GÖRÜNTÜLÜ

Savaşa harcanan bütçenin faturası halka

Pazar alışverişinde konuşan Amedliler, artan ekonomik krize ve derin yoksulluğa tepki gösterirken, ülkede savaşa harcanan bütçeye dikkat çekti.

SAVAŞ BÜTÇESİ VE GEÇİM SIKINTISI

Türk devletinin sürdürdüğü “güvenlikçi” politikalar ekonomik krizi de beraberinde getiriyor. Ekonomik krizden dolayı Kurdistan ve Türkiye'de bulunan halkın her geçen gün hayat şartları zorlaşıyor. Halka harcanması gerek bütçenin büyük bir çoğunluğu savaşa ayrılması ise krizi de derinleştiriyor. Türk devleti, 2024 yılında “Savunma ve güvenlik sektörüne” yaklaşık 971 milyar TL ödenek ayrılırken, bu ödenek 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar TL’ye çıkarıldı.  

Amedliler, Türk devletinin savaşa harcadığı bütçeden dolayı yaşadıkları ekonomik krizi ANF’ye değerlendirdi.

SAVAŞI İSTEYENLER HİÇBİR ŞEY KAZANAMAZ


Ramazan Eminoğlu: "Gün geçtikçe ekonomik olarak daha geriye düşüyoruz. Önceden çocuklarımızın geleceği için, onların meslek sahibi olmaları için çalışıp duruyorduk. Şimdi onun bile artık bir önemi kalmadı çünkü meslek sahibi olmaları artık bir anlam ifade etmiyor. Benim yaşadığım ilçenin yüzde atmışı yoksul. Önceki senelerde pazar alışveriş yaptığında istediğini gönül rahatlığıyla alabiliyordun ama artık bu durum çok zor, her şeyin fiyatı dört ve ya beş katına çıkmış durumda. Türkiye ekonomisi her geçen gün kötüye gidiyor. Hazine parasının nereye harcandığını bilmiyoruz. Biz bütçenin savaşa harcanması istemiyoruz. Bizler bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyoruz. Yüzyıllardır Kürtler bu topraklarda barış içinde yaşadı. Biz bundan dolayı savaşı değil barışı istiyoruz. Ülkeyi yönetenler adaletli davranıp ülkede barışı sağlamak zorunda. Beşar Esad'ın durumu ortada halkına zulmetti, sonunun ne olduğunu gördük. Dört parçada yaşayan bütün Kürtler kardeştir, Kürtlere dair yapılan hiç bir savaşı kabul etmiyoruz. Rojava başta olmak üzere Kürtlere yönelik yapılan hiç bir saldırıyı kabul etmiyoruz. Bizler sadece barış istiyoruz. Bu topraklarda herkesin özgür yaşamasını istiyoruz. Ben çocuklarımın bir savaş ortamında yaşamasını istemiyorum. Savaşı isteyenler hiçbir şey kazanamaz."

TÜRKİYE, EKONOMİK OLARAK BATMIŞ BİR DURUMDADIR


Mehmet Fesih Karakaş: "İnsanlarda artık para yok. Pahalılık almış başını gidiyor. Türkiye, ekonomik olarak batmış bir durumdadır. Ekonomi diye bir şey kalmadı. Ben on sene önce beş eve bakabiliyordum şu an bir eve bile bakamaz durumdayım. Biliyorsunuz Kürt halkı yoksul bir halk. Asgari ücretle nasıl geçireceğiz? Açık ve net bir şekilde ifade etmem gerekirse yönetimin bir an önce değişmesi lazım. Böyle giderse batmaya devam edeceğiz. Artık söylenecek hiç bir şey kalmadı. Bu ülkede savaş için kalkan her bir uçağın parası bizim cebimizden çıkıyor, devletten çıkmıyor. Savaş artığı sürece bu halk daha çok yoksullaşır. Biz sadece savaş ve huzur istiyoruz."

ÜLKE EKONOMİSİNİ BATIRAN SAVAŞA HARCANAN PARADIR


Şükrü Eser: "Eskiden her şey çok ucuzdu ama artık ucuzluktan bahsetmek imkansız. Ben kendim emekliyim ama pazarda çalışmak zorundayım. Çünkü bana verilen emekli maaşıyla geçinmem imkânsız. Onlar gelip bize verdikleri parayla geçinsinler de onları göreyim. Türkiye ekonomisini batıran silaha giden paradır. Bu zorbalıkla hiçbir yere varılmaz. Tek kurtuluş eşit bir şekilde yaşamaktan geçer."


Hasan Kabarma: "Artık paranın bir önemi yok. İnsanlar gerçekten aç ve yoksul. Ben pazara ürün getiremiyorum, getirdiğimi de sayamıyorum. Biz halk olarak artık yoksulluk istemiyoruz, insanlar bu durumdan çok yoruldu. Eve ekmek götüremez bir duruma geldik"