Seran, Sozdar ve Sema…
Kürdistan’da yüreklere serpilen tohumlardı onlar. Tek bir amaç için mücadele eden bu üç yiğit sevdalı, önce ruhdaş, sonra da yoldaş oldular.
Kürdistan’da yüreklere serpilen tohumlardı onlar. Tek bir amaç için mücadele eden bu üç yiğit sevdalı, önce ruhdaş, sonra da yoldaş oldular.
Güz aylarında tohum olup ana rahmine düşen üç yiğit sevdalının hikayesidir bu. Bilinir ki Kürdistan’ın her tohumuna özgürlük fısıldanır, sonra hayata serpilir. “Özgürlük çocuklukta başlar” der Önder Apo. Evet üç asi kızın arayışları, çocuk yaşta başlamıştı. Onlar çocukluk arkadaşıydı. Bu uzun yol serüveninde, Bingöllü Seran Kurdistan Xoser, Sema Cuya Çewlik, Sozdar Evîn yoldaşların yolculuklarına eşlik edeceğiz.
Üç gonca, Bingöl’ün ayaz soğuğunda bahar gibi doğdular avuçlara. Berfîn Bazancir (Seran), Zîlan Azak (Sema) ve Betül Aydın (Sozdar). Değerlerine bağlı ve mücadeleci bir ailede yetişen Berfîn Bazancir (Seran), en çok da abisi ve amcasının Türk devleti tarafından tutsak edilmesinden sonra genç yaşta kendi mücadele rotasını belirlemişti. Üniversite yıllarında bir yandan aktif çalışmalarda yer almış, diğer yandan Önder Apo’yu okuyarak kendisini geliştirmişti. Berfîn, 2013’te ilk adımlarını attığı gençlik çalışmalarına aktif katılımıyla düşmanından, sevdiklerinden ayrı kalmanın intikamını almaya başlamıştı. İnsanlıktan çıkmış Türk devletinin Garzan Şehitliğine yönelik saldırılarına şahitlik eden Berfîn, düşman gerçekliğini gördükçe benliğini intikam ateşiyle beslemiş ve çalışmalarına daha sıkı sarılmıştı. Berfîn, çalışmalarıyla sistemin kirliliklerinden gençleri arındırıp PKK kültürüyle yeni bir biçim vermişti. Berfîn, aşkla çalıştığı her an başarıları artıyordu ve bu şekilde düşmanından intikam alıyordu. Birlikte üniversite okudukları küçüklük arkadaşları Zilan ve Betül ile özgürlüğe doğru yol boyu yürüyecekti.
DÜŞMANDAN YAPTIKLARININ HESABINI SORMAK
Bir diğer kardelen olan Zîlan Azak (Sema) ise PKK değerlerine bağlı bir aile içerisinde doğdu. Yurtsever kültür ve bilincin olduğu ailede amcası Nurettin Azak PKK saflarına katılmıştı. Aile içerisinde amcasından çokça bahsedildiği için bu Zîlan’nın PKK’ye olan hayranlığını arttırmıştı. Zîlan’ın hayranlıkla dinledikleri, gün geçtikçe kendisini etkilemiş ve mücadeleyi daha iyi tanımasını sağlamıştı. Amcasının 2012’deki şehadeti ve babasının basın çalışmalarından dolayı tutuklanması, Zîlan’ın öfkesini arttırmıştı. Değer verdiği insanların bir bir yanından ayrılmasına öfkelenen Zîlan’nın intikam arzusu başlamıştı. Türk devletinin Kürdistan’daki saldırılarının hesabını sormak ve yüreğindeki ateşle düşmanını yok etmek istemişti. Faşist Türk devlet sistemine karşı mücadele etme kararı veren Zîlan, yurtsever gençlik kollarında çalışmalara katılmıştı. Üniversite yıllarında devam ettiği çalışmalarını, Önderliği okuyup kendindeki bilinci dışa çıkararak güçlendirmişti. İntikam ateşi ile yanan Zilan daha sonra çocukluk arkadaşlarıyla birlikte özgür dağlara doğru yol alacaktı.
