Toplumsal Sözleşme Suriye'nin anayasası olabilir

PYD Halkla İlişkiler Bürosu Eşbaşkanı Sîhanok Dîbo, Toplumsal Sözleşme’nin gelecekte Suriye’nin anayasası niteliğinde olabileceğini belirterek, "Suriye, artık sadece Suriye Arap Cumhuriyeti olamaz" dedi.

Toplumsal Sözleşme'de Arap halkının hakları nasıl ki güvence altına alındıysa Kürt, Ermeni, Süryani, Çerkes halkların da haklarının güvence altında olduğunu söyleyen PYD Halkla İlişkiler Bürosu Eşbaşkanı Sîhanok Dîbo, "Bu durum, sözleşmenin prensibini oluşturan temel taşların başında geliyor" diye konuştu.


ANF'ye konuşan Toplumsal Sözleşme’nin Dar Komite Üyesi ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) Halkla İlişkiler Ofisi Eşbaşkanı Sîhanok Dîbo, Toplumsal Sözleşme’nin özellikle Suriye krizinin her yönüyle tıkanma yaşadığı bir döneme denk geldiğini belirterek, "100 yıl aradan sonra tekrardan ulus devletin, topluma dayattığı hükümlerin yaşandığı bir dönemde Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, kaos ve krizlere çözüm sunacak radikal bir demokrasi çıkışı sergiledi. Böylesi bir dönemde Demokratik Özerk Yönetim'in, Toplumsal Sözleşme’yi sunması ve statüsünde ısrar etmesi önemli bir adımdı” dedi.

KOMÜNDEN MECLİSE KADAR

Komün, meclis ve kanton sistemine dikkat çeken Sîhanok Dîbo, şöyl edevam etti: “2014, 2017 dönemlerinde yapılan Toplumsal Sözleşme'den referansla ve bölgede yaşanan sorunlara benzeyen sorunları olan ülkelerin de sözleşmeleri incelenerek  sonuçlar elde edildi. Demokratik bir sözleşmenin oluşması için ciddi çabalar harcandı. Çözüm odaklı bir adımdır. Suriye krizinin bu düzeye ulaşması ve bölgede yaşanılan zorlukların çözülmesi içindi. Dolayısıyla birlikteliği esas alan bir idari sisteme ihtiyaç var. Komple birbirini tamamlayan ve her bir sistemde temsiliyetini bulan bir şemanın ortaya çıkması için komün, belde, şehir, kanton ve belediyelerin ahenkle işleyebilmesi gerekiyor. Hak ve hukukun güçlendirilmesine dayanıyor. Halkların temsiliyetini yapan komün, Halkların Demokratik Meclisi’ne kadar uzanıyor ki halkların fikir ve iradesini esas alabilsin.”

HALKLARIN DEMOKRATİK MECLİSİ

Halkların Demokratik Meclisi’nin görev ve sorumluluklarına işaret eden Sîhanok, şunları paylaştı: “Halkların Demokratik Meclisi, Kuzey-Doğu Suriye’nin çıkarları doğrultusunda kararlar alır. Kurum ve kuruluşları gözetleyen ve aktifleştiren bir meclistir. Toplumsal Sözleşme'nin önsözünde belirlenen prensiplerin takipçisi, denetleyicisi, güçlendiricisidir. Demokratik, ekolojik ve eşbaşkanlık sisteminin uygulayıcısıdır. Topluma dayalı, toplumun hizmetinde olan ekonomiyi esas alır. Kısacası demokrasiye engel teşkil eden tüm hususların karşısında durur ve demokrasinin uygulanmasından sorumludur. Meclis'te toplumun tüm kesimini temsil eden temsilciler de bulunacaktır. Sadece Suriye ve Kuzey-Doğu Suriye’de değil dünyada güvenlik ve istikrarın yaratılması için önemli bir meclis olacaktır.”

KONFEDERAL SİSTEME DAYANIYOR

Konfederal sisteme dayandıklarının altını çizen Sîhanok, her kurum ve kuruluşun görev ve sorumluluklarının, önemi ve yerinin farklı olduğunu fakat bütünlüklü bir sisteme dahil olmaları gerektiğini söyledi. Kurumların tümünün birbirini tamamlayacak bir fonksiyonda uyumlu olacağını kaydeden Sîhanok Dîbo, "Atılan bir adım diğer adımı tamamlayacak. Sistemimizde komün esastır. Komün, mahalle, belde, kanton ve halkların meclisi birlikte demokrasiyi sağlayacaktır” dedi.

