Tutsak HDP'lilerden Kongreye mesaj: Direneceğiz ve kazanacağız

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Amed Milletvekili İdris Baluken ve Şırnak Milletvekili Ferhat Encu HDP Üçüncü Kongresi’ne mesaj gönderdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden onbinlerin katıldığı partisinin kongresine mesaj gönderdi.

4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan ve büyük kongrede aday olmayacağını açıklayan Demirtaş’ın kongre mesajını divan Eşbaşkanı Sırrı Süreyya Önder okudu.

Demirtaş'ın mesajı şöyle:

“Sayın divan, çok değerli partili yoldaşlar, değerli delegeler, yurtiçinden ve yurtdışından gelerek Kongremizi onurlandıran çok değerli konuklar, yabancı misyonun değerli temsilcileri ve basının değerli emekçileri…

3. Olağan Büyük Kongremiz vesilesi ile her birinizi ayrı ayrı canı gönülden selamlıyor, hoş geldiniz diyorum. Halklarımızın ve ülkemizin derin krizler ve ağır sorunlar yaşadığı bu kritik dönemde gerçekleştirdiğimiz Kongremize, ciddi bir umut ve yeni bir heyecan yaratacağına olan inancımla şimdiden hayırlı olsun diyorum.

Çok değerli arkadaşlarım;

15 aydan bu yana binlerce arkadaşımla birlikte rehin alınıp cezaevine konulmuş olmamız fiziken bizi ayırmış olsa da duygularımız ve düşüncelerimiz eskisinden daha güçlü bir şekilde yek vücut olmuştur. Bilmenizi isterim ki, kalbim olanca sıcaklığıyla Kongre salonunda atıyor. Eş Genel Başkanımız ve yeni Eş Genel Başkan adaylarımız kapsamlı değerlendirmeler yapacağı için ben sizlere sadece kısa bir mesaj iletmekle yetineceğim.

Evvela 8 yıllık Eş Genel Başkanlık görevim süresince bir an olsun destek ve dayanışmalarını benden esirgemeyen yediden yetmişe bütün halkımıza, özellikle değer ailelerimize, bütün çalışma arkadaşlarıma kadın ve genç yoldaşlarıma, Genel Merkez ve Meclis Grubu emekçi arkadaşlarıma, her birine ayrı ayrı binlerce kez teşekkür ediyorum. Bu süre zarfında en güçlü şekilde yanımda duran eşime ve bütün aileme özel olarak teşekkür ediyorum.

Sizlerin mücadelesi, emeği, morali ve desteği beni her zaman ayakta tuttu ve güç verdi. En büyük kaygım bu anlamlı desteğe layık olmak ve sizleri mahcup etmemektir. Bunun için gecemi gündüzüme katarak, bu mücadelenin bir parçası ve öncülerinden biri olmaya çalıştım. Fakat buna rağmen bütün içtenliğimle söylemek isterim ki; halen sizlere karşı mahcup ve borçlu hissediyorum kendimi. Çünkü bizler “mezar taşıma halkına borçlu gitti” diye yazın inancına sahip olanların geleneğinden geliyoruz. Halkımıza olan borcumuz öylesine bir borçtur ki, yaşam boyu ödeyerek de bitirilemez. Tam anlamıyla özgürlük ve tam anlamıyla demokrasi sağlanıncaya kadar bu borç ödenmiş sayılmaz. Hele hele yüreği evlat acısı ile dağlanmış olan bütün anne-babalara karşı henüz onurlu bir barışı armağan edememiş olmamızın mahcubiyetini de yaşıyoruz.

Bu Kongre ile birlikte Eş Genel Başkanlık görevimi başka arkadaşlara devrediyorum. Bütün bu eksikliklerimizi, yetmezliklerimizi, hatalarımızı düzeltmek için de yeni Eş Genel Başkanlarımızın öncülüğünde, yeni yönetimimiz ile birlikte sizlere layık bir mücadeleyi ortaya koyma adına her yerde elimden geleni yapmaya devam edeceğimin sözünü veriyorum.

