1925 Kürt Halk Ayaklanmasına öncülük eden Şeyh Said’in ismi 2011 yılında Barış ve Demokrasi Partisi Amed Büyükşehir Belediyesi tarafından Farqin-Xarpet yolunu bağlayacak bir bulvara verildi. Kayyım yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi’nin bulvara bu ismi yeni verdi iddiaları ile Şeyh Said ismi hedef haline getirildi. Türk siyasi partileri, ırkçı, faşist ve yazarlar tarafından Şeyh Said ismi üzerinde yürütülen tartışmaları Kurdistan İslam Topluluğu(CİK) Genel Başkanı Hafız Ahmed Turhallı ANF’ye değerlendirdi.
KİMSE KÜRTLERİN DEĞERLERİ ÜZERİNE SEÇİM OYUNUNU KURAMAZ
Turhallı, Kurdistan’ı sömüren devletlerin sıradan olmadığını belirterek, “Bunları tanımak lazım. Bunların plan ve oyunlarını iyi bilmek lazım. Yoksa her zaman yaptıkları gibi yine halkımızı kandırmanın derdindeler. Bu devletler sürekli Kürt halkını kandırmanın peşindeler. Yüzyıllardır halkımızı kandırıyorlar. Artık bunların vaatlerine ve politikalarına kanmamalıyız. Daha önce Osman Baydemir Belediye Başkanlığı döneminde bir bulvara Şeyh Said isminin verilmesini sanki yeni bir şeymiş gibi tekrar gündeme getirdiler. Yerel seçimler öncesi yine bir oyun peşindeler. Halkı kandırma üzerine bir kurgu kurmuşlar.
İktidar partisi ve ortağı olan partiler Şeyh Said ismi ile Kürtlere sempatik görünmek istiyorlar. Yani İslam-kardeşlik adı altında bunu kullanmak istiyorlar. Bunun için isminin bulvara vermek istiyorlar. Bu yalandır. Bu 2011 yılında BDP döneminde verilen bir isimdir. Bunu sadece kullanmak istiyorlar. Sonra halkın belediyelerine kayyım attılar. Kayyımlar, Kurdistan’da Kürtlük adına ne varsa hepsini ortadan kaldırdılar. Kürtçe cadde isimleri, köy isimleri mahalle isimlerini tek tek kaldırdılar. Belediyeler bünyesinde Kürt kültürü adına ne varsa yasakladılar. Kürt kültürünü ve adını yasaklayan bir zihniyet nasıl Şeyh Said’e sahip çıkar. Bu bir oyundur. Kandırmacadır. Yerel seçimlere 5 ay kala mı Şeyh Said akıllarına geldi. Bu bir seçim oyunudur”
KÜRT TOPLUMUN DEĞERLERİNİ YOK ETMEYİ AMAÇLIYORLAR
Şeyh Said’in Kürt halkının önemli bir değeri ve öncüsü olduğunu kaydeden Turhallı, şunları söyledi: “Bazı Kemalist sol çevreler ve benzeri yazarlar hakaret ve iftiralarla bu sürece dahil oldu. Şeyh Said’in şahsında Kürt halkına yönelik bir hakarettir. Bu Kürt düşmanlığıdır. Bazı çevrelerde İslam adı altında Şeyh Said’in misyonunu ve gerçekliğini çarpıtıyorlar. Şeyh Said’i Kürt kimliğinden soyutlayarak İslam Şehidi olarak lanse ediyorlar. Peki burada şu soruyu sormak lazım. Peki İslam Hak ise Kürt gerçekliği hak değil mi? Kürtlere yapılan zulümler peki nedir? Bu aynı zamanda İslam düşmanlığıdır. Bunu bilmek gerekir. Şeyh Said üzerinden Kürtlere saldıran iki kesimde bu şekilde Kürtleri kandırmak ve kazanmak istiyorlar. Bir kesimi Kemalist Sol kendilerine İslam karşıtı lanse ediyorlar. Bu şekilde biz Kürt halkını inkar edip, yok etmek istiyorlar. Diğer kesim ise Kürtler içinde Şeyh Said üzerinden Türk İslam Sentezi anlayışını yerleştirmek istiyor. Bizim değerlerimizi bize karşı kullanıp bu şekilde amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Amaçları Şeyh Said’in misyonunu ve Kürt toplumu nezdinde oluşturduğu değeri yok etmektir. Bu şekilde Kürt değerlerini Kürt halkına karşı kullanıp, onları yok etmek istiyorlar. Halkımız bu oyunu iyi görmeli ve buna kanmamalıdır.
