Kobanê Davası: Savcı tek bir delil gösteremiyor

Tutsak siyasetçi Meryem Adıbelli, Kobanê Davası'nda kadına yönelik şiddete ilişkin çalışmalarının suçlama konusu yapıldığını ve buna dair tek bir delil sunulmadığını belirtti.

Kobanê Davası’nın 42’nci duruşmasının dördüncü oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görüldü.

Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutsak siyasetçi Meryem Adıbelli savunmasını üçüncü günde sürdürdü. 

Tutsak siyasetçilerden Sebahat Tuncel, Meryem Adıbelli, Ayla Akat Ata ve Ali Ürküt, duruşma salonunda bulunurken, Dilek Yağlı ile Zeynep Ölbeci tutsak oldukları Sincan Cezaevi’nde Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşmayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Amed Milletvekili Ceylan Akça, Wan Milletvekili Mahmut Dindar ile Çewlig Milletvekili Ömer Faruk Hülaku izledi.

Meryem Adıbelli, Selis Derneği'nde yaptığı kadın çalışmalarının suçlamalarla terörize edildiğini ifade ederek, Kongreya Jinên Azad (KJA) ile Selis Kadın Derneği'nin çalışmalarının iktidarı korkuttuğunu ve bu nedenle kapatıldığını kaydetti.

Savcının tek bir delil sunmadığını belirten Meryem Adıbelli, şunları ifade etti: “Bu yargılama hukuki değildir. Savcı kendi iddialarının bizler tarafından ispatlanmasını, delillendirmesini istiyor. Hukukta böyle bir şey var mı sizce de? İddia makamı suçlama yaparken bunu delillendirmek zorundadır. Bizden bunu delillendirmemizi istiyor. Aslında tüm bu gelişmelere baktığımızda; erkek egemen sistem biz kadınlara tek bir rol biçmiş o da erkek egemen zihniyetli sisteme köle olmamız rolü. Bu zihniyete karşı çıkan kadınlar ya katlediliyor ya da cezaevlerine atılıyor.  Meselenin özeti budur. Ben hem beraatımı hem de tahliyemi talep ediyorum ama, bunu gerçek hukuk, gerçek adalet ve gerçek vicdandan istiyorum.”

Adıbelli'nin avukatı Mustafa Kemal Baran, savcının dosyaya sunduğu mütalaayı "torba mütalaa" olarak tanımlayarak, suçlamaların somut delillere dayanmadığını ve mahkemede tutarsızlık olduğunu belirtti. Duruşma Cuma günü saat 10.00’da devam edecek.