HDP’de birlikte Eş Genel Başkanlık yapmaktan onur ve mutluluk duyduğum ve şu dakikaya kadar da seçilmiş Eş Genel Başkan olan Figen Başkanımıza, onun şahsında cezaevindeki bütün siyasi tutsaklara selam ve sevgilerimi gönderiyorum. İçerideki bütün arkadaşlarım adına da en büyük direnme ve dayanışma mesajını sizlere iletmek istiyorum.

Halkların Demokratik Partisi, dincilik, mezhepçilik, ırkçılık ve cinsiyetçilik bataklığına saplanmış bütün Ortadoğu için ve elbette AKP-MHP faşist bloğunun tahakkümü altında inleyen Türkiye için büyük bir umut ve alternatif olarak yürümeye devam edecektir. HDP’lileri tutuklayarak, katlederek, tehdit ederek bitireceklerini, yıldıracaklarını, teslim alacaklarını zannedenler bizi kendileri gibi sayarlar. HDP’nin nasıl bir direniş geleneğinden geldiğini anlamayacak kadar kör bir cehaletle bize yaklaşıyorlar.

Bizler her türlü faşist baskıyı göğüsleyecek, bedelini ödeyecek devasa bir halk hareketine dönüşmüş, köklerini yüzyıllık direniş geçmişine salmış, dallarını ve yapraklarını sınırsız gökyüzüne ulaştırmayı başarmış devasa bir çınar gibiyiz. Çınarımızın her bir dalında Türkiye’nin büzün ezilen halkları, sınıfları ve cinsiyetleri özgürce yerini almıştır. Bu haliyle HDP, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Çerkez, Alevi, Süryani, Êzîdî, Hıristiyan, Müslüman bütün kimlik ve inançların ortak partisine dönüşmüştür. Yine kadınların kendi kimlikleri ve mücadeleleriyle var ettikleri HDP, gerçek bir kadın partisine dönüşmüştür. Kapitalizmin en ağır sömürüye tabi tuttuğu işçinin, işsizin, köylünün ve bütün emekçilerin ortak taleplerini buluşturan gerçek bir emekçi partisi olmuştur. Neoliberal düzenin her gün adım adım vahşice yok ettiği doğanın savunulması için en güçlü ekolojik çizgilerden biri haline gelmiştir.

HDP artık Türkiye’nin ana siyasi çizgilerinden birisi olarak kalıcı bir siyasi kuruma dönüşmüştür. Kişilere bağımlı olmayan kurumsal bir kimlik ortaya çıkarabilmiştir. Şimdi hepimize düşen şey, bu kurumsal siyasi aygıtı etkili bir mücadele alanı olarak kullanarak direnişi büyütmek, faşizmi alt etmek ve demokratik bir iktidar alternatifini halka sunmaktır.

Partimiz, parlamentarizme boğulmadan, meşru direniş hattından sapmadan, şiddet dışı yer, yol ve yöntemle alan-alan, meydan-meydan demokratik mücadeleyi büyütmek sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Yeni yönetimimizin bunu en cesur, en hızlı ve kararlı şekilde örgütleyeceğine inanıyorum. Direnişe faşizmin cevabı tutuklama olacaksa, bin tane daha yeni hapishane yapsalar, bizi dolduracak yer bulamamalılar. HDP böylesi bir kararlı ve cesur duruşu, geç kalınmış öncülüğü derhal üstlenmelidir.

Bizler canlıların meşru savunma çerçevesinde direnmesine saygı duyarız ve yanlarında oluruz. Bunun dışında her türlü şiddete tereddütsüz şekilde karşı çıkar ve ilkesel olarak kimden gelirse gelsin, açıkça eleştiririz. Savaş kışkırtıcılığının büyük övgülere mazhar olduğu bu günlerde korkmadan ve ısrarla “barış hemen şimdi” demeye ısrar edeceğiz. AKP-MHP faşizminin hiçbir makul gerekçe olmadan, Kürt halkına karşı yürüttüğü imha savaşını her yerde teşhir edip, diyaloğu ve barışçıl çözümleri savunmaya devam edeceğiz.