‘KÜRT HALKI İHANETE UĞRADI ŞEYH SAİD BU İHANETE KARŞI HAK MÜCADELESİNİN ÖNCÜSÜDÜR’
Kemalist ve diğer kesimlerin Şeyh Said’e yönelik ihanet gibi söylemlerin bir gerçeği saptırmanın gayreti olduğunu ve bunu dile getirenlerin hakikati ters yüz etmenin peşinde olduğunu söyleyen Turhallı, “Allah hainleri sevmez. Şimdi hainlik nedir onu netleştirmemiz gerekir. Sonra kim kime ihanet etmiş kendiliğinden ortaya çıkar. Bir emanet veya bir söz verirsin ona sahip çıkmazsan ihanet edersin. Osmanlı tebaasında yaşayan birçok millet bağımsızlığını elde etti. Türk devleti kurulurken, Kürtler onlarla hareket etti. Mustafa Kemal ve arkadaşları Kürtlerle ortak vatan kuracaklarının sözünü verdiler. Kürtlere bu bizim ortak vatanımız dediler. Kürtler din kardeşliği adı altında Türklerin yanında durdu. Kurdistan’da Kürt milletin ülkesidir. Bunu tarihi bir gerçek. Bu hakkı teslim etmek lazım. Bunlar Kürtlere ihanet etti. Türkiye devleti kurulduktan sonra Kurdistan’ın bir parçası dahil oldu. Bunlar devleti kurduktan sonra dönüp Kürt halkını inkar ettiler. En büyük ihaneti bu sistem ile Kürtlere yaptılar. Şeyh Said’de bu ihanetin önünü almak için, Kürt halkının hak ve hukukunu savunmak için bunu kendisine İslami bir vazife olarak gördü. Bu doğru bir İslam’dır. Çünkü Kürt halkı İslam’ı samimi ve dürüstçe yaşayıp kabullenen bir toplumdur.
Kemalist rejim Türk devletini kurduktan sonra Kürtlere ihanet etti. Kürtleri inkar ve imha etmeyi amaç edindi. Kürtlere yönelik soykırım siyasetini devreye koydular. Mesela Dersim soykırımında bir ayaklanma olmamasına rağmen yok etme hareketini başlattılar. Sebep yokken soykırım yaptılar. Çünkü Türklük çizgisine çekecekler. Şeyh Said bu ihaneti kabul etmedi. Bu ihanete karşı ayaklandı. Bu rejimin yaptığı ihanete karşı halka öncülük etti. Kur’an ihanet edene karşı çıkmayı emrediyor. Şeyh Said bunu yapıyor. Peygamber efendimiz diyor ki ‘Bizi kandıran bizden değil’ Türk devletini kuranlar Kürtleri kandırdı ve ihanet etti. Şeyh Said ve arkadaşları bu ihaneti kabul etmediler. İhanete karşı insani, İslami, fikri ve milli hakkını kullanarak, ayaklandı. İhanete karşı duruş sergiledi. Şeyh Said Efendi şehit edildi ancak hakkı yerine getirdi. Bu kandırmacadır. Şeyh Said, Seyyit Rıza, Mele Said’i Kurdi mezarları nerede. Şimdi İslam adına Şeyh Said ilgili beyanlar verenler iktidar ve iktidar ortaklarıdır. Peki bu ismi kullanacağına niye mezar yerini söylemiyorsun. Şimdi Şeyh Sait İslam şehidi diyen örgütlere, siyasi oluşumlara sesleniyorum. İktidar ortaklarısınız mezar yerini niye sormuyorsunuz. Bütün bunlar halkımızı kandırmak içindir. Kürt milletvekilleri mecliste Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması için soru önergesi veriyor. Hepsi AKP ve diğer Türk partilerin oylarıyla reddediyor. Halkımız bunu iyi bilsin değerlerimizin mezarlarını gizleyerek, yok ederek kendi anlayışlarını bize dayatıyorlar. Bizi Türk İslam Sentezi anlayışı içinde eritmek istiyorlar. Halkımız buna kanmasın. Bizim büyüklerimizin, değerlerimizin, öncülerimizin, seyitlerimizin, şeyhlerimizin mezarlarına bile tahammül edemiyorlar. Şeyh Said hareketi hak ve hukuk harekettir. Allah’ın bir ismi de Hak’tır. Allah bütün peygamberlerine hakkın yerine getirilmesini emretmiştir. Şeyh Said’de Kürt halkının hakkı mücadele etmiştir. Kürt halkının da hakkı diğer tüm halklar gibi İslami, insani, doğal ve vicdanidir. Bu hak Kürtlere aittir. Şeyh Said’de bu hak için mecbur ayaklanacaktı. Çünkü bu zulme, haksızlığa, inkara ve imhaya karşı duruş göstermeyenin inancı kalmaz. İslamiyet ve Kur’an hakları elinden alınan ve zulme uğrayan bir halk için mücadeleyi farz kılıyor. Şeyh Said’de hakkın ve halkının yanında durmuş mücadele etmiştir. Kimse hakikati ve İslam’ı birbirinden ayıramaz. İslam hakikattir. Binlerce yıl kendi ülkesinde, coğrafyasında yaşayan bir milleti inkâr ediliyor, buna karşı çıkmazsın İslam’dan çıkarsın. Kürt halkı binlerce yıl kendi coğrafyasında yaşıyor. Şeyh Said yaşlı olmasına rağmen Kürt halkının kendi ülkesinde inkar edilmesini kabul etmedi. Hak mücadelesi verdi. Kurdistan’ın kurtulması, Kürt halkını yok sayan bir zulüm devletine karşı hak ve insanlık mücadelesi verdi. Şeyh Said, yüksek bir erdeme ve inanca sahip bir Kürt değeri ve öncüsüdür.”