Yerel seçimlerde en çok tartışılan ve merak edilen kentlerinden biri Riha oldu. AKP’nin kalesi olarak bilinen Riha’da AKP hem büyükşehri hem de 7 ilçeyi kaybetti. Bazı ilçelere itiraz eden AKP’nin kirli pazarlıklarla o ilçeleri almaya çalışması, Riha’nın neden bu kadar önemli sorusunu da beraberinde getirdi.

AKP’nin kalesi olarak bilinen ve uzun süredir AKP’nin elinde olan kentte 31 Mart yerel seçimlerinde AKP büyük bir oy kaybı yaşadı. Yeniden Refah Partisi’nin aday çıkartması, DEM Parti’nin adayının güçlü olması kentte AKP’ye tepki gösteren seçmenin tercihini de değiştirdi.

2019 yerel seçimlerinde birinci parti olan AKP, 2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 60 oy oranına ulaşmıştı. 31 Mart seçimlerinde ise AKP’nin oy oranı yüzde 30’lara kadar düştü.

Riha’da yaşanan değişimi ve halkın tercihinin değişmesini DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Sevda Çelik Özbingöl ANF’ye değerlendirdi.

‘URFA İKTİDARIN KAYBEDİŞİNİN FOTOĞRAFIDIR’

31 Mart yerel seçimlerinde yaşanan değişimin aslında uzun zamandır ayak seslerinin duyulduğunu söyleyen Sevda Çelik Özbingöl, değişim taleplerinin Riha’da da sandıklara yansıdığını belirterek şunları söyledi: “31 Mart yerel seçimlerinde uzun zamandır ayak seslerini duyduğumuz değişim talepleri ülkenin her yerinde olduğu gibi Urfa’da da sonuçlara yansıdı. İktidar partisinin güçlü olduğu bir il olan Urfa’da değişim süreçleri hep uzundur. Haksızlıklara dönem dönem her koşulda tavır da almasını bilen bir şehir olan Urfa’nın durduğu nokta geri dönmemecesine bir kararlılıkla iktidarın kaybedişinin fotoğrafıdır. Urfa dediyse değişim olmuştur artık, geri dönülmez bir noktadadır dedirtecek bir önemde ve ehemmiyettedir. “

İktidarın Riha seçim sonuçlarından rahatsız olmasının sebebinin bu değişim isteğine yönelik rahatsızlıktan geldiğini belirten Sevda Çelik Özbingöl, “İktidarın bu kadar Urfa seçim sonuçlarından rahatsız olmasının sebebi de, sonuçlara bu kadar müdahil olup değiştirme çabası da bu gerçeklikte yatmaktadır. Urfa’da sadece belediyeler değişmedi, ileriki süreçlerde de görüleceği üzere Urfa’da çok şey değişti. Çok yakından izlediğiniz seçim sonuçlarına ve halkın iradesine olan müdahalelerin karşısındaki sahipleniş ve kararlı duruş da bunu göstermektedir. Urfa yeni bir belediyecilik anlayışı ile halkın belediyecilik anlayışı ile yönetilmek istiyor ve 7 belediye ile yaptığı DEM Parti tercihi de bunu açıkça göstermektedir" dedi.

‘HALKA BERABER, HALKA DOKUNARAK ÇALIŞTIK’

DEM Parti’nin ikinci parti olarak bütün baskılara rağmen direndiğini, halk tarafından sevilen isimlerle siyaset yaptığını dile getiren Sevda Çelik Özbingöl, şöyle devam etti: “Dem Parti Urfa’da ikinci parti olarak yıllardır siyasi arenada sistemin tüm baskılarından azade olmadan, yakalama, gözaltı, tutuklama gibi türlü baskılarla karşı karşıya bırakılmalarına rağmen geri adım atmayan, sevilen ve halkçı yönleri ile bilinen isimlerle de siyaset yapmaktadır. Hem DEM Parti kültürünün belediyecilik pratiğine hem de bu kadar kirlenmişliğin içerisinde halk ile bu kadar baskıya rağmen bağını kesmeyen mücadeleden geri durmayan kadroları ile de özgün bir yerde durmaktadır DEM Parti. Kendi içinden olan yol arkadaşları ve yoldaşları ile kendi adayları ile yürüttüğü bu seçim sürecinde halkla beraber halka dokunarak, kapı kapı, iş yerlerini dolaşarak yürütülen çalışma, halkın içine çıkacak yüzü dahi olmayan rantçı belediyecilerin alternatifi olan gerçek belediyeciliği de görünür kılmıştır.”

