Türkdoğan: Görüntülü mesaj için mevzuat var
DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Önder Apo’nun görüntülü mesaj vermesini sağlayacak mevzuatın var olduğunu belirtti.
DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Önder Apo’nun görüntülü mesaj vermesini sağlayacak mevzuatın var olduğunu belirtti.
Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 20 Şubat'ta katıldığı bir televizyon programında, Önder Apo’nun yapması beklenen tarihi çağrının görüntülü olup olmayacağı konusunda, "Mevzuatımızda bir hükümlünün videoyla kamuoyuna seslenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak lazım" iddiasında bulunmuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Medya Haber TV'ye değerlendirmelerde Adalet Bakanı’na yanıt verdi.
Türkdoğan, "İlginç bir durumla karşı karşıyayız. İmralı aslında hukukun kara deliği” dedikten sonra Türkiye’de görüntülü mesaj konusunda mevzuatın olduğunu belirtti.
6551 sayılı özel bir kanuna dikkat çeken Türkdoğan, "Bu kanun 2014 yılında başka çözüm süreci için çıkarılmış bir kanundu. Bu kanun bugüne kadar kamu görevlileri için ve yine Akil İnsanlar Heyeti içinde yer alan çok az sayıda insan için bazı soruşturmalarda kullanıldı bu kanun. Bu kanun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a her türlü yetkiyi veriyor. Oldukça geniş kapsamı olan bir kanun. Dolayısıyla mevzuat isteniyorsa Türkiye'de mevzuat var. İlla İnfaz Kanunu'na bakmaları gerekmiyor ki İnfaz Kanunu'nda zaten görüntülü mesaj vermek için gerekli atıf yapılabilecek maddeler var. Bu sadece bu konuda Adalet Bakanlığı'nın yazılı izin vermesi gerekiyor” dedi.
Türkdoğan, “Bununda ötesinde bir özel kanunumuz var. Bu özel kanun istenirse çok rahatlıklar Cumhurbaşkanlığı görevlendireceği izinle veya doğrudan doğruya kendisinin izniyle de olabilir. Bunları hatırlatmak isterim" diye ekledi.
Yeni bir süreç başlayacaksa adımların atılması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, "Sayın Öcalan'dan gelecek çağrıyla birlikte yeni ve büyük bir süreç başlayacaksa burada acilen atılması gereken adımlar olacak. Bunların başında da Sayın Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarına kavuşması söz konusu olacak. Bu kadar önem atletiğiniz bir çağrı gerçekleştikten sonra bu çağrının gereğini kim takip edecek, nasıl uygulayacak? Sayın Öcalan bu çağrının uygulamasını bizatihi kendisinin yapması gerekecek.” diye belirtti.
“Yasalardan da önce meşruiyet diye bir şey var. Gerçekten meşru, dürüst, samimi ve ciddi bir süreç isteniyorsa bunun gereğine uygun davranılması gerekiyor." diyen Türkdoğan, şöyle konuştu: “Kürt tarafından kaynaklı bir gecikme olduğu kanaatinde değilim. Cumhur İttifakı bileşenleri, Türkiye'nin siyasi iktidarı bir karar vermelidir.
(...) Yeni süreci karşılayacak bir devlet bürokrasisinin olması gerekir. Güvenlikçi kafanın gidip biraz da özgürlükçü kafanın gelmesi gerekir. Bence bunu da göz önüne almak gerektiği kanaatindeyim. Ben bu sefer özellikle gerçekleştirilebilir, uygulanabilir çağrıya hazırlık olduğu kanaatindeyim. Çağrı meselesi konusunda da mevzuat vardır. Yeter ki bu konuda irade olsun."