KENDİ KENDİNE YETEBİLEN EKONOMİ

Sîhanok Dîbo, bölgenin kalkındırılması için ekonomi, sağlık ve eğitimin başat role sahip olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Bölge doğal kaynaklarıyla biliniyor. Hem toprağı hem suyu hem de yeşillik açısından zenginliği bol olan bir bölge. Halkların çıkarlarına hizmet edecek bir ekonomiye ihtiyaç var. Kendi kendine yeterliliği esas alacak. Ayrıca bölgenin ekonomisinin gelişmesi için ön açıcı projelere de engel oluşturmayacak. demokratik Özerk Yönetim'e karşı açılan savaş ve tehditler hala da devam ettiği için istikralı ekonomi sorunu var. Buna rağmen de halkların çıkarlarını esas alan bir ekonominin yaratılmasında ısrarlı.

PARASIZ SAĞLIK SİSTEMİ

Sağlıklı bir yaşam için ciddi ve sistematik adımların atılacağı kararlar alındı. Halkın çıkarlarını koruyan bir ekonominin oluşturulmasıyla para karşılığı olmayan bir sağlık sisteminin yaratılması önemli hedeflerimiz arasında. Şu anda da tüm saldırı ve tehditlere, ambargo ve zor koşullara rağmen önemli adımlar atıldı.

ANA DİLDE EĞİTİM

Halkların siyasi, toplumsal ve kültürel haklarının korunmasının yanı sıra eğitim hakları da korunuyor. Her ulusun ana dilinde eğitim görme, konuşma hakkı vardır. Şu anda da her ulus ana dilinde eğitim görüyor. Arapça, Kürtçe eğitimler mevcut ve Süryanicenin daha da gelişmesi içinde çabalar harcanıyor.”

HALKLARIN CUMHURİYETİ

Sîhanok Dîbo, Toplumsal Sözleşme'de Demokratik Suriye Cumhuriyeti belirlemesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Kürtler, Araplar, Asuri-Süryaniler, Türkmenler, Ermeniler, ÇerkeSler, Çeçenler; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Êzîdîler olmak üzere yaklaşık 38 etnik çeşitlilik bulunmakta. Suriye’de yaşayan halklara azınlık veya çoğunluk olarak bakamayız. Böyle değerlendirmek büyük bir hata olur. Zengin ve renkli bir topluluğu barındıran toprak parçası diyebiliriz. Ortadoğu’nun aynası pozisyonundadır. Suriye sadece Suriye Arap Cumhuriyeti olamaz. Toplumsal Sözleşme de Arap halklarının hakları nasıl ki güvence altına alındıysa Kürt, Ermeni, Süryani, Çerkes halkların da hakları güvence altında. Bu durum sözleşmenin prensibini oluşturan temel taşların başında geliyor. Dolayısıyla gelecekte Suriye için Müslümanların, Arapların, Kürtlerin vb. denilmesi kabul görülemez. Çünkü toplumlar arası bağı koparıyor, sınıflaşmanın önünü açıyor. Suriye’nin sadece Arap Cumhuriyeti olması belirlemesi diğer halklara büyük acılar yaşattı. Sözleşmede belirlenen tanımlama sadece bir ad değil; içeriktir, sadece bir içerik de değil gelecektir. Parçalayan bir gelecek değil, bir araya getiren, ortaklaştıran ve bütünlüğü savunan bir geleceğin tanımlamasıdır.”

SEÇİMLER DE YAPILACAK

Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Genel Meclisi tarafından seçim tarihlerine ilişkin yakın zamanda açıklama yapılacağını paylaşan Sîhanok Dîbo, "Yüksek Seçim Kurulu’nun kurulması da gerekiyor. Bunun yanı sıra Toplumsal Sözleşme’nin korunması için bir heyet oluşturulacak. Çok yönlü komite ve kurumların inşa edilmesi gerekiyor ve bunlar misyonlarına göre uyum içerisinde çalışmalı. En önemlisi de Kuzey- Doğu Suriye’nin bütünlük bir yöntemle yönetilmesi, geliştirilmesinin temeli seçimlerle atılacak” dedi.

KRİZİ SONLANDIRABİLECEK

Toplumsal Sözleşme’nin gelecekte Suriye’nin anayasası olacak nitelikte olduğunun altını çizen Sîhanok Dîbo, şunları ekledi: “Suriye’de yaşanan kriz ve kaosun sonlandırılması sağlayabilecek bir sözleşmedir. Halkların iradesine karşı çok yönlü siyasi oyunlar içerisinde olan yaklaşımların da önünde set olacaktır. Yönetim şekli ve teorik açıdan ilk defa Demokratik Ulus felsefesinin uygulandığı bölge, sözleşmeyle daha da güçlü adımlar atacak. Halkların iradesine karşı duran milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi zihniyetler karşısında kalıcı çözümler yaratabilecek.”