Değerli arkadaşlar, sevgili yol arkadaşlarım;

HDP Türkiye’nin partisi midir, değil midir? Buna halklarımız karar veriyor zaten. Ama şunu herkes bilsin ki; HDP, AKP-MHP’nin kurmak istediği faşist Türkiye’nin partisi değildir. Türkiye’nin hırsızlarının partisi de değildir. Türkiye kalantorlarının, rüşvetçilerinin, kan emicilerinin partisi hiç değildir. HDP, Türkiye ezilenlerinin partisidir. Türkiye’nin yoksullarının, yok sayılanlarının partisidir. Evet, HDP bu yönüyle gerçek bir Türkiye partisidir.

Bizim hayalimizdeki Türkiye ile faşizmin vadettiği Türkiye arasında en küçük bir benzerlik yoktur. Bu nedenle HDP ne kadar Kürt ezilenlerinin partisi ise o kadar da Türk ezilenlerinin partisidir. Partimizin temel hedeflerinden birisi de etnik kimlik ayrımcılığını ortadan kaldırarak, herkesi eşit ve özgür yurttaş kılmayı başararak, etnik temelli siyaset ihtiyacına son vermektir. Önümüzdeki dönem bir yandan faşizm ile mücadele, bir yandan da kritik seçimlere hazırlanmak gibi tarihi sorumluluklarımız vardır. Bu Kongre ile birlikte tarihi rol ve misyonlarımıza layık olacak bir çalışmayı hep birlikte ortaya koyacağız. Yeni Eş Genel Başkanlar ve yeni yönetimimiz etrafında kenetlenecek, tam bir yoldaşlık ve dayanışma ruhuyla mücadeleyi büyüteceğiz.

Bu Kongre vesilesi ile beni yeniden Eş Genel Başkan olarak öneren bütün arkadaşlarıma ve halkımıza özel olarak teşekkür ederim. Beni bir kez daha onurlandırdığınız için şükranlarımı sunuyorum. Ancak daha önce izah ettiğim gerekçelerle görevimi yeni arkadaşlara devretmeyi siyasi ve ahlaki sorumluluğumun gereği olarak görüyorum. Sizlerin desteği ile seçilecek yeni Eş Genel Başkanlarımızı şimdiden kutluyor, başarı ve dayanışma duygularımı iletiyorum.

HDP’yi oluşturan bütün bileşenlerini, emekçilerimizi, partimizin tüm il-ilçe yönetimlerini, Kadın ve Gençlik Meclisimize yeni yönetim etrafında en güçlü dayanışma ağını örmeye çağırıyorum. Bugüne kadar partimizde görev yapmış bütün arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, parti şehitlerini rahmetle anıyor, anılarına bağlılık sözümüzü yineliyorum.

Kongremizin büyük bir başarı, coşku ve heyecan ile tamamlanacağına olan inancımla büyük bir hasretle hepinizi kucaklıyorum. Hücre arkadaşım Abdullah Zeydan ile birlikte hepinize selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz.’’

BALUKEN: HALKIMIZIN COŞKUSU EN BÜYÜK CEVAP

Ankara Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Diyarbakır Milletvekilli İdris Baluken de kongre katılımcılarına bir mesaj gönderdi. Demokrasi, barış ve özgürlük adına yürütülen tarihi mücadelenin yaşandığı bir dönemde kongrelerinin gerçekleştiğini belirten Baluken'in mesajı şöyle: "Bu tarihi kongremizin gerçekleşmemesi için 3 yıla yakın bir süredir yürütülen siyasi soykırım operasyonlarının amacı siyasi mücadelemizi tamamen tasfiye etmekti. Bugün gerçekleştireceğimiz kongre siyasi soykırım operasyonlarının sonuca varamadığının kanıtıdır. Aynı şekilde halklarımızın kongremize yönelik taşıdığı coşkunun kendisi siyasi soykırım operasyonlarına en büyük cevaptır.

