Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Mehmet Rüştü Tiryaki, Colemêrg Belediyesi'nin gasp edilmesine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

BELEDİYE MECLİSİ’NİN İRADESİ DE ORTADAN KALDIRILMIŞTIR

31 Mart 2024 seçimlerinde partilerinin 78 belediyeyi kazandığını ve halkların kayyum uygulamasını kabul etmediğini sandıkta gösterdiğini kaydeden Tiryaki, “Sandıkta umduğunu bulamayan iktidar ortakları Hilvan seçim sonuçlarını kabul etmemiş ve seçimlerin yenilenmesi için YSK eliyle karar almıştı. Söz konusu bu karardan sonra 2 Haziran’da yapılan yenileme seçimlerinde partimiz ve Hilvan halkı iktidar ortaklarına tarihi bir hezimet yaşatmıştır. AKP-MHP iktidar bloku, Hilvan’da yaşadığı hezimeti kabul etmek yerine yine halkın iradesini kendisine hedef olarak seçmiştir. Hakkari Belediyesi Eş Başkanımız Mehmet Sıdık Akış, sabah erken saatlerde Wan’da gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklama ile Hakkari Valisinin kayyum olarak atandığını açıklamıştır. İçişleri Bakanlığı bu kararıyla kendisini mahkemenin yerine koymuş ve mahkeme kararını beklemeden karar vermiştir. Kayyum atanmasıyla Belediye Meclisinin iradesi de ortadan kaldırılmıştır” dedi.

“Kendilerini askeri darbe mağduru olarak lanse edenler bu darbeyi “Allah’ın lütfuna” dönüştürme çabalarına kayyum uygulaması üzerinden devam etmektedirler” diye devam eden Rüştü Tiryaki, Türkiye’nin 15 Temmuz askeri darbe girişiminden bu yana 8 yıldır siyasi darbelerle yönetilmeye çalışıldığına; kendinden olmayanı düşmanlaştıran, karşıt görüş bildireni zindanlarda cezalandıran, kazanamadığını gasp eden bir anlayış ile yönetilmeye çalışıldığına işaret etti. Tiryaki, “Bu anlayış, bugün bir kez daha düşmanca yönünü Kürt halkının iradesi üzerinden göstermiştir” ifadelerini kullandı.

NORMALLEŞME ÇAĞRISI YAPANLARIN SAMİMİYETSİZLİĞİ BİR KEZ DAHA GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞTIR

Bugün Türkiye halklarına normalleşme çağrısı yapanların samimiyetsizliklerinin bir kez daha gün yüzüne çıktığını vurgulayan Tiryaki, “AKP Genel Başkanının ifadelerinin “Kürtler hariç” anlamını içerdiğini anlıyoruz. Türkiye eğer bir normalleşme sürecine girecekse şüphesiz bunun yolu Kürtlerle savaşmaktan ve onların iradesine saldırmaktan değil Kürtlerle bir arada ortak yaşamı inşa etmekten geçer” dedi.

HALKIMIZLA BİRLİKTE DEMOKRATİK TEPKİMİZİ GÖSTERMEKTEN GERİ DURMAYACAĞIZ

Açıklamanın devamında ise şu vurguya yer verildi: “31 Mart seçimleri öncesinde Hakkari’de her türlü kirli yönteme başvuran AKP-MHP, yine de sandıkta umduğunu bulamadı. Haram seçmen taşıma, sandık güvenliğini ortadan kaldırma, para dağıtma gibi yollara başvuranlar Hakkari halkının ortaya koyduğu irade beyanının önüne geçememiştir. Hakkari halkı her zaman olduğu gibi iradesine sahip çıkmış ve irade beyanını partimizden yana ortaya koymuştur. Bugün bizlere düşen de bu iradeye sahip çıkmak ve korumaktır.

Buradan iktidar ortaklarını bir kez daha uyarıyoruz: Daha önce denenmiş ve kabul görmemiş bu yol ve yöntemlerden vazgeçin. Demokrasiden yana tavır gösteren halkların gaspçı kayyum politikasına karşı tahammülü yoktur. Hakkari halkı 2 ay önce sandıkta iradesini tecelli ettirmiştir. Size düşen sadece ve sadece bu iradeye saygı göstermektir. DEM Parti olarak kayyum gaspını kabul etmeyeceğimizi ve bulunduğumuz her alanda halkımızla birlikte demokratik tepkimizi göstermekten geri durmayacağımızı belirtiyoruz.”