‘Krizden çıkışın yolu Kürt sorununun çözümünden geçiyor’

Kurdistan ve Türkiye’de ekonomik krizin giderek derinleştiğini ifade eden SMMMO eski Başkanı İbrahim Şahin, ekonomik krizden çıkış yolunun Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden geçtiğini söyledi.

EKONOMİK KRİZ

AKP-MHP iktidarının savaş politikaları nedeniyle Türkiye ve Kurdistan’da ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşiyor. Ekonomik kriz nedeniyle yoksulluk sınırı 66 bin lira seviyesine yükselirken, Kurdistan ve Türkiye’de asgari ücret ise 17 bin lira. Asgari ücretle yaşayan yurttaşların oranı ise yüzde 50’in üzerinde seyrediyor.

AKP iktidarının savaş politikaları ve savaşa harcadığı bütçe nedeniyle halk açlığa mahkum edilmiş durumda. Ekonomik kriz nedeniyle her gün yüzlerce iş yeri kapanırken, işsizlik ve yoksulluk da giderek artıyor. Büro Emekçiler Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR), Nisan ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırma verilerine göre, 4 kişilik memur bir ailenin 2024 Nisan ayında sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarını, 24 bin 454 lira olarak açıkladı. Yine verilere göre bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise 29 bin 003 lira oldu. BES-AR’ın açıklamasının devamında yoksulluk sınırının ise 65 bin 901 lira olduğu belirtildi.

TÜRK LİRASI REKOR DÜZEYDE DEĞER KAYBEDİYOR

Wan, Colemêrg ve Agirî Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) eski Başkanı İbrahim Şahin, Türk lirasının rekor düzeyde değer kaybı yaşadığını söyledi. Çok yüksek enflasyon ve buna karşılık gelen kredi faizlerinin yükseltilmesinin krizin genel olarak ülke ekonomisinin temel taşlarını yerinden oynatmasına neden olduğunu söyleyen Şahin, “Bunun sonucu ekonomide yüksek cari açık ve yabancı para borcu, krizi derinleştirmiştir. Seçim süreci ile ülke ekonomisi ciddi harcamalara neden oldu. Bunun faturası ise seçim sonrası yeni zamlarla halka yüklenecektir” dedi.

WAN YOKSUL İLLER SIRALAMASINDA EN SONDA 

Ekonomik krizin en çok kendi bölgelerini özelde de Wan ilini etkilediğini ifade eden Şahin, “Bununla birlikte en yoksul olan ilimizin esnaf ve tüccarı ile birlikte vatandaşlarımızda ciddi anlamda paylarını almaktadırlar. Ülkemizde krizin nedenleri üretim ve istihdam politikalarının ithal kaynaklarla telafi edilmesi, yatırımcının hukuksal güvence koşularının oluşturulmaması, gereksiz israf ve hukukun üstünlüğü kavramlarının oturtulmamasından kaynaklanmaktadır. Ekonomik politikalar ile hukuksal kavramların paralel yürürlüğe konmaması sonucu ekonomik kriz daha da derinleşeceği görülecektir.

Bugünkü ekonomik politikalar dengelenemeyen bir şekilde yürütülmektedir. Bu anlamda bütçe açığı dış borç gibi durumlar, ülkemizin ekonomik dengesini negatif olarak etkileyecek gibi gözükmektedir. Ekonomik kriz, ülkede olduğu gibi Wan ilimizde de daha derin bir şekilde görülmektedir. Açıklanan verilere bakıldığında ilimiz en yoksul iller içerisinde en sonuncu olduğu açıklanmıştır. İlimizin ekonomisinin kısa vadede düzelmesi zor görülmektedir. Ülkenin ekonomik krizleri, o ülkenin demokrasi, hukukun üstünlüğü, yasama yürütme ayrılığı ve denetimin yapılması ile başarı yakalayabilir. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi halinde ekonomik olarak harcanan tutarlar ülkenin kalkınmasına katkı sağlayarak krizi etkileyecek düzeye ulaşabilir” şeklinde konuştu.