‘HALK, KAYYUMCU ZİHNİYETİN KARŞISINDA KENDİ ADAYLARINI DESTEKLEDİ’

Halka dokunan, temas eden çalışmalar yürüttüklerini, bu temasların halkta olumlu karşılık bulduğunu söyleyen Sevda Çelik Özbingöl, DEM Parti’nin halka alternatifsiz olmadığını gösterdiğini belirtti. Sevda Çelik Özbingöl; “Halka dokunan, dinleyen ve anlamaya çalışan temaslar ve halkın geri dönüşleri ile halkın olanla halk arasına nasıl duvarlar ördüklerini de gözler önüne serdi. Bu temasların, halkın sorunu bildiğini ancak bu güne kadar alternatifsizmiş gibi davranan iktidarın karşısında da halkın yanında duracak bir arayışın cevabı olarak tercihlere yansımıştır. Urfa halkı, özellikle kayyumcu zihniyetin karşısında da halkın adaylarının desteklenmesine ve tüm iktidar olanakları ile yürütülen seçimlerde halkın olanın halka iadesine sandıkta karar vermiştir” diye konuştu.

Kayyumcu zihniyetin tutumuna karşı DEM Parti’nin doğru bir belediyecilik izlediğini ve bu geçmişin halkta etki yarattığını açıklayan Sevda Çelik Özbingöl, “DEM Parti belediyecilik geçmişi olan deneyimli bir partidir. Hem kayyumcu tutumun belediyelere yönelik talancı tutumu, hem rantçı ve yandaşa peşkeş çekilen ve halktan uzaklaşan sistem belediyeciliği halkın dur dediği noktadır. Tek bir kirlenmişlik barındırmayan, adaylar ve tek bir usulsüzlük barındırmayan belediyecilik geçmişimiz elbette bu süreci destekledi ve asıl işimiz yeni başlıyor. Seçilen tüm arkadaşlarımıza  ve partimize de bu aşamada çok büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bunun farkında olarak bize emanet edilen görevin sorumluluğu ile şeffaf ve halkla beraber bir sürecin başladığını söyleyebilirim” dedi.

‘AKP’NİN HİLELERİNE, BASKILARINA RAĞMEN HALK DEĞİŞİMDEN YANA TAVIR ALDI’

Seçim dönemi oy pusulalarının dahi yakıldığını, kolluk güçlerinin ve AKP’lilerin halkı ettiğini belirten Özbingöl, AKP’nin bütün baskılarına rağmen halkın DEM Parti adaylarını seçtiğini söyleyerek şunları ekledi: “Seçimin başından beri iktidar partisinin halkın iradesini gasp etmek için, türlü hilelerle kamu olanaklarının türlü şekillerde açık açık lehlerine kullanıldığı, kamu mülki idari tüm birimlerin AKP il başkanları gibi çalıştıklarını, taşımalı seçmen ve görevlendirmeler adı altında kolluk personelini nasıl seçmen gücü haline getirdiklerini hep beraber gördük. Seçim günü de bunlar zorlandı ve karşısında halkın iradesine sahiplenişi ile karşılaştı. Hilvan’da okul basıldı, sandıklar çalındı, oy pusulaları yakıldı, kolluk ve seçim görevlileri darp edildi. Bir kısım tutuklamalar oldu, bu olaylardan tutuklanalar içinde adayın yakın akrabaları ile AKP ilçe seçim kurulu temsilcisi dahi var. Halfeti’de bir önceci dönem kayyumu ve AKP adayı silahlı kişilerle okul okul ve yanlarında AKP lehine mühür basılmış hazır zarflarla seçim sürecine müdahale etti. Karşı çıkan görevli arkadaşlarımız gazlı müdahale ile karşılaştı ve bu aşamadan sonra bu grubun okullara girmesinin önünde halk barikat oluşturdu.  Ancak bunlar bilinmesine ve her aşaması tutanaklarla kayıt altına alınmış olmasına rağmen kendi oluşturdukları kanunsuz koşullardan fayda umup iptal istemektedirler. Bu tutuma prim vermek bundan sonraki süreçlerde bu tip saldırgan tutumlara alan açacak olup seçim kurullarından halkın iradesine saygılı kararlar verilmesini beklemekteyiz.”