KONGRA-GEL: 1 Mayıs’ta açlık grevlerine yanıt olunmalı

KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’na ilişkin yayınladığı bir mesajda, mücadeleyi yükselterek açlık grevi direnişlerine yanıt olmaya çağırdı.

KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı yazılı mesajında, “Dünya işçilerinin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı içtenlikle kutluyoruz. Bu vesileyle bu güne ruh ve anlam veren tüm 1 Mayıs direniş şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, anılarına bağlılığımızı ifade ediyoruz” dedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kürdistan ve Türkiye’de işçiler, emekçiler ve tüm halklarımız 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı; 31 Mart seçimlerini kaybeden faşizmin siyasal krizi, Kürt halkına yönelik yürütülen topyekün savaş politikalarının yarattığı çok ağır ekonomik kriz ve Önder Apo üzerindeki tecride karşı binlerin yürüttüğü emsalsiz açlık grevi direnişleriyle karşılıyor.

Bu nedenle de 1 Mayıs İşçi Bayramı etkinliklerinde tüm meydanlar; emekçilerin, ezilenlerin, Erdoğan – Bahçeli faşizminden mağdur olan halklarımızın faşizme karşı en geniş ittifakları oluşturdukları alanlara dönüştürülmelidir. 1 Mayıs, faşizme karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesinin büyük hamle yapmasına vesile olmalıdır.

Erdoğan – Bahçeli faşizmi başta Kürdistan halkları, emekçiler, kadınlar, aleviler, demokratlar, aydınlar olmak üzere tüm Türkiye halkları üzerinde büyük yıkımlar ve katliamlar yaptı. Halklarımız açısından tüm Kürdistan ve Türkiye’yi bir zindana dönüştürdü.

AKP-MHP Faşizmi sadece iktidarını sürdürmek için devletin ve toplumun tüm ekonomik kaynaklarını savaşa aktardı. Başta Kürdistan Özgürlük Mücadelesi olmak üzere faşizme karşı olan tüm muhalifleri çökerteceğim derken, Türkiye ekonomisini ve toplumunu çökertti. AKP ve MHP iktidarı yaşanan ağır ekonomik krizin faturasını zam, işsizlik ve baskı politikaları ile başta işçiler ve emekçiler olmak üzere tüm halka ödetiyor, daha da ağır ödetecek.

Bu süreçte Türkiye toplumu yaşadığı ekonomik yıkımın, faşizmin dayattığı savaş politikalarının bir sonucu olduğu gerçeğiyle daha fazla yüzleşti, AKP-MHP faşizmini tanıdı ve bundan sonra daha da iyi tanıyacak. Kürdistan özgürlük hareketi ve Türkiyeli devrimciler ve demokrasi güçleri açısından bu süreçte faşizme karşı mücadele cephesini büyütmenin tüm koşulları vardır. Temel görev, bu sürece doğru öncülük yapmak ve halkı örgütlemektir.

Yarın 1 Mayıs. Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi 175. gününde. Binlerin katılımıyla emsalsiz bir eyleme dönüşen açlık grevi direnişlerinde 15 kişilik bir gurubun eylemini ölüm orucuna dönüştürmesiyle, açlık grevi direnişleri yeni bir aşamaya girdi.

Açlık grevi direnişlerinin öncelikli mesajları halkımızadır. Çünkü halkımız güçlü bir şekilde ayağa kalkmadan, kamuoyunu harekete geçmez. Tecridin kırılması, faşizmin yıkılması, Kürdistan halkının özgürlüğü ve Türkiye halklarının demokrasisi için hep birlikte faşizme “êdî bese” demeliyiz. İçinde bulunduğumuz süreç faşizmin çökme sürecidir. Kürt halkına karşı yürütülen yüz yıllık tekçi politikaların sürdürülmesinin koşulları artık yoktur.

Kürdistan ve Türkiyeli demokrasi güçleri 1 Mayıs meydanlarında faşizme karşı mücadeleyi yükselterek, işçilerin-emekçilerin-kadınların-ezilen halkların umudunu büyüterek, açlık grevi direnişçilerine yanıt olmalıdır. Çünkü tecridin kırılması, demokrasi ve özgürlüklerin önünün açılması demektir.

Dünya işçilerinin, emekçilerinin ve tüm ezilenlerin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs gününü kutluyor, tecridin kırılması ve faşizmin çökmesi için direnişin yükseltilmesine vesile olmasını diliyoruz.”