Saliha Aydeniz: Barış isteyen İmralı’ya gitsin

DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, iktidara seslenerek, “Bugün Kürt halkı ile bir barış yapmak istiyorsanız, bunun yolu başta İmralı’dır. Buyurun, gidin İmralı’ya” dedi.

Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xalfetî belediyelerinin gasp edilmesine dönük protesto eylemleri devam ederken, Mêrdîn’in Dêrik ilçesinde meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi. DEM Parti’nin çağrısı ile Dêrik – Qoser yolu üzerinde toplanan halk meşaleler yakarak, sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. DEM Parti milletvekili Saliha Aydeniz ve Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir’in katıldığı yürüyüşte, “Bijî Serok Apo”, “Dîsa dîsa serhildan Serokê me Öcalan”, “Jin jiyan azadî” ve “Kayyuma hayır iradeye saygı” sloganları atılıp şarkılar söylendi.

Dêrik Meydanına kadar yapılan yürüyüşün ardından ilk olarak Eşbaşkan Devrim Demir, halka hitap etti. Kürt halkının direnişinin yıllardan bu yana boğulmak istendiğini, farklı türden saldırılar ile karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Devrim Demir, kayyumlarla 8 yıldır özel bir politikanın yürütüldüğünü söyledi. Kürtlerin yıllarca köylerinin ve evlerinin yakıldığını ancak buna rağmen Kürtlerin direnişi ile kendi kendini yönetebilecek düzeye geldiklerini ifade eden Devrim Demir, “Yeni bir politika ile yeni bir yöntem ile Kürt halkının iradesine el koymak istiyorlar. 8 yıldır bu şekilde Kürdistan’ın tamamında, imha ve inkar politikaları yürütüyorlar. Bugün de üçüncü defa Kürt halkının iradesine el konulmak isteniyor. Ama iyi bilsinler ki; bu halk soykırım politikaları önünde baş eğecek bir halk değil. 100 yıldır her türlü politikaya karşı durdu, mücadele verdi, direndi ayaklar üzerinde kalmayı başardı. Bugün de iradesine sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecek. Nasıl ki; 10 gündür her şehirde, her ilçede, her mahallede sokaklarda ise, bu politikadan geri adım atılana kadar direneceğiz. Halkımız kararlı, biz kararlıyız. Onlar bizi tanımıyorlarsa biz de onları tanımıyoruz. İğne ucu kadar değerleri yok, iğne ucu kadar ağırlıkları yok. Bizler halkımızın iradesiyiz. Halkımız arkamızda, biz halkımızın yanındayız. Bizi inkar eden politikayı tanımıyoruz. Kesinlikle de tanımayacağız” dedi.

KÜRT HALKI İKTİDARA DERS VERİYOR’

Ardından söz alan Milletvekili Saliha Aydeniz de her zaman iradelerinin arkasında olacaklarını ifade ederek, “Değil 3 defa 300 defa da kayyım atasanız, Kürt halkı sandıklardan çıkmayanı tanımayacak. Bu nedenle bu politikanızdan vazgeçin. Daha önce de kayyum atadınız. Kürt halkı sandıklarda cevabınızı verdi. 2019’dan bu yana Kürt halkı her defasında size dersinizi verdi, sizler yine ders almadınız. Bugün 2024 yılında da düşmanlık politikasını sürdürmek istiyorsunuz. Biliyoruz ki; sıkıştınız, biliyoruz ki, çaresizsiniz, biliyoruz ki, iktidarınızı sürdürmek, bekanızı sürdürmek istiyorsunuz. Bu sıkışıklığınız Cumhuriyet Devletini riske atmış durumda. Bu yol yol değil, bu yol tasfiye yolu, birlikte yaşamı tasfiye ediyor. Bu yol özgürlüğü ortadan kaldırıyor. Biliyoruz ki, Kürt halkının iradesini tanımayarak, darbe yapmak istiyorsunuz. Türkiye darbelerle yönetiliyor. AKP’ye kadar askeri darbeler, AKP-MHP ile birlikte de siyasi darbelerle yönetilmeye başlandı. Bu nedenle artık tükenmeyle karşı karşıyasınız, bitişin eşiğine geldiniz. Bugün Ortadoğu’da rol sahibi olmak istiyorsunuz. Ama bilmelisiniz ki, bu rolü kapmak, Kürt sorununun demokratik çözümünden geçiyor. Eğer ki; Ortadoğu’da bir yere sahip olmak istiyorsanız, Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözmek zorundasınız. Bunun yolu da Kürt Halk Önderi’dir. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan bunun muhatabıdır. Bunu net bir şekilde dile getiriyoruz” diye vurguladı. 

Bir taraftan Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözeceklerini söyleyip, diğer taraftan kayyum atanmasının “ikiyüzlülük” olduğunu kaydeden Saliha Aydeniz, yapılanlar ile Kürt halkının iradesinin tanınmadığını, Türkiye’de demokrasinin tamamen tasfiye edilmek istendiğini vurgulayarak, iktidara “Eğer, bugün Kürt halkı ile bir barış yapmak istiyorsanız, bunun yolu başta İmralı’dır. Buyurun, gidin İmralı’ya” çağrısında bulundu.

Açıklamaların ardından 17 Kasım’da Êlih’te gerçekleştirilecek "Demokrasi ve Özgürlük" mitingine çağrıda bulunuldu.