İçerideki koşullar ne olursa olsun mücadelemizin zafere ulaşacağı güne kadar kararlı irademizi tereddüt etmeden sürdüreceğimizi tüm halkımızın bilmesini isteriz. Özgürlük iradesini hapsedebilecek dört duvarı tarih henüz keşfetmemiştir. Bizler de fiziksel esaret altında olabiliriz ama düşünsel olarak özgürüz ve hiç olmadığı kadar özgürlük iradesini taşımaya devam ediyoruz. Bilinmelidir ki, bu tarihi süreçte aydınlığa çıkacağımız günler de yakındır. Tüm bu duygu ve düşüncelerimle eski yönetimdeki arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunar, yeni yönetimimize başarılar dilerim."

ENCU: TUTUKLAMA VE CEZALAR GERİ ADIM ATTIRMADI

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Şırnak Milletvekilli Ferhat Encu'nun kongreye gönderdiği mesajda ise şu ifadeler yer aldı: "Değerli divan üyeleri, partimizin tüm kademelerindeki değerli arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, kongre delegeleri ve konuklarımız; öncelikle hepinizi sevgiyle, saygıyla, özlemle selamlıyorum. Fiziken aranızda olamasam da kalben ve ruhen 3. Büyük Olağan Kongremizin heyecanını paylaşıyorum.

Hakikati dile getirmenin, demokrasinin tüm ilkelerinin askıya alındığı, demokratik siyaset önerilerinin savunulmasının en ağır suç ilan edildiği bu günlerde Türkiye, Kürdistan ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen sizlerin burada bulunması çok kıymetlidir. HDP, muhalefete yeni bir soluk getirmiş, birlikte yaşamın imkansız olmadığını, gerçekleşebileceğini ortaya koymuştur. 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçları, HDP'nin istikrarlı bir şekilde demokrasi ve barışı savunmasının, sürdürdüğü Türkiye halklarının özgürlük, eşitlik, barış ve adalet mücadelesinin Türkiye halkları nezdinde bir karşılığı olduğunu göstermiştir. Türkiye halklarından aldığımız yetkiyle, dostlarımızdan aldığımız destekle bugüne kadar demokratik siyasette, Türkiye halkları için özgürlük, eşitlik, barış ve adalet talebimizde ısrarcı olduk, olmaya da devam edeceğiz. Gözaltılar, tutuklamalar, davalar, cezalar ilkelerimizden ve mücadelemizden asla geri adım attıramayacaktır.

Saygıdeğer delegeler, değerli konuklar; ilkesel duruşumuz dün olduğu gibi bugün de yarın da asıl olanın demokratik siyaset olduğudur. Türkiye halklarının en acil ihtiyacı hala özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet ve barıştır. Savaş ve şiddet tüm can yakıcılığıyla devam ederken, barışı ve demokrasiyi savunma sorumluluğumuz daha da hayati bir öneme sahiptir. Ancak bu zorlu dönemeçten de geçeceğimize inancım tamdır. HDP, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek demokratik ve dayanışmacı değerlerin partisidir, değer ve ilkelerinden taviz vermeyecektir.

Ben, özgürlük ve demokrasi mücadelesine vekil olarak başlamadım; vekillik sıfatımın gayrimeşru bir şekilde düşürülmüş olması beni özgürlük, adalet, eşitlik ve demokrasi mücadelemden elbette geri bırakmayacaktır. Her koşulda ve her şartta barış, adalet, eşitlik ve özgürlük değerlerinin hayat bulması için aynı inanç ve kararlılıkla çalışmaya, her şeye rağmen onurlu bir barışı savunmaya devam edeceğim. Kongrede seçilecek Eş Genel Başkanlarımıza, Parti Meclisi üyelerimize başarılar diliyor, umut ve inançla tüm halklarımıza özlemlerimi, sevgilerimi, saygılarımı ve selamlarımı gönderiyorum."