Tülay Hatimoğulları: 'Etki ajanlığı' faşizmdir
Eşitlik İçin Kadın Platformu DEM Parti'yi ziyaret etti. Ziyarette konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Etki ajanlığı açık faşizmin kurumsallaşmasıdır" dedi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu DEM Parti'yi ziyaret etti. Ziyarette konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Etki ajanlığı açık faşizmin kurumsallaşmasıdır" dedi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu, DEM Parti Genel Merkezini ziyaret ederek Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları ve Kadın Meclisi ile görüştü.
Görüşmede konuşan Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Bizim açımızdan 6284’ün tartışmaya açılması, muhafazakâr kodları kadına yüklemek anlamına geliyor. Maarif Projesi ve müfredattaki değişiklikler kadın hareketinin de ilgilenmesi gereken konular. Başta kadın hareketi olmak üzere hepimizin problemi. AKP iktidara geldiğinde kadın hareketinin bazı mitingleri olmuştu. Hak koparabiliyorduk ama şimdi ne yazık ki çok az sonuç alıyoruz. Onlara karşı en güçlü duran, geri adım attıran kadın hareketi oldu. İstanbul Sözleşmesinden çekilmelerini kendi tabanındaki kadınlara da kabul ettiremediler.
Etki ajanlığı meselesi siyasi partilerin gündemi ancak Soyadı Kanunu ve 6284 bu kadar gündem olmadı siyasi partilerde. Oysa partilerin etki ajanlığı kadar, bu konuları da söylemesi gerekiyor. Muhalefet etki ajanlığını konuşuyor. Açık faşizmin kurumsallaşması anlamına geliyor. Hukuki ve yasal olarak ne söylememiz gerektiğini konuşmalıyız. O partilerin ortaya koyacağı tutum çok önemli. AKP bu tür toplumsal konularda bir mutabakat arıyor. Anayasa konusunda bizimle ilgili kriminalize etme çalışmaları var. Her şeye reddiyetçi yaklaşmak istemedik. 12 Eylül Anayasasının değişmesi gerektiğini söylüyoruz. AİHM kararları uygulanmıyor. Osman Kavala kararı uygulanmıyor. Yakın zamanda 407 sene verildi arkadaşlarımıza. Bir anayasa yapım süreci nasıl olmalıdır, sorusunun toplumda canlı tutulması gerekir diye düşünüyoruz. Kürt sorununda adım atılırsa, kayyumdan geri adım atılırsa DEM Parti buna 'evet' diyebilir deniyor. Tarih bunun hesabını sorar bize. Demokratik olmayan bir anayasaya sadece kayyum atanmayacak diye hiç kimse evet demez. 80 darbesinden sonra ilk etapta sokaklara çıkan kadınlardı, şimdide aynı. O yüzden sokak ayağını da örgütlememiz gerekiyor. Bütün bu konularla ilgili tavrımız nettir. Asıl caydırıcı olan sokak ayağıdır."