Tülay Hatimoğulları: Suriye'deki kriz Kürtlerle görüşerek çözülür

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Şam ile anlaşmanın sahici yolu Qamişlo ve Kobanê'den geçer” dedi. İmralı tecridine tepki gösteren Tülay Hatimoğulları, annelerin direnişini selamladı.

DEM PARTİ GRUP

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te haftalık grup toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin son bulması için Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde açıklama yapmak amacıyla Ankara'ya gelen anneler de DEM Parti grup toplantısına katıldı. Anneler sık sık “Bê serok jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindanan" sloganı attı.

Tülay Hatimoğulları, Madımak Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı, "Hiçbir firari sanığın yakalanması için doğru düzgün bir adım atılmadı. Zaman aşımına uğradığına dair karar açıklandığında Erdoğan hayırlı olsun diye cevap vermiştir" dedi.

Tülay Hatimoğulları, "Bu parlamentonun çatısı altında bütün Alevi katliamları, Roboski ve benzeri bütün katliamlarla yüzleşmek için komisyon oluşturulmalıdır" dedi.

Hakan Fidan'ın "Üçüncü Dünya Savaşı" açıklamasına değinen Tülay Hatimoğulları, Orta Doğu ve Afrika başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde böylesi bir savaşın yaşandığını kaydetti, "Ülkeyi yönetenler gerçekleri halktan gizliyorlar" diye ekledi.

Türkiye'nin paramiliter gruplarla kurduğu ilişkiye değinen Tülay Hatimoğulları, Kayseri’de bir çocuğa yönelik cinsel istismar iddiası sonrası Türkiye’nin pek çok yerinde Suriyelilere saldırılmasına tepki gösterdi.

Tülay Hatimoğulları, şunları da belirtti:

"Diyor ki bizim işimiz yok Suriye’de. Suriye'nin içişlerine karışmayız, diyor. Dostum Esad birden Esed oluverdi, şimdi de bir daha dostum Esad politikasına dönmek istiyorlar. Görüşme için yıllardır çaba içindeler. Bu yeni bir tutum değil. Peki işiniz yoksa içişlerine karışmıyorsanız, Efrîn'de neden kaymakam atadınız, neden Türkiye'ye bağlı üniversitelerin Antep üniversitesinin şubesini açtınız, neden PTT açtınız ve ÖSO güçlerine Türkiye’nin parası ile maaş ödüyorsunuz? Bu iş işlerine karışmak değilse nedir?
Türkiye resmi olarak Suriye ile görüşmelidir. Esad ile de görüşmelidir ama bu görüşmeler gerçekleşeceği zaman oradaki Kürt halkının iradesi ile de görüşmelidir. Orada Qamişlo ile de görüşmelidir. Her kesimle mutlak görüşmelidir. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki Kürt sorununu çözmemiş olan bir Türkiye'nin dış siyasette başarıya imza atma ihtimali yoktur. Ve şu uyarıyı bir kez daha yapıyoruz; Türkiye’de şu an Dışişleri Bakanlığı diyalog ve diplomasi çalışması yürütmek yerine, MİT faaliyetleri yürütüyor. Şam ile anlaşmanın sahici yolu, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmektir. Sahici yolu Qamişlo ve Kobanê'den geçer.

İMRALI TECRİDİ

Barış Annelerimiz de burada. Analarımız özellikle Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda ısrarcı olan bir direnişe destek veriyorlar. Ve analarımızın en temel talebi İmralı tecridinin ortadan kalkması, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin ortadan kalkması.
Analarımız Adalet Bakanıyla görüşme talep etti. Evet bir görüşme gerçekleşti ama Adalet Bakanı talep edilen sorunlar hakkında zerre kadar bir çözüm önermedi. Şu an tecridin ortadan kalkması ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için cezaevlerinde devam eden direniş var. Analar bir yandan bu direnişi destekliyor ve bir yandan yaptıkları eylemlerle her hafta Ankara’ya gelerek Adalet Bakanlığına yürüyerek, Adalet Bakanlığıyla görüşme talep ederek bu taleplerini tüm Türkiye’ye buradan duyurdular. Biz de DEM Parti olarak taleplerinizin sonuna kadar arkasındayız. Beraber mücadele edeceğiz. Hepinizin mücadelesi önünde saygıyla eğiliyorum.

BELEDİYE GASPLARI

Kayyuma geçit vermeyeceğiz. Kayyum gayrimeşrudur, hukuk dışıdır, kayyım 31 Mart’ta bir kez daha toprağa gömülmüştür. Kayyum politikasından derhal vazgeçilmelidir. Hakkari’de belediye meclisinin seçtiği Viyan Tekçe belediyenin başkan vekili olarak derhal atanmalıdır.

'ERDOĞAN NORMALLEŞME BAHANESİYLE MUHALEFETİ SİNDİRMEK İSTİYOR'

Erdoğan kendi ağzından itiraf etti, 'biz normalleşmeden bahsederken biz muhalefetin normalleşmesini istiyoruz' dedi. Şunu bütün Türkiye halkları çok iyi bilsin ki, biz şunun gayet farkındayız: Erdoğan bu seçimden aldığı yenilgiden dolayı ben normalleşiyorum diyerek muhalefetin daha az muhalefet yapmasını sağlayıp kendini toparlamak istiyor. Onların ne yapmak istediklerini, muhalefeti kendi minderlerine çekmek istediklerinin farkındayız. Biz Erdoğan'ın bizi çizmek istediği çerçeveye girmeyiz, o çemberde de kalmayız. Bu normalleşme sürecini muhalefetin üzerinde bir kılıç gibi gezdirmesini kabul etmiyoruz. Bize düşen en önemli görev Erdoğan’ın, AKP'nin ortakları ile birlikte halka karşı yürüttükleri bütün yanlış politikalara karşı durmaktır. Biz muhalefet olarak işçinin, emekçinin, kadının, yoksulun, çiftinin, emeklinin, gençlerin, engellilerin ezcümle bütün halkların ve inançların bütün ezilen ve sömürülenlerin yanında olmaya, onların politikaları karşısında daha güçlü durmaya devam edeceğiz."

ANNELERDEN PROTESTO

Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin son bulması, Kürt sorununun demokratik yönetmelerle çözülmesi için boykot eylemlerini sürdüren tutsakların seslerini duyurmak için gittikleri Ankara'da tecridi Meclis'te protesto etti.

 Barış Anneleri, Anayasa Mahkemesi önünde saat 15.30'da yapacakları açıklama öncesi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup toplantısına katıldı. Barış Anneleri, tecridi, alkış ve zılgıtlar eşliğinde attıkları "Bijî berxwedana zindana" sloganlarıyla protesto ederek, grup toplantısına katıldı.
Barış Anneleri’nin DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın katılımıyla saat 15.30'da Anayasa Mahkemesi önünde basın açıklaması yapması bekleniyor.