık. Getirip önünüze koyduk. Siz de aynı gün kurduğunuz ara kararla ‘dava dışı kişilerle ilgili talepleri kabul etmiyoruz’ dediniz. Kobanê olaylarının paramiliter güçler olduğunu gösterdik. Dargeçit ve Diyarbakır’da Hizbullahçıların, Adana’da DAİŞ’lilerin işlediği cinayetleri gösterdik. Ancak bu yargılama kendi hakikatini üretme kabiliyetinden dahi yoksundur. Hakikat o kadar basit değildir, her zaman bir bedeli vardır. Bu davanın tamamı içerisinde hakikate en yakın olanlar yargılanan arkadaşlarımızdır" dedi.

Ayla Akat Ata'nın avukatı, dosyaya eklenen evraklara dair beyanda bulunmak için süre verilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme heyeti, talebi reddetti. Mahkeme, tahliye talebine dair kararın ise hükümle birlikte verileceğini kaydetti.

Kobanê Davası’nın Kürt sorununun demokratik çözümünün ortadan kaldırılmasına dönük bir dava olduğunu belirten tutuksuz yargılanan Beyza Üstün, "Tüm arkadaşlarımız adına beratımızı talep ediyorum” diye konuştu.

Tutsak siyasetçi İsmail Şengül, "Bu muazzam dayanışma ülkenin üzerindeki karanlığı dağıtmak için bizlere umut veriyor” dedi.

Tutsak Siyasetçi Alp Altınörs, "Sokağa çağrı yapmak demokratik bir haktır. Dava HDP kapatma davasının alt yapısını hazırlamak için bir yargı tacizidir ve bunun böyle olduğu AİHM tarafından tescil edilmiştir. Sözümüzden, çağrımızdan dönmeyiz. Kalemle yazılanı balta ile kesemezsiniz. Halkların dayanışmasını yargılayamazsınız. Milyonların yazdığı bir tarihi mahkeme salonlarında yalancı tanıklar ve kumpas davalarla tersine çeviremezsiniz. Size düşen bu davayı düşürmenizdir. Demokratik bir şekilde sokağa çağrı yapmak suç değildir" dedi.

Tutsak Siyasetçi Günay Kubilay da “3 yıl boyunca MYK’nın yaptığı 3 satırlık tweet için 300 sayfalık savunma yaptım. Ben bunun yeterli olduğunu düşünüyorum" dedi.

TUTSAK KADIN SİYASETÇİLERDEN MESAJ

Duruşmaya katılmayan tutsak kadın siyasetçilerden Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Zeynep Ölbeci, Zeynep Karaman, Aynur Aşan, Ayşe Yağcı, Meryem Adıbelli ve Pervin Oduncu, duruşmaya katılmama gerekçelerine dair avukatları aracılığı ile mesaj gönderdi.

Tutsak Siyasetçi Sebahat Tuncel tarafından kaleme alınan mesaj şöyle:

“Demokratik hukuk düzeninde yeri olmayan ve özel bir hukuk uygulanan İmralı F Tipi cezaevinde Sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşlarının tüm anayasal ve yasal hakları gasp edilmiştir. Mutlak tecrit ve izolasyon politikası sistematik bir uygulama haline gelmiştir. Bu uygulamanın hem hukuki hem de ahlak tanımı işkencedir, Bu işkence sistemine karşı bugüne kadar Kürt halkı ve Kürt halkının dostlarının, hukukçuların itirazları görmezden gelinmiştir. İmralı cezaevindeki bu işkence sistemi sadece hak ve özgürlüklerin gaspı anlamına gelmemekte, aynı zamanda Kürt sorunun çözümsüz bırakılmasına, çatışma zemininde tutulmasına, Türkiye’de demokrasi ve barışın eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir arada yaşamı engellemektedir. İmralı’da Sayın Öcalan şahsında uygulanan tecrit aynı zamanda barışın, toplumsal barış ve demokrasinin tecrit edilmesidir. Kürt sorununun çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi, demokratik hukuk düzeninin sağlanmasının yolu İmralı Ada Cezaevindeki mutlak tecrit ve izolasyona son verilmesidir. Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması için bugün mahkemenizde görülecek olan duruşmaya katılmayacağım.”

Duurşmaya 14.30'a kadar ara verildi.