Mıhçı: Katil Samast’ın salıverilmesi muhalif kesime gözdağı!

Gazeteci Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın “iyi halden” salıverilmesinin bütün muhalif kesime bir gözdağı olduğunu vurgulayan Ermeni siyasetçi ve yazar Murad Mıhçı, “Hrant abi bugün de bize 'yan yana durun' mesajını veriyor” dedi.

Devlet destekli organize bir cinayetle katledilen Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın “iyi halden” salıverilip ödüllendirilmesine yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. ANF’ye konuşan Ermeni Siyasetçi ve Yazar Murad Mıhçı, katilin bırakılmasının tüm muhaliflere bir mesaj olduğunun ve buna karşı yan yana durmak gerektiğinin altını çizdi.

‘ONU DAHA ÖNCE DE BIRAKMAYA ÇALIŞTILAR’

HEDEP MYK Üyesi ve HDK Halklar ve İnançlar Komisyonu Temsilcisi olan Mıhçı, Hrant Dink davası başladığından itibaren bu cinayetin bir planın parçası olduğunun herkes tarafından bilindiğini vurguladı. Dink ailesinin avukatlarının tüm taleplerine rağmen tetikçi Ogün Samast’ın, “silahlı terör örgütü adına suç işlemek” suçundan yargılanmadığını hatırlatan Mıhçı, “Katilin böyle bir süreçte bu kadar süre cezaevinde kalması bile aslında muhalefetin ve vicdanların sesi sayesinde oldu. Çünkü onu daha önce de bırakmaya çalıştılar. Ama bugün serbest bırakılması, tabii ki terör suçlusu olarak yargılanmamasının sonucu” dedi.

‘KATİLİN SALIVERİLMESİ CİNAYETİN ORGANİZE OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ’

Katilin, Hrant Dink Davası bitmeden bırakılmasının cinayetin organize olduğu gerçeğinin de göstergesi olduğunu kaydeden Mıhçı, “Hrant ahparigin öldürüldüğü gün, katil Ogün Samast’ın polisler eşliğinde Türk bayrağıyla resim çektirmesi, bu işin buralara geleceğinin kanıtıydı. Ogün Samast aslında tetikçiydi. O dönem Ermeni siyasetçi ve gazeteci Markar Esayan, ‘Hrant’ı vuranlar bugün ortaya çıkarsa, bu ülkede devrim olur’ cümlesi kurmuştu. Esayan daha sonra AKP’de milletvekilliği yaptı. Ama bu cümleyi kurduğunda henüz vekil değildi. Ben de bugün aynı şeyi söylüyorum, vuran değil vurduranlar yargılanmadı. Bugün 80 kişinin yargılandığı mahkemede sadece birkaç kişi cezaevinde. Yakın zamanda muhtemelen çıkarlar” diye konuştu.

‘SAMAST’IN BIRAKILDIĞI GÜN AZERBAYCAN TEZKERESİNİN OYLANMASI TESADÜF DEĞİL’

Cezaevindeki vukuatlarına rağmen katil Ogün Samast’ın “iyi halden” bırakıldığı gün mecliste Azerbaycan savaş tezkeresinin oylandığına işaret eden Mıhçı, bu durumun bir tesadüf olmadığını vurguladı. Burada açıkça bir mesaj verilmek istendiğine parmak basan Mıhçı, bu mesajın sadece Ermenilere değil tüm muhaliflere yönelik olduğunu söyledi. Mıhçı şunları kaydetti: “Eğer bu mesaj sadece Ermenilere veriliyor olsa zaten bu coğrafyada 30 bin kaldık. Bu 30 binin yaklaşık 15-20 bini yaş almış ve asimile olmuş insanlardan oluşuyor. Kalan 5 bine bu mesajı vererek de bir yere varılmaz. O açıdan bence bu, esas olarak muhalif kesimlere verilmiş bir mesaj. Hrant ahparig, ‘Güvercin tedirginliğinde yaşıyoruz’ derdi. Bugün ise evet korkuyoruz. Politik olan ve olmayan Ermenilerin tedirginliği artmış durumda. Gözdağı olduğu çok net. Hrant Dink’in katledilişi konusunda en son mecliste muhalefetin verdiği soru önergesinin AKP-MHP oylarıyla reddedilmesi de bunun açık göstergesi.”

‘100 YILLIK YÜZLEŞMEMENİN GETİRDİĞİ SONUÇ’

Ogün Samast’ın bu şekilde salıverilmesinin zaten tehdit altındaki bir Ermeni siyasetçi ve yazar olarak kendisini de tedirgin ettiğini vurgulayan Mıhçı, şöyle konuştu: “Önce Ergenekoncular, sonra FETÖ’cüler yargılandı ama cinayet hiçbir zaman aydınlatılmadı. Kimin ne yaptığının belli olmadığı bir coğrafyada bu tedirginliği herkes yaşıyor. Bu işi planlayanın derin devlet olduğu çok net. Dink cinayetini organize edenler sonuç itibarıyla birileri tarafından biliniyor, ama burada gereken yapılmıyorsa bu hepimize bir mesajdır. Muhtemelen katilin bir dönem sonra devlet büyükleriyle bir fotoğrafı çıkar ya da siyasete atılır, tıpkı 6-7 Eylül pogromunun başlatıcısı olan bombacının daha sonra Eskişehir valisi yapılması gibi. Sonuçta Bülent Aydın ahparigin dediği gibi, bu 100 yıllık yalnızlık ve yüzleşmeye dair hiçbir adımın atılmamasının sonucudur.”

‘HRANT ABİ YAN YANA DURUN MESAJI VERİYOR’

Hrant Dink ile aynı okuldan mezun olduklarını anlatan Mıhçı, “Hrant abi bizim okulumuzun büyüklerindendir. Surp Haç Tıbrevank mezunudur ve onun döneminde okulun müdürü Ermeni yazar Mıgırdiç Margosyan’dı. Hrant abiyi benim dönemimde okuldaki kütüphaneyi düzenlerken hatırlıyorum. Daha Agos Gazetesi kurulmamıştı. Yatılı olan bu okulda kolektif bir yaşam şeklini öğrenmiştik ve ağırlıklı olarak yetim kalmış Ermeni çocukları vardı. Hrant Dink her zaman umuttan ve diyalogdan yanaydı ve 1980 darbesi sonrası Ermeni toplumu iyice içe kapanmıştı. Hrant abinin Agos Gazetesi’ni kurup Tuzla kampında verdiği mücadele aslında Ermeni toplumu için ilk başkaldırısıydı. Katledildiği zaman cenazesinde solcular yan yana yürümüştü. Hrant Dink aslında bir mesaj vermişti. Bugün de Hrant abi aynı mesajı, ‘Yan yana durun’ mesajını veriyor” vurgusunda bulundu.