ŞEHİTLİĞE SALDIRI, ÖFKESİNİ TAŞIRDI
Arayışlar içinde olan bir diğer Kürt kızı Betül Aydın (Sozdar), toplumsal gerçekliğinden uzaklaştırılmış bir aile içerisinde büyüdü. Betül, hem Türk devletinin özel savaş politikalarının etkisinde kalmış hem de bazı akrabalarının yönlendirmesiyle bir dönem AKP’nin gençlik kollarında çalışmalar yürütmüştü. Betül’de yine de bu sisteme karşı aykırı hisler ve düşünceler yeşermişti. Betül, özellikle erkek egemen sistemin, kadın algıları karşısında büyük öfke duymuş, köleleşmiş ve bu sistem yaşamına hapis olmuş kadını kabul etmemişti. Üniversite okumak için Bitlis’e giden Betül, çocukluk arkadaşı Zilan ve Berfin ile beraber yönünü dağlara döndü. Berfîn ve Zîlan’a karşı rahat olan Betül, parti hakkında merak ettiği konuları arkadaşlarıyla paylaşıp tartışmalar yürütmüştü. Üniversite yıllarında Berfîn ve Zîlan’la birlikte yurtsever gençlik kollarında çalışmalar yürütmeye başlamıştı. Bu sayede PKK hakikatini, ideolojisini daha iyi tanıma fırsatı bulmuştu. 2015’te birlikte gittikleri Garzan alanında gerillaları görüp tartışan Betül, birçok konuda netleşmişti. Aynı yıl Türk devleti, Garzan bölgesindeki şehitliğe saldırmıştı. Bu olay, onun düşmana karşı yüreğinde biriktirmiş olduğu öfkesinin taşmasına sebep olmuştu. Bir eliyle Berfîn’in eline, diğer eliyle de Zîlan’nın eline sıkı sıkı kenetlenmiş, onlardan güç almıştı. Bu mücadele yolunda üç kızgın yürekli kadın, düşmanlarını alevlerin yakıcılığı içinde kavuracaklarına ant içmişlerdi. Yine bir güz ayında, yanan tüm yüreklerin öfkesi olmak için karar kıldılar ve 2015’te Garzan’dan PKK’ye katıldılar.
BİR SEVDAYDI, GÜLÜŞLERİNE YANSIYAN
Seran’ın baktıkça dudakta bir tebessüm oluşturan bir gülüşü vardı. Öyle masum gamzeli ve içten. Seran, yaşamdaki samimi, heyecanlı ve tereddütsüz katılımıyla yoldaşlarının kalbinde çabucak yer edinebilen biriydi. Sevimli gülüşlere sahip bir savaşçı olan Sema, samimi, dürüst kişiliğiyle tanınan bir gerillaydı. Sevecen ve sıcak yaklaşımlarıyla insanı kendisine çeken insancıl bir karaktere sahipti. Yüreğinin saflığı yüzüne vuran Sozdar ise coşkulu bir gülüşün sahibiydi. Sanırsınız ki hüzün ve keder parçalanır gülüşlerinin ardında. Bu, yürek dolusu gülebilmenin neticesidir. Sozdar, mücadeledeki dürüst kişiliği ve sade katılımıyla göze çarpan bir gerillaydı. Yürekler ısınırdı her birinin gülüşünde. Bir sevda olmalıydı onların gülüşlerine yansıyan. Ancak bir aşık böyle bakabilir ve böylesine gülebilirdi.
İLK EĞİTİMLERİ GARZAN’DA
İlk eğitimlerini Garzan bölgesinde birlikte gördüler. PKK yaşamına yabancılık çekmeyen üç yoldaş, kısa sürede adapte olmuşlardı. Sozdar, ilk adımlarında kendisini derinden etkileyen PKK yoldaşlığını ve PKK’deki kadın duruşunu şu sözlerle dile getirmişti: “Gerilla yaşamı ilk yoldaşlıktır. Dağda bir kadın olarak kendini özgür hissetmek, düşüncelerini özgürce dile getirmek baskı olmadan, beni ilk etkileyen sebeplerdi.”
Gördükleri ilk eğitim, Seran ve Sema’nın peşinden koşacakları amaca ışık tutmuştu. Eğitimden sonra düzenlemeler belirlendi. Seran, kısa Garzan pratiğinden sonra Van alanına geçiş yapmıştı. Mücadele içerisinde ilk tecrübelerini Garzan alanında edinmeye başlayan Sema, yetkin bir YJA Star savaşçısı olmaktaki ve kendisini askeri alanda geliştirmekteki ısrarıyla Medya Savunma Alalarına geçiş yapmıştı. Sozdar ise Marinos’a, hem ideolojik hem askeri donanımına sahip olan YJA Star Komutanı Azê Malazgirt yoldaşın yanına geçmişti. Heval Azê’nin yoldaşlığından, komutanlığından, bağlılığından ve mücadelesinden etkilenen Sozdar, duygularını şu sözlerle ifade etmişti: “PKK’yi birebir ondan öğrendim. Kişiliğimin bazı gerçekliklerini onun yanında gördüm. PKK’yi anlatan, yoldaşlığı sevdiren, bu dağlarda kadın olarak nasıl ayakta durmam gerektiğini Heval Azê’den öğrendim. Önderlik felsefesini, ideolojisini anlamayı ve pratikleştirmeyi onun sayesinde öğrendim."
PKK’nin genç kadın savaşçıları, belli bir süre Bakur alanında yaman pratikleri atlatıp farklı dönemlerde Medya Savunma Alanlarına geçiş yaptı.
PKK EĞİTİMİYLE YETKİNLEŞTİLER
Eğitim süreçlerinden geçen üç yiğit sevdalı, büyük değişim ve dönüşüm dönemleri yaşamış ve Kadın Özgürlük İdeolojisi’nin kâmil militanları olmuştu. “Hem şehit yoldaşlarımın ve hem de Önderlik üzerindeki tecridin intikamına yoğunlaşarak eğitimden sonuç çıkarmak istiyorum” diyen Sozdar, tüm kararlılığıyla sistemin kişiliğinde oluşturduklarına karşı mücadele vermişti. Önderliğin takipçisi olan ve ideolojisinden etkilenen Sozdar, “Önderliği okuduktan sonra anladım ki; Önderlik felsefesi sadece tetiğe basıp bir insan öldürmek değildi” demişti. Sozdar, gördüğü eğitimlerle Önderliği daha fazla anlamış, anladıkça da özgür kadına ve yaşama olan sevdası artmıştı.
Amacının gerçek bir militan ve profesyonel bir gerilla olmak olduğunu belirten Seran da “Önderliğe, halkıma ve şehitlere yakışır bir şekilde kadın eksenli mücadele edeceğim” diye benliğini bu uğura adayan militanlardan biri olmuştu. Seran, öncü, yardım sever, paylaşımcı özelliklerine sahip bir kadın olarak yoldaşları arasında sevilmişti. Bu tarzı ve gerilla-dağ tecrübeleri Seran’ı kısa sürede komutanlaştırmıştı.
Sema da tıpkı iki yoldaşı gibi kısa sürede gerilla ve dağ yaşamını hiç zorluk çekmeden benimseyebilmişti. Garzan alanında edindiği ideolojik ve askeri tecrübelerle güçlü duruşların sahibi olmuştu. Medya Savunma Alanlarının farklı bölgelerinde pratik yürütmüş, moral ve motivasyonuyla göze çarpan bir savaşçı olmuştu. Sema, askeri alanda uzmanlaşıp yeni dönem gerilla taktiği ile pratik alanlarda zaferlerin savaşçısı olmak için başta ağır silahlar olmak üzere birçok branşta eğitim almıştı.
Bu üç kavga arkadaşı, uzman birer gerilla olabilmek için Şehit Mahir Askeri Akademisi’nde eğitim görmüştü. Bu temelde her biri düşmanla hesaplaşma gününe hazırlanmıştı. Üç yiğit sevdalı, intikamları bilenmiş kılıç keskinliğinde muharebe meydanına çıkmıştı. Kesilmiş başların, alınmış canların, sönmüş ocakların, iffetine göz dikilmiş kadınların öfkesi sürmüştü namlulara.
DÜŞTÜ TOPRAĞA ÜÇ YİĞİT SAVAŞTI
Sema, Nisan 2024’te Xakurkê’de işgalci Türk devletinin saldırıları sonucunda Bahoz ve Fırat yoldaşıyla birlikte şehadete ulaştı. Sema, Şehit Bêrîtan’ın elinden tutup Xakurkê’de özgürlük halayına durmuştu. Sema, Xakurkê’nin uçurum kenarlarında yeşeren bir sümbüldü artık.
Sozdar, kendini en kısa zamanda her anlamda yetkinleştirmek için büyük çabalar vermişti. Sozdar, komutanı olan, her hareketini takip ederek PKK yaşamını öğrendiği Azê Malazgirt yoldaşın ve onu PKK saflarıyla tanıştıran Seran Kurdistan Xoser yoldaşın şehadet haberlerini almıştı. Bundan çok etkilenen Sozdar’ın düşmana beslediği kin ve öfkesi büyümüş, yoldaşlarının hesabını sormak için kendini her boyutta yetkinleştirmeyi başarmıştı. Sozdar, verdiği büyük emek ve çabalar sayesinde 2020’de yönünü Bakur alanına vermişti. Sozdar, bir kez daha Seran, Sema ve Azê Malazgirt yoldaşları şahsında tüm şehitlerin intikamını almak için Botan’da düşman karşısına çıkmıştı. Sozdar, omuzunda üç silah, yüreğinde binlerce acı, namlusunda tek bir amaçla savaşmıştı. Botan’ın Elkê alanında Temmuz 2024’te düşmanın saldırılarına karşı fedaice savaşan Sozdar, yoldaşı Eylem ile birlikte şehadete ulaştı.
Heftanîn’de yürüttüğü başarı dolu pratiklerden sonra Zîlan çizgisinde derin yoğunlaşmaların sahibi olan Seran, Özel Kuvvetler’e katılmıştı. Katılımıyla her koşul altında Apocu çizgide ilerleyen bir militan olmuştu. Bu alanda birçok çalışmada büyük emeklerin sahibi olan Seran, Haziran 2017’de Zap’ta şehadete ulaştı. Seran gönlünden her yoldaşına bir parça sevgi adamıştı, sevdikçe yüreği genişlemişti, sevdikçe can bulmuştu, sevdikçe çoğalmıştı.
Nasıl ki her ağaç tohum serper toprağına, gerilla da yüreklere tohum serper. Toprak, ana kucağı gibi tohumları yarınlar için korur ve besler, tıpkı yoldaşının yüreği gibi. Düştü toprağa üç yiğit sevdalı savaşçı, biri ilk meyvelerin verildiği mevsimde diğer ikisi ise hemen ardından. Düştüler her yüreğe ve her yürekte bir intikam ateşi filizlendirdiler.