Daha önce çıplak arama dâhil sık sık işkence haberleriyle gündeme gelen Van F Tipi, T Tipi, M Tipi ve Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde hak ihlalleri her geçen gün artıyor. Tüm yasal haklarından mahrum bırakılan, sürekli sürgünlerle karşılaşan son zamanlarda cezalarını bitirmelerine rağmen “İyi halli” olmadıkları gerekçesiyle tahliye edilmiyor. Tüm bu baskılara başvuran Van cezaevlerinde şimdi de “Şartlı tahliye, diğer bir deyişle koşullu salıverilme 5275 sayılı İnfaz Kanunu m.107” kanunu siyasi tutsaklar için yürürlükten kaldırıldı. Cezasının neredeyse 30 yılını tamamlamış siyasi tutsakların açık cezaevine alınması ya da serbest bırakılması için idare, “Pişman mısın” diye soruyor. Olumsuz yanıt alan cezaevi yönetimi; siyasi tutukluların infaz süresini uzatıyor ya da açık cezaevine gidişine izin vermiyor. Aileleri aracılığıyla mesaj veren siyasi tutsaklar kendilerinin sık sık çağrılarak “ Pişman oldun mu?” diye sorulduğunu aktardı.
Hukukçu Fevzi Çelik konuya ilişkin yaptığı açıklamada “pişmanlık” durumunun yargılama aşamasında söz konusu olduğunu ifade ederek “’Pişman mısın’ sorusuyla amaç siyasi tutsakların onurunu kırmaktır. Hukukta böyle bir durum olamaz. Pişmanlık suç işlerken sadece yargılanırken var. İnfaz aşamasında bu uygulanamaz” dedi.
Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Amaç siyasi tutsakların cezaevinde ki dayanışmasını kırmak, kendi içinde ki dayanışmasını yok etmek. Birbirine düşürmek karşı karşıya getirmek. Cezası bittikten sonra onun sosyal siyasal yaşamını bitirmek amacıyla yapıyor. Son zamanlarda aileleri çağırarak ailelere psikolojik baskı yapılıyor. Siyasi tutsakları tarafsıza yönetmek istiyorlar. Onurunu kırmak istiyorlar. Adli tutuklulara ‘Sen bir daha adam öldürecek misin” diye sormuyorlar ama siyasi tutsaklara bunun sorulması art niyetli bir politikadır. Anayasada hiç kimse kendi düşüncesini ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz, anayasa açıkça ihlal edilmektedir.”