Perçin: Katliamın sorumluluğu denetleme görevini yapmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda

TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Perçin, Grand Kartal Oteli’ndeki katliamda esas sorumluluğun denetleme görevini yapmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu vurgulayarak, şimdi de otelin alelacele yıkılmak istendiğine dikkat çekti.

EROL PERÇİN

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında aralarında çocukların da yer aldığı 78 canın göz göre göre kaybedilmesi ülkeyi yasa boğdu. Bir geceliği fahiş tutarda olan otelde ise hiçbir güvenlik tedbiri alınmaması ve gerektiği gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca denetlenmemesi bir kez daha iktidarın sermayeyi koruma politikalarının nasıl da ülkeyi ucuz ölümler ülkesine dönüştürdüğünü gözler önüne serdi.

ANF’ye konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bolu İl Koordinasyonu Kurulu Sekreteri Erol Perçin, bu tesisin denetiminin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğuna ve bakanlığın görevlerini yerine getirmediğine dikkat çekti. Şimdi de adli ve idari değerlendirme tamamlanmadan alelacele hasarlı denilerek otelin yıkılmak istendiğine işaret eden Perçin, “Bu yıkımın durdurulması gerekiyor” dedi.

‘NE YANGIN ÖNLEMİ VAR NE DENETİM!’

TMMOB olarak sürecin başından beri takipçisi olduklarını belirten Perçin, Grand Kartal Otel’inde 78 yurttaşın can kaybına yangın güvenlik önlemlerinin alınmaması ve denetimsizliğin sebebiyet verdiğini vurguladı. Otelde yangın güvenliği anlamında alınmış herhangi bir tedbir olmadığına işaret eden Perçin, “Birincisi yangın uyarıcı güvenlik alarmları yok. Detektörler yok, varsa da çalışmıyor. İkincisi otomatik yağmurlama sistemi olmak zorunda fakat böyle bir sistem de yok. Üçüncü nokta, kaçış yollarını gösterebilecek bir acil aydınlatma yönlendirmesinin olması gerekiyor. Fakat yine görgü tanıklarının beyanına baktığımızda böyle bir şey de yok” dedi.

‘KAMUSAL DENETİM ANLAYIŞI AKP İLE TASFİYE EDİLDİ!’

Kamusal denetim anlayışının AKP iktidarı ile birlikte tasfiye edildiğini vurgulayan Perçin, tamamen otellerin ve benzeri işletmelerin sermayenin kâr hırsına terk edilen bir alana dönüştüğüne dikkat çekti. Perçin, bugün ciddi konaklama ücretleri talep eden otellerin maalesef konuklarının barınma imkanlarının iyileştirilmesi ya da düzeltilmesi anlamında hiçbir adım atmadığını belirtti. Bu tesisin bulunduğu konum itibariyle denetim sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğuna işaret eden Perçin, “Yani başka bir tarafa tariflenemez, adreslenemez bu. Dolayısıyla bakanlık görevlerini yerine getirmemiştir” diye konuştu.

‘ALINACAK GÜVENLİK ÖNLEMLERİ BİR GÜNLÜK CİRO BİLE DEĞİLDİ’

İşletmenin Aralık ayının sonunda Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden bir denetleme talebi olduğunu hatırlatan Perçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Denetim sorumluluğu biraz önce ifade ettiğim gibi bakanlıkta. Fakat Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü denetleyici kuruluşlardan bir tanesi. Yani dolayısıyla burada ilk başta denetleme talebini Bolu Belediyesi'ne yapılıyor fakat açıkların çıkması sebebiyle, muhtemelen de yetiştirilemeyeceği düşüncesiyle bu denetim talebi geri çekilerek farklı bir kuruluştan böyle bir talepte bulunuluyor. Elbette ki bu yeni talebe istinaden yapılmış olan denetime istinaden bir rapor elimizde mevcut değil. Yani yapıldı mı yapılmadı mı, yoksa yapıldıysa hangi kurum yaptı ve olur raporu verdi mi vermedi mi bunlar tamamen rivayet şu an için. Ama bunlar açığa çıkınca net olarak göreceğiz. Kaldı ki Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün 16 Aralık 2024 tarihli raporunda işaret edilen eksiklikleri tamamlamak ve genel olarak otel için alınacak güvenlik maliyeti otelin günlük cirosu kadar da değil. Ama yapmıyorlar çünkü bu öncelikleri değil anlaşılan.”

‘ÖNCE PİYASA ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ’

Denetim süreçlerinin tamamen piyasalaşmaya ve sermayenin taleplerine göre şekillendiği bir sistemde maalesef bu acı tabloların yaşanmaya devam edileceği uyarısında bulunan Perçin, o nedenle öncelikle bir anlayış değişikliği gerektiğinin altını çizdi. Acilen odaların, üniversitenin, akademik meslek kuruluşlarının içinde bulunduğu bir kamusal denetim anlayışının tesis edilmesi gerektiğini kaydeden Perçin, “Ancak böyle bir anlayış tesis edildiği ve layıkıyla denetim süreçleri yerine getirildiği takdirde, bu acı tabloyu tekrar tekrar yaşamayız. Sadece bu yangın felaketi üzerinden de değil, fabrikalardayız, çalışıyoruz alnımızın teriyle ekmeğimiz için, ölüyoruz. Yolda yürüyoruz, ölüyoruz. Yurttaşlarımızın sağlıklı ve güvenli yaşam hakkı temel bir insan hakkı. Devletin de asli görevi bu. Dolayısıyla bunun test edilmesindeki denetim süreçleri aktif olarak sürdürülmeli, disiplinli bir şekilde devam etmeli” dedi.

‘BAKAN İSTİFA ETMELİ’

Bu katliamdan sonra ilk istifa etmesi gerekenin elbette Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy olduğunu hatırlatan Perçin, ama tıpkı Soma katliamında, 6 Şubat depremlerinde olduğu gibi herhangi bir bürokratın görevinden istifa ettiğine tanık olmadıklarını anımsattı.

‘ALELACELE YIKIM ÖRTBAS ÇABASI MI?’

Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Kültür Turizm Bakanlığı tarafından şimdi de hasarlı denilerek Grand Kartal Oteli’nin alelacele yıkılmak istendiğine dikkat çeken Perçin, “Adli ve idari değerlendirmeler tamamlanmadan buranın yıkımı söz konusu olamaz. O yüzden bu alelacele yıkım ve benzeri hususların durdurulması gerekiyor. Yoksa örtbas mı etmek için mı yıkıyorlar sonucu çıkabilir buradan. Çünkü çevresinde yerleşim alanı olan, herhangi bir can güvenliği noktasında sıkıntı yaratabilecek bir bina değil. Doğru bir güvenlik önlemi alındığı takdirde, bu yapının yıkılarak herhangi bir yere zarar verebilmesi de söz konusu değil” diye konuştu.

TMMOB olarak kamusal denetim anlayışının amasız fakatsız uygulanması ve tesis edilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Perçin, Grand Kartal Otel’deki sürecin de sonuna kadar takipçisi olacaklarını duyurdu.