‘Kobanê Davası’nda çıkacak karar cumhuriyetin ikinci yüzyılına damgasını vuracak’

DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, Kobanê davasından çıkacak kararın “cumhuriyetin ikinci yüzyılına damga vuracağını” belirtti.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı Türkiye ve Kurdistan’da başlayan ve kamuoyunda 6-8 Ekim eylemleri olarak bilinen protestolar sonrası HDP yöneticilerine açılan ve aralarında HDP eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin olduğu, 24’ü tutsak 108 kişinin yargılandığı davanın 17 Nisan’da karar duruşması görülecek. 

DAİŞ’in, Türk devletinin desteği ile Kobanê’ye yönelik başlattığı saldırılar sonrası, 6-8 Ekim tarihlerinde Türkiye ve Kurdistan’da milyonlarca kişi sokağa çıkıp saldırıları protesto etmiş, onlarca kişi Türk devlet güçleri ve işbirlikçileri tarafından katledilmişti. Devlet güçleri tam bir cezasızlıktan yararlanırken, Kürt siyasetçiler dava konusu olmuştu. 

3 bin 530 sayfa ve 324 klasörden oluşan Kobanê Kumpas Davasının iddianamesinde, Kürt siyasetçiler için başta 37 kez ‘insan öldürmek’ olmak üzere çok sayıda suçlamadan dolayı ağırlaştırılmış müebbet dahil çok farklı cezalar isteniyor. 

Savcılık Kobane Kumpas Davasında aralarında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’ın olduğu 36 Kürt siyasetçi için ağırlaştırılmış müebbet cezası istedi. 

‘DAVA SİYASİ BİR RÖVANŞTIR’

Kumpas Davasında karar duruşmasına saatler kala, DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, dava sürecine ilişkin ANF’ye konuştu. 

Davanın bir siyasi rövanş süreci olduğunu belirten Sevda Çelik Özbingöl, davanın barış karşıtı tutumun vücut bulmuş hali olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “6-8 Ekim Kobane Kumpas davası olarak bilinen dava bir siyasi sürecin AİHM Demirtaş ve Yüksekdağ kararları ile de hüküm altına alındığı üzere siyasi rövanşıdır. Türk ceza yargılamasının tüm amir hükümlerini yok sayan yargılama süreci ile de hukuksuzlukta sınır tanımayan siyasi iradenin toplumsal barış karşıtı tekçi tutumun da vücut bulmuş halidir. “

Dava sürecinin siyaset meydanlarında malzeme olduğunu ve bununla birçok plan yapıldığını dile getiren Sevda Çelik Özbingöl, “Siyaset meydanlarına malzeme edilen dava süreci ile siyasi bir süreç örülmek istenmekte ve demokratik siyaset yürüten onlarca siyasetçi da rehin olarak kanuna açıkça aykırı şekilde tutuklu olarak tutulmaktadırlar.” dedi.

‘DAVA CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILININ DEMOKRATİK OLUP OLMAYACAĞINI BELİRLEYECEK’

Davanın aslında cumhuriyetin ikinci yüzyılının nasıl olacağının da göstergesi olacağını belirten Sevda Çelik Özbingöl, davadan çıkan sonucun Türkiye’nin geleceğini etkileyeceğini belirterek şöyle devam etti: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girildiği söyleminin yoğun olarak kullanıldığı bir dönemde ikinci yüzyılın demokratik mi yoksa tekçi ve inkarcı bir yöne mi evrileceği Kobane Kumpas Davası yargılamasında ve neticede verilecek kararla somutlaşacaktır. Türkiye halklarını doğrudan ilgilendiren demokratik gelecek tanımı ve beklentisi bu açıdan tüm toplumu ilgilendirmektedir.”

‘KÜRT LEGAL SİYASETİ KRİMİNALİZE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Kürt sorununda barışçıl çözüme dair gelişmelerin nasıl olacağının da bu dava ile ortaya çıkacağını söyleyen Sevda Çelik Özbingöl, bu dava ile kriminalize edilmeye çalışılanın Kürt legal siyaseti ve Kürt sorunu gerçekliği olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt gerçekliğine ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümüne dair de Türkiye kamuoyu ve Kürt halkı için bu şekli ile önem ifade etmektedir. Bunun bir mahkeme eliyle yapılamayacağının artık anlaşılmış olması gerekmektedir. Bu aşamadan sonra bunca hukuksuzluğa rağmen ülkenin demokratik geleceğine hizmet edecek bir karar da elbette verilebilir ve kamuoyu beklentisi de bu yönde ve rehin olan siyasetçilerin de bir an önce serbest bırakılması temelindedir.”

‘DEM PARTİ HER KOŞULDA BARIŞ MÜCADELESİNE DEVAM EDECEK’

Hukukun mevcut siyasi iktidar tarafından siyasi amaçlara hizmet eder hale getirilmeye çalışıldığını ve tarafsızlığının katledildiğini belirten Sevda Çelik Özbingöl, DEM Parti’nin her koşulda barış mücadelesine devam edeceğini dile getirerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hukuk mevcut siyasi iktidar tarafından siyasi amaçlara hizmet eder hale getirilmeye çalışılırken tarafsız ve bağımsız yargı katledilmektedir. Bu da tüm demokratik kamuoyunu doğrudan ilgilendiren ve Kobane Dosyanın tarafı kılan temel yönüdür. Kobane düştü düşecek dendiğindeki halk sahiplenişi tersyüz edilerek haksız bir isnada dönüştürülüp dosya iddianamesi yapılmış olsa da kamuoyu vicdanı haksız gidişata artık dur demiştir. Bu temelde verilecek karar bundan sonraki siyasi sürece ve toplumsal barışımıza yön verecek bir öneme sahiptir. DEM Parti’nin Kürt sorununun barışçıl çözümü ve ülkemiz demokratik geleceğine dair siyasi mücadelesi de şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra  da devam edecektir.  Bu mücadele duruşma salonlarında da verilmeye devam